"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2982 E., 2023/421 K.
DAVA TARİHİ : 22.11.2018
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Menemen Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/31 E., 2020/356 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile akıl hastalığı nedeni ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2008 yılında görücü usulü ile evlendiklerini, anlaşmalı olarak 2012 yılında boşanma davası açtıkları ve yerel Mahkemece boşanmalarına karar verildiği ancak itiraz süresi içerisinde davalı eşin akıl hastalığını öne sürerek boşanmaya itiraz ettiğini ve bunun üzerine Yargıtay tarafından kararın bozulduğunu, akabinde erkeğin geçimsizliğe dayalı olarak açtığı davada tekrar boşanmaya hükmedildiğini, itiraz üzerine nihayetinde akıl hastalığı kapsamında boşanabileceği yönünde Yargıtay tarafından bozma kararı verildiğini, bu sebeplerle yaklaşık 6 yıldır resmi olarak evli, fiili olarak ayrı mecburen hayatlarını sürdürdüklerini, kadının akli dengesinin yerinde olmadığını, erkek için çekilmez hal aldığını iddia ederek, kadının akıl hastalığı nedeni ile boşanmalarına karar verilmesine talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetki itirazında bulunduklarını, davalının hastalığının sonradan meydana geldiğini, daha önce açılan boşanma davasının reddinden sonra tarafların tekrar bir araya gelmediklerini ve birlikte yaşamadıklarını, aynı sebeplere dayanılarak boşanma davası açılamayacağını, kadın hastalandıktan sonra erkeğin kadını ailesinin yanına yolladığını, bir daha hiç arayıp sormadığını ve ihtiyaçlarını karşılamadığını iddia ederek, açılan davanın reddine, şayet boşanma kararı verilirse kadın yararına aylık 700,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı kadının Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesine sevk edildiği, davalının akıl hastalığının mevcut olduğu, hastalığının sürekli olduğu, evlilik hayatını sürdüremeyeceği, eş için ortak hayatı çekilmez hale getirebileceği alınan 14.06.2019 tarihli sağlık kurulu raporuyla şüpheye yer vermeyecek şekilde tespit edildiği, her ne kadar davalı vekili 30.09.2020 tarihli davanın esasına ilişkin sunduğu beyan dilekçesinde kadının evlilik tarihinde akıl sağlığının yerinde olup olmadığının araştırılması gerektiğini, evlilik tarihinde de akıl sağlığının yerinde olmaması halinde evliliğin mutlak butlanla ortadan kalkması gerektiğini iddia ederek Mahkemeden talepte bulunduysa da davalı vasinin gerek davaya cevap dilekçesinde gerekse de sağlık kurulu raporuna itiraz dilekçesinde davalının evlilik tarihinde akıl sağlığının yerinde olduğuna dair istikrarlı beyanları, dosya kapsamında davalının evlilik tarihinde akıl sağlığının yerinde olmadığına dair Mahkemede şüphe oluşturacak herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmayışı ve talebin öne sürüldüğü zaman ile dosyanın gelmiş olduğu aşama bir arada değerlendirildiğinde davalı vekilinin talebinin davayı uzatmaya yönelik olduğu kanaatine varıldığı ve ilgili talebe Mahkemece itibar edilmediği, açıklanan tüm bu hususlar ile dosya kapsamında toplanan bilgi ve belgeler değerlendirildiğinde davalı kadının evlilik devam ederken sürekli olarak akıl hastası olduğuna ve bu hastalığın davacı eş için ortak hayatı çekilmez hale getirdiğine Mahkemece kanaat getirildiği gerekçesi ile davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 165 inci gereğince tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakası ve aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, davalı kadının maddî ve manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; usul ve kanuna aykırı olarak tarafların boşanmalarına karar verildiğini, her ne kadar 14.06.2019 tarihli sağlık kurulu raporu ile evliliğin devamı hususunda akıl hastalığının engel teşkil edebileceğinden söz edilmiş ise de rapordan da anlaşılacağı üzere net bir kanaat tesisinin söz konusu olmadığını, davacı tarafın, kadının akıl hastalığının evlilik birliğini çekilmez hale getirdiği hususunu tanıklarla ispat etmesinin gerektiğini, evlilik birliğinin çekilmez hale geldiği usulüne uygun tanıklarla vakıanın ispatına yarayacak biçimde ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan ederek, açılan boşanma davasının kabulü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, açılan boşanma davasının kabulü yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında alınan sağlık kurulu raporunun yeterli olup olmadığı, akıl hastalığının evliliği çekilmez hale getirip getirmediği, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kadının karşı davası bulunmaması nedeniyle akıl hastalığına dayalı davada davacı erkeğe kusur yüklenip yüklenemeyeceği, kadının maddî ve manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesinin usul ve kanuna uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 165 inci, 169 uncu, 174üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.