"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/283 E., 2023/340 K.
DAVA TARİHİ : 29.09.2017-19.10.2017
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çanakkale 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/361 E., 2022/577 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, kadının ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı- karşı davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- karşı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, davacı-karşı davalı erkek vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı erkek dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadının ilk günden beri kişisel bakımını ve temizliğini yapmadığını, bakımsız olduğunu, bu sebeple evlilik birliği içerisinde de uzun süredir cinsel olarak birlikte olmadıklarını, kadının ev düzeni ve işleri ile de alakadar olmadığını, yemek ve ev işlerini yapmadığını, evlilikten kaynaklanan sorumluluklarını yerine getirmediğini, zaman zaman kadının yalan söylediğini, ilgisiz olduğunu ve soğuk davrandığını iddia ederek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı- karşı davacı kadın cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; erkeğin annesiyle altlı üstlü oturmaya başladıklarını, erkeğin eşinin rızası olmadan kendi konutlarındaki mutfağı yıktırdığını, erkeğin annesinin kadını misafirlere hizmet ettirdiğini, erkeğin, annesinin kadına karşı haksız eylemlerini görmezden geldiğini, kadını boşanmakla tehdit ettiğini, ayrı konut tesis etmediğini, kadını istemediğini söylediğini, erkeğin gece yarılarına kadar pornografik yayınlar izlediğini, normal olmayan cinsel birliktelik teklif ettiğini, sadakatsiz davranışlarda bulunduğunu, erkek ve annesinin kadına hakaret ettiklerini, kadının eniştesini arayarak ''ben kızınızı istemiyorum, onu boşayacağım, hastaneye gelin kızınızı alın'' dediğini, kadını evden kovduğunu,kadına nişan ve düğünde takılan takıların hepsinin ortak konutta erkekte kaldığını ve bozdurulduğunu iddia ederek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, gelecek yıllarda da nafakanın ne miktarda artırılarak ödeneceğinin kararda gösterilmesine, yasal faizi ile 100.000,00 TL manevî tazminata, ziynetlerin aynen iadesine mümkün değilse şimdilik 7.000,00 TL ziynet alacağının ve düğünde takılan 3.000,00 TL nakit takının yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili 15.10.2019 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; ziynet eşyalarının bedeline dair dava konusu miktarını 54.639.00 TL artırarak; 61.639,00 TL olarak ıslah ettiklerini belirterek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 03.10.2019 tarih ve 2017/847 Esas, 2019/811 karar sayılı kararı ile; tarafların arasında aldatma, küçümseyici davranış, düşünce ayrılığı, hakaret, tehdit, evlilik birliğinin eşlere yüklediği temel ekonomik ve sosyal sorumluluklardan kaçınma nedenlerinden dolayı ortak yaşamı temelinden sarsacak ve birliğin devamına olanak vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut olduğu, davacı- karşı davalı tarafın bu olaylarda eylemlerinden dolayı ağır kusurlu olduğu, davalı- karşı davacı tarafın ise bu olaylarda kusursuz olduğu, davacı-karşı davalının iddialarının doğru ve yerinde olmadığı,bu iddiaların kanıtlanamadığı gerekçesiyle, açılan asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ara karar ile kadın lehine hükmedilen aylık 600,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle 100,00 TL arttırılarak 700,00 TL'ye çıkartılmasına, karar kesinleştiğinde iş bu aylık 700,00 TL nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın yararına 28.500,00 TL manevî tazminata, davalı- karşı davacının maddî tazminat talebi bulunmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına, kadının ziynet eşyasına ilişkin davasının kabulü ile,toplam 61.639,96 TL ziynet eşyası alacağının tahsiline karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, kadın yararına kabul edilen nafaka, manevî tazminat ile kabul edilen ziynet alacağı yönlerinden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 16.06.2022 tarih ve 2020/634 Esas, 2022/1272 Karar sayılı kararı ile, başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesince tarafların kusur durumlarına ilişkin gerekçe yazılırken evlilik birliğinin temelden sarsıldığı açıklandıktan sonra, davacı-karşı davalı erkeğin ağır kusurlu olduğunun belirtildiği, ancak bu sonuca hangi delillere göre nasıl ulaşıldığı gerekçede tartışılmadığı gibi, kabule göre de kadına bir kusur atfedilemeyeceği belirtilmesine rağmen erkeğin tam yerine ağır kusurlu olduğu şeklinde gerekçe yazılmasının da çelişki oluşturduğu, bu nedenle davacı-karşı davalının hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiği, ziynet alacağı davasında; kabulüne karar verilen ziynet eşyalarının kısa kararda tek tek, gram, ayar ve değeri gösterilerek bedellerinin yazılmadığı, bu nedenle kararın yargısal denetime elverişli olmadığı, kabule göre de, kadının ziynet alacağı davasında aynen iade talebi de olmasına rağmen ziynet alacağı talebinde sadece bedele hükmedilerek hata yapıldığı ancak kadın tarafından istinaf yoluna başvurulmadığı için, erkek lehine bedelin iadesi ve iadesine karar verilen bedelin miktarları yönünden usuli kazanılmış hak oluştuğu gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi'nin kararının kaldırılmasına ve ve dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dinlenen tanık beyanları ve dosya kapsamından erkeğin kadına hakaretler ettiği, fiziksel şiddet uyguladığı, evinden daha çok erkeğin kendi ailesinin evinde vakit geçirdiği, bir başka kişiyle eşini aldattığı, kadının evde hizmetçi gibi kullanıldığı, eşi tarafından kendisine hakaret, tehdit edici söylendiği ve dinlenen erkek tanıklarından bir kısmının dahi davalının gayet iyi bir insan olduğunu belirttikleri göz önüne alınarak bu doğrultulda tam kusurlu olan tarafın erkek olduğu gerekçesi ile açılan davanın asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ara karar ile kadın lehine hükmedilen aylık 600,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle 100,00 TL arttırılarak 700,00 TL'ye çıkartılmasına, karar kesinleştiğinde iş bu aylık 700,00 TL nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın yararına 28.500,00 TL manevî tazminata, davalı- karşı davacının maddî tazminat talebi bulunmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına, kadının ziynet eşyasına ilişkin davasının kabulü ile, her ne kadar dava dilekçesinde ziynet eşyalarının aynen iadesine söz konusu ise de verilen ilk hükme karşı kadın tarafından bu konuda istinaf yoluna başvurulmadığı için erkek lehine bedelin iadesi ve iadesine karar verilen bedelin miktarları yönünden usulü kazanılmış hak olduğundan, 2 adet 22 ayar 10 gram bilezik (bedeli 2.746,20 TL),10 adet 22 ayar 20 gram bilezik (bedeli 27.462,00 TL), 2 adet 22 ayar 5 gram bilezik (bedeli 1.373,10 TL),1 adet 22 ayar 40 gram set takımı (bedeli 5.492,40 TL) 1 adet yarım altın (bedeli 490,42 TL) 87 adet çeyrek altın (bedeli 21.333,27 TL, 1 adet 22 ayar gram altın (bedeli 150,13 TL, 2 adet 22 ayar yarım gram altın (bedeli 150,12 TL) 1 adet Cumhuriyet altını (bedeli 1.009,25 TL), 1 adet 14 ayar alyans (bedeli 263,07 TL), 1.170,00 TL para olmak üzere toplamda ziynet eşyalarının bedeli olan 61.639,96 TL nin erkekten tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı- karşı davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespitinin hatalı olduğunu, aldatma iddiasının da davalı-karşı davacı tarafça öne sürülmediğini, herhangi bir delille somutlaştırılmadığını, Kolin Otele yeniden yazı yazılması talebinin dikkate alınmadığını, evlilik birliğinin sona ermesinde kusurlu olan tarafın davalı-karşı davacı olduğunu, manevî tazminatın kabulünün hakkaniyete aykırı olduğunu, hükmedilen nafakanın hatalı olduğunu, dosya kapsamında alınan ziynet alacağına ilişkin tüm raporlara ve özellikle bilirkişi ek raporuna itiraz ettiklerini, kusur belirlemesi, asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, kadın yararına kabul edilen nafaka, manevî tazminat ile kabul edilen ziynet alacağı davası yönlerinden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı-karşı davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, kadın yararına kabul edilen nafaka, maddî ve manevî tazminat ile kabul edilen ziynet alacağı davası yönlerinden temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 04.04.2023 tarihli ek kararı ile ziynet talebinin kabul ve red değerinin temyiz sınırı altında kaldığı anlaşılmakla; davacı-karşı davalının ziynet alacağına ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir. Bu karar karşı davacı-karşı davalı tarafından temyiz talebinde bulunulmamıştır.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı-karşı davalı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğe yüklenen kusurların gerçekleşip gerçekleşmediği, kadına yüklenecek bir kusurun bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak erkeğin davasının reddi ile kadının davasının kabulünün yerinde olup olmadığı, asıl davada kadın yararına kabul edilen nafaka ile manevî tazminata hükmedilmesinin usul ve kanuna uygun olup olmadığı ve miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci ve 176 ncı maddeleri; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından davacı-karşı davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.