"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2022/270 E., 2022/322 K.
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kesinleşen kısımlar yönünden karar verilmesine yer olmadığı ile kadın yararına dava tarihinden 13.12.2022 tarihine kadar aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 13.12.2022 tarihinden karar kesinleşinceye kadar aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, karar kesinleştikten sonra 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap (karşı davaya cevap) dilekçelerinde özetle; tarafların 2019 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocukları olmadığını, erkeğin, birlik görevini ihmal ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ve tehdit ettiğini, baskıcı olduğunu, ortak konutun eşyalarına zarar verdiğini, karşı dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek asıl davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, karşı davanın reddine, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir nafakası, 2.000,00 TL yoksulluk nafakası, 40.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve ikinci cevap (karşı davaya cevaba cevap) dilekçelerinde özetle; asıl dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, erkeği ve erkeğin ailesini aşağıladığını, birlik görevini ihmal ettiğini, ailesi ile görüşmesini istemediğini iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, erkek yararına 100.000,00 TL maddî tazminat ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin 03.12.2021 tarih ve 2020/70 Esas, 2021/390 Karar sayılı kararı ile, erkeğin fiziksel şiddet uyguladığı, kadının ise birlik görevini ihmal ettiği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası hükmü uyarınca boşanmalarına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak kadın yararına 20.000,00 TL maddî tazminata, 20.000,00 TL manevî tazminat, kadın yararına dava tarihinden itibaren aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, kadının çalıştığı ve boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği anlaşıldığından yoksulluk nafakası talebinin reddine, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu dikkate alınarak erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf yoluna başvurmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 16.03.2022 tarih ve 2022/490 Esas, 2022/438 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince tüm delillerin toplandığı, usuli işlemlerin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na (6100 sayılı Kanun) uygun olduğu, gerekçede hata edilmediği, kusur belirlemesi ve her iki davanın kabulüne karar verilmesinde, kadın yararına tedbir nafakası, maddî tazminat ve manevî tazminata hükmedilmesinde, miktarlarında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V.BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ SÜREÇ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından katılma yoluyla erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların miktarları ve yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden, davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından ise kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, tedbir nafakası yönünden temyiz yoluna başvurulmuştur.
2.Dairenin, 22.06.2022 tarih, 2022/4448 Esas, 2022/6102 Karar sayılı ilamı ile; yoksulluk nafakası talebinin kabul edilebilmesi için nafaka alacaklısının boşanma yüzünden yoksulluğa düştüğünün belirlenmesinin gerektiği, taraflar hakkında yapılan ekonomik ve sosyal durum araştırma tutanağında, davacı-karşı davalı kadının ev hanımı olduğu ve gelirinin olmadığı, davalı-karşı davacı erkeğin ise uzman ... olduğunun belirtildiği, yargılama sırasında ise kadının çalışmaya başladığı dosyaya getirtilen evraklardan anlaşıldığı, İlk Derece Mahkemesince, kadının çalışıyor olduğu ve yoksulluğa düşmeyeceği gerekçesi ile yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verildiği, tarafların istinaf kanun yoluna başvurusu üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince de esastan ret kararı verilmiş ise de; gelen SGK dökümlerine göre kadının sigortalı olarak dört ... çalıştığı, 25.10.2021 tarihinde işten ayrıldığı, kadının duruşmada alınan beyanında yaz döneminde geçici olarak otelde çalışmak zorunda kaldığını belirttiği, ikinci kez alınan ekonomik ve sosyal durum araştırma tutanağında ise kadının yine çalışmadığının belirtildiği, hal böyle olunca, tarafların ekonomik ve sosyal durumu yeniden araştırılarak, kadının sürekli ve yeterli gelir getiren bir işte çalışıp çalışmadığı tespit edilerek, boşanma yüzünden yoksulluğa düşüp düşmediği araştırılarak yoksulluk nafakası istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesinin ... görülmediği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusur durumu, paranın alım gücü dikkate alındığında kadın yararına dava tarihinden 13.12.2022 tarihine kadar aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 13.12.2022 tarihinden karar kesinleşinceye kadar aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, karar kesinleştikten sonra 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına, bozma ilamı ile kesinleşen kısımlar ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından kadın yararına tedbir nafakasının 22.12.2020 tarihli celsede hükmedildiği, gerekçeli kararda 22.12.2010 tarihinin yazılmasının hatalı olduğu ve düzeltilmesi gerektiği, kadının tedbir nafakasının arttırılması yönünde talebi olmamasına rağmen kadın yararına tedbir nafakasının arttırılmasının da hatalı olduğu, kadının çalıştığı, boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, yine hükmedilen nafaka miktarının da çok olduğu belirtilerek; tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve hukuki nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan karşılıklı boşanma davalarında; kadın yararına yoksulluk nafakası koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, tedbir nafakası miktarının arttırılmasının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ... ve 371 ... maddeleri. 4721 sayılı Kanunu'nun 169 uncu maddesi, 175 ... maddesi.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı-karşı davacı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.