"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1788 E., 2023/330 K.
DAVA TARİHİ : 20.09.2017
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Yalova Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/855 E., 2019/1112 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava dilekçesinde; davalının, ailesini istemediğini ve kendisini de ailesinin yanına göndermediğini, bu nedenle ailesinin de gelemediğini, hakaret ve küfürler ettiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulüne, davalı ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin kendisine bırakılmasına, çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kendisi lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaların her yıl arttırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde; eşinin somut olaydan bahsetmediğini, ailesini görmek için gittiğini, ancak eve dönmek yerine dava açtığını, boşanmalarını gerektiren bir sebebin olmadığını, eşinin ailesinin evinde dokuz kişi yaşadıklarını ve çocukları için uygun ve sağlıklı bir ortam bulunmadığını, eşini ve çocuklarını sevdiğini ve boşanmak istemediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının, davacıya karşı sinkaflı küfürler, hakaret ve tehdit ettiği, ailesinin yanına gelip gitmesini kısıtladığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalının tam kusurlu olduğunun anlaşıldığı, boşanma veya ayrılık davası açılınca geçici önlemlerin kendiliğinden alınması gerektiği, davacı ve ortak çocuklar lehine tedbir nafakasına, ortak çocuklar Mustafa Yiğit ve Yaren'in yaşı ve ihtiyaçları, alıştığı ortam, velâyetlerinin annesine verilmesi yönündeki beyanı ve sosyal inceleme raporu dikkate alınarak velâyetlerinin davacı anneye bırakılmasına, ortak çocuk ...'in yaşı ve ihtiyaçları, alıştığı ortam, velâyetinin babasına verilmesi yönündeki beyanı ve sosyal inceleme raporu dikkate alınarak velâyetinin davalı babaya bırakılmasına, geliri bulunmayan ve boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan kusursuz davacı lehine yoksulluk nafakasına, çocuklar için bağlanan tedbir nafakasının iştirak nafakası olarak devamına, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, yaşı, kusur durumu, kusurun niteliği, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ...'in velâyetinin davalı babaya bırakılmasına, anne ile arasında yatılı kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklar Mustafa Yiğit ve Güzide Yaren velâyetlerinin davacı anneye bırakılmasına, baba ile aralarında yatılı kişisel ilişki tesisine, davacı lehine aylık 200,00 TL olarak hükmedilen tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle 350,00 TL'ye çıkarılmasına, kararın kesinleşmeden itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına, ortak çocuklar Mustafa Yiğit ve Güzide Yaren lehine ayrı ayrı aylık 150,00 TL olarak hükmedilen tedbir nafakalarının karar tarihi itibariyle ayrı ayrı 250,00 TL'ye çıkarılmasına, kararın kesinleşmesinden itibaren ayrı ayrı iştirak nafakası olarak devamına, hükmedilen nafakaların her yıl TÜİK tarafından açıklanan ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi ve velâyet düzenlemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, yargılama sırasında alınan sosyal inceleme raporları ile kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri ile re'sen bakılacak kamu düzenini ilgilendiren hususlar dikkate alındığında, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi ve velâyet düzenlemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı,velâyet düzenlemesinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 336 ncı maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.