Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3931 E. 2024/1882 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, maddi ve manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Kadının sadakatsizliği de göz önünde bulundurularak tarafların boşanmaya yol açan olaylarda eşit kusurlu oldukları, bu durumda eşit kusurlu eş lehine tazminata hükmedilemeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ve kadına hükmedilen maddi-manevi tazminat yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/199 E., 2023/508 K.

DAVA TARİHİ : 11.07.2018-18.07.2018

KARAR : Kısmen kabul ile yeniden esas hakkında hüküm verilmesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 15. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/516 E., 2019/838 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; daha önce arabaya diğer tarafın iç çamaşırlı fotoğrafının konduğunu, ayrılmak istediklerini ancak barıştırıldıklarını, sonrasında da mesajların gelmeye devam ettiğini, erkeğin isteği ile eşinin o kişiden şikayetçi olduğunu ancak mesajlaşmaların karşılıklı olduğu gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, diğer tarafın evle ilgilenmediğini, en sonunda sosyal medya üzerinden diğer tarafın telefonuna tekrar mesajlar geldiğini, bu mesajların silinme özelliği olduğu için video çekimi yaparak tespit ettiğini ve silinmeyen mesajların çıktılarını aldığını, diğer tarafın olayı inkar etmediğini ve evi terkettiğini, ortak çocuk Şaban'ın yıllar önce bir erkeğin annesine iletmesi için bir kağıt verdiğini hatırladığını ve bunu müvekkiline anlattığını ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya bırakılmasına, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak, erkek yararına 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; erkeğin hakaret ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, ölümle tehdit ettiğini, 7 sene boyunca müstakil hane tesis etmediğini, erkeğin ailesi ile oturarak herkesin işinin yaptırıldığını, eve geç geldiğini, aldattığını, evde söz sahibi olmadığını, daha önceki bir ayrılmaları sırasında silah çektiğini, fiziksel özellikleri ile alay ettiğini, cinsel hayatın sağlıklı yaşanmadığını, erkeğin kardeşinin eve geç saatlerde alkollü gelmesine sessiz kaldığını, bıçakla yaraladığını belirterek, asıl davanın reddi ile birleşen davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak, erkek lehine 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına sinkaflı küfürler ettiği, fiziksel özellikleri ile alay ettiği, şiddet uyguladığı, kadının ise 2015 yılında Serdal Y. isimli şahısla ilişkisinin ortaya çıktığı, bu olayın erkek tarafından affedildiği, bu ilişki nedeniyle tarafların ortak konutlarını taşıdıkları, buna rağmen Emine'nin Serdal isimli şahısla görüşmeye devam ettiği, bu tutum ve davranışlarının uzun bir süre devam ettiği, kadının güven sarsıcı davranışı ile erkeğe yüklenen eylemlerin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olduğu belirtilerek boşanmaya sebep olan olaylarda kadının erkeğe nispeten ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki davanın da kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 250,00 TL tedbir ve 350,00 TL iştirak, erkek lehine 7.500,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı-davalı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, velâyet, iştirak nafakası ve miktarı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-davacı kadın vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur, mesaj kayıtlarının nasıl ele geçirildiğinin belli olmadığı ve hukuka aykırı delil olduğu, yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddi, diğer taraf lehine belirlenen tazminatlar ve iştirak nafakalarının miktarı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece kadına belirtilen kusur vakıasının yüklenmesinde isabetsizlik bulunmadığı, erkek tarafından elde edilip CD şeklinde sunulan mesaj kayıtlarının ise zaten hükme esas alınmadığı, Mahkemece taraflara yüklenen ve yerinde olduğu tespit edilen kusur vakıalarına göre tarafların her ikisinin de kusurlu olduğu ancak sebebiyet verdiği hadiselerin ağırlığı, yayıldığı zaman sürecine göre erkeğin kusurunun daha ağır kabul edilmesi gerekirken kadının daha ağır kusurlu olduğunun kabulünün yerinde olmadığı, tarafların kusur oranının "kadın daha az, erkek daha ağır" kusurlu olarak düzeltilmesi gerektiği, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, paranın alım gücü, ihtiyaç ve gelirler, UYAP aracılığı ile alınan GİP-TAKBİS raporları, erkeğin aluminyum doğrama üzerine işyeri sahibi olması değerlendirildiğinde kadın lehine yoksulluk nafakası isteme koşullarının gerçekleştiği, asgari ücret seviyesinde gelire sahip olmasının yoksulluk haline düşmesini engellemeyeceği, iştirak nafakalarında talebin aşıldığı, kişisel ilişki gün ve saatleri belirlenirken temmuz görüşmelerinin başlangıç ve bitiş tarihlerinin belirlenmeyerek infazda tereddüt yaratıldığı, erkeğin dilekçeler aşamasında maddî tazminat isteği bulunmadığı gerekçesi ile tarafların istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 18.000,00 TL manevî tazminata, kadın yararına 300,00 TL yoksulluk nafakasına, çocuklar için ayrı ayrı aylık 300,00 TL iştirak nafakasına, kişisel ilişki düzenlemesine "her yıl 01 Temmuz günü saat 09.00 ile 20 Temmuz günü saat 18.00 arası" ibaresinin eklenmesine, erkeğin manevî tazminat talebinin reddi ile maddî tazminat talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tarafların sair itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakasının kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Bölge Adliye Mahkemesince kadına yüklenen vakıanın sadakatsizlik boyutunda olduğu ve süregelen nitelikte bulunduğunun anlaşılması karşısında, taraflara yüklenen ve kesinleşen tüm kusurlar birlikte değerlendirildiğinde evlilik birliğinin sarsılmasına ve boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Hal böyle iken Bölge Adliye Mahkemesince hatalı değerlendirme ile erkeğin ağır kusurlu olduğuna karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

3.Yukarıda 2. bentte belirtildiği üzere boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda taraflar eşit kusurlu olup, eşit kusurlu eş yararına tazminata hükmedilemez. Davalı-davacı kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkralarının koşulları oluşmamıştır. O halde hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davalı-davacı kadın yararına şartları oluşmadığı halde maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı-davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminatlar ve kusur belirlemesi yönünden BOZULMASINA,

2.Davacı-davalı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.