"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/357 E., 2022/1817 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/470 E., 2019/253 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın ... kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı -davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin sürekli fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, ihtiyaçlarını karşılamadığını, para vermeyerek ekonomik şiddet uyguladığını, tehdit ettiğini, sadakate aykırı davrandığını, erkeğin cevabının süresinde olmadığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine,kadın ve çocuk yararına ayrı ayrı aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak ve yoksulluk nafakasına, nafakaların gelecek yıllar için enflasyon oranında artırılmasına, kadın yararına 300.000,00 TL maddî ve 300.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların doğru olmadığını,yanlış yorumlar yaptığını, inatçı ve yaptıklarının doğruluğu konusunda ısrarcı olduğunu, küsme huyunun bulunduğunu, eşine ve akrabalarına mesafeli davranıp küstüğünü, ırkçı yaklaşımlar sergilediğini, akli dengesinin yerinde olmadığını, rahatsızlıklar geçirdiğini, çocukları erkeğe karşı kışkırtarak cephe almalarına neden olduğunu, erkeği kendisinden uzaklaştırdığını, talihsiz bir olay nedeniyle erkeğin cezaevine girmesinden sonra boşanma davasının açıldığını, kadının bu dönemde eşine sahip çıkmadığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, erkek yararına 10.000,00 TL manevî tazminata, kadının davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin eşine şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, başka bir kadınla yaşayarak güven sarsıcı hareketlerde bulunduğu, kadının kusurunun ispat edilemediği, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince kadının davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, ortak çocuk Fatih reşit olduğundan velâyeti hususunda karar verilmesine yer olmadığına, çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasının ... olduğu 16.03.2019 tarihine kadar devamına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir, aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına, 15.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı – davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı- davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; nafaka ve tazminat miktarları ile nafakalara artış oranı uygulanmamasının hatalı olduğunu ileri sürerek karar kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları, gerçekleşen kusur dereceleri, kadının kişilik haklarına yapılan saldırının niteliği ve ağırlığı, ihtiyaçları, paranın alım gücü, kadının ihlal edilen mevcut ve beklenen maddî menfaatlerin kapsamı, evlilik süresi, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ( 6098 sayılı Kanun) 50 inci ve devamı maddeleri hükümleri nazara alındığında, mahkemece hüküm altına alınan yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarlarının erkeğin gerçekleşen kusur derecesi, belirlenen geliri ile hakkaniyet ilkesine göre az olduğu; yoksulluk nafakasının gelecek yıllar için artırım oranı hakkında olumlu veya olumsuz hüküm tesis edilmemesinin hatalı olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına 35.000,00 TL maddî ve 35.000,00 TL manevî tazminata, kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, yoksulluk nafakasının gelecek yıllar için kararın kesinleşme tarihi esas alınarak TÜİK tarafından açıklanacak ÜFE oranında artırıma tabi tutulmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı - davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı - davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kadın yararına hükmedilen tazminat ve nafaka miktarları ile nafakaya uygulanan artış oranının hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında kadın yararına hükmedilen tazminatların ve nafakanın miktarları ile nafakaya uygulanacak artış oranının belirlenmesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü ve 175 inci maddeleri. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 inci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.