"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1910 E., 2023/507 K.
DAVA TARİHİ : 27.09.2018
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İnegöl 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/915 E., 2020/801 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile boşanma ve fer'ilerine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadının dava ile vekilinin ıslah ve karşı davaya cevap dilekçesinde; erkeğin sözlü, psikolojik, fiziksel ve ekonomik şiddet uyguladığını, evlilik birliği sorumluluklarından kaçındığını ve bütün yükü müvekkilinin üzerinde bıraktığını, eşi ve çocukları ile ilgilenmediğini, yatak odasında yatmadığını, erkeğin iddialarını kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, karşı davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ile karşı dava dilekçesinde; kadının iddialarının gerçek olmadığı gibi iddia edilen olayların eski tarihli olduğu ve af kapsamında kaldığını, kabul etmediklerini, kadının sürekli maddî beklenti içerisinde olduğunu, müvekkiline sözlü şiddet uyguladığını, eşi olarak görmediğini ve ilgilenmediğini, müvekkilinin ailesini benimsemediğini, ortak konutu terk ettiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla kadının davasının reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerin müvekkiline verilmesine, müvekkili lehine 30,000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin düzenli çalışmadığı, evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, evlilik birliğinin yüklediği maddî sorumluluklardan kaçındığı, eşine ve çocuklara karşı ilgisiz davrandığı, yaklaşık son iki yıldır ... kadından ayrı odada yattığı ve bu durumun tamamen erkeğin tercihi olduğu, taraflar arasında kadın ve erkek rollerinin erkeğin sorumluluklarından kaçınması nedeniyle yer değiştirmiş olduğu, evin ve çocukların bütün sorumluğunun kadının üzerinde bulunduğu ve bu durumun tarafların evliliğini fazlasıyla yıprattığı, taraflar arasındaki evliliğin erkeğin kusurlu davranışları sebebiyle temelinden sarsılmış olduğu, kadının kusurunun bulunmadığı, çocukların üstün yararı ve anneleri ile kalmak istemeleri sebebiyle velâyetlerinin annelerine verilmesine, velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocukların gücü oranında giderlerine katılmak zorunda olduğundan tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak çocuklar lehine iştirak nafakasına, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan kadın lehine tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak maddî ve manevî tazminata karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile asıl davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin davacı anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuklar lehine ayrı ayrı 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine 20.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine, erkeğin karşı boşanma davası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili, müvekkiline yüklenen kusurlu davranışların af kapsamında kaldığını, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kadının davasının kabulü, erkeğin davasının reddi, kusur belirlemesi, ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile kadın lehine hükmedilen maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı deliller ile kanuna uygun sebeplere ve delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri ve re'sen bakılacak kamu düzenini ilgilendiren hususlar dikkate alındığında, İlk Derece Mahkemesinin değerlendirmesinde kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davalı-davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili, müvekkiline yüklenen kusurlu davranışların af kapsamında kaldığını, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kadının davasının kabulü, erkeğin davasının reddi, kusur belirlemesi, ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile kadın lehine hükmedilen maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında erkeğe yüklenen kusurlu davranışların af veya hoşgörü kapsamında kalıp kalmadığı, asıl ve karşı davanın ispatlanıp ispatlanmadığı ve davaların kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, ortak çocuklar lehine tedbir ve iştirak nafakası ile kadın lehine maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 182 nci, 327 inci, 328 inci ve 330 uncu maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.