Logo

2. Hukuk Dairesi2023/394 E. 2023/2767 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tarafların kusur oranları, boşanmaya bağlı olarak yoksulluk, maddi ve manevi tazminata hükmedilip hükmedilmeyeceği ve miktarlarının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosyadaki tüm belgeler değerlendirilerek, davacı erkeğin boşanmaya sebep olan olaylardaki ağır kusuru, davalı kadının az kusurlu olduğu, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminata hükmedilmesinde ve miktarlarında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/933 E., 2022/1748 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/557 E., 2019/746 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk derece Mahkemesi hükmünün yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatlara ilişkin bölümünün kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalı kadının söyledikleri sözlerin müvekkilinin ... ve gururunu incittiğini, kıskanç olduğunu, müvekkilinin aracına dinleme cihazı ve konum takibi için cps cihazı koyduğunu, telefonuna casus yazılımlar koyarak özel hayatını ihlal ettiğini, alnına tabanca dayayarak öldürmeye teşebbüs ettiğini, erkeğin ailesini istemediğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, erkek yararına 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının sürekli farklı yaşam tarzları peşinde olduğunu, müvekkilini beğenmeyip ... görmeye başladığını, evde oturan kadın istemiyorum gibi sözlerle müvekkilini incitip aşağıladığını, davacının erkek arkadaşları ile buluşacağını söyleyerek sürekli gece geç saatlere kadar dışarılarda gezdiğini, müvekkilinin telefonlarına cevap vermediğini, müvekkilinin davacıya ulaşamadığını, telefonuna sürekli şifte koyduğunu, bu şifreleri sık sık değiştirdiğini, annesi adına kayıtlı gizli telefon hattı aldığını, bu hat üzerinden başkalarıyla görüşmeler yaparak ... sarsıcı davranışlar sergilediğini, davacının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, bu konuda çıkan tartışmalar üzerine davacının müvekkiline şiddet uyguladığını ve tedbir kararı aldığını, davacının ortak konutun ihtiyaçları ile ilgilenmediğini, konutun ihtiyaçlarını müvekkilinin, ailesinin maddî destek ve yardımları ile ödediğini, davacının ailesi tarafından tarafların evliliklerine sürekli müdahale edildiğini, davacının, anne ve babasının oturduğu evin kredi borçlarını ve giderlerini ödediğini, sorumsuz olduğunu, taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılıp çekilmez hale gelmesinde davacı tarafın tam ve ağır kusurlu olduğunu, müvekkiline atfedilecek hiçbir kusurun olmadığını savunarak davanın reddini istemiş, boşanmaya karar verilmesi halinde müvekkili yararına ylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı kadının, davacı erkeğe ait şifreli telefonuna usulüne uygun olmayacak şekilde program yüklediği, kayda aldığı, davacı erkeğin ise sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, davalı kadını aşağıladığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davacı erkeğin ağır kusurlu davalı kadının az kusurlu olduğu, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ikinci fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmesi gerektiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumundan boşanma sonrası davalı kadının yoksulluğa düşeceği, tarafların evlilik süresi gözetilerek bir defaya mahsus olmak üzere toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrası gereğince mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebileceği, toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddî tazminat isteyen davalı kadının diğerinden daha fazla kusurlu olmadığı, boşanma sonucunda davalı kadının en azından eşinin maddî desteğini yitirdiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak davalı kadın yararına maddî tazminata karar verilmesi gerektiği, aynı Kanun'un 174 üncü maddesinin ikinci fukrası gereğince boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın kusurlu olandan manevî tazminat isteyebileceği, toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylardan tazminat isteyen davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, davacı erkeğin davranışı davalı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas teşkil eden fiilin ağırlığı ile hakkaniyet ilkesi gereğince davalı kadın yararına manevî tazminata karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve bir defaya mahsus olmak üzere toptan 10.000,00 TL yoksulluk nafakasına, 10.000,00 TL maddî, 9.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı erkek vekili, davalı kadının evlilik öncesinde üniversite mezunu olduğunu söylediğini ancak yalan söylediğinin evlilik sırasında ortaya çıktığını, davalı kadının liseyi bitireceğine dair söz verdiğini ancak sözünü tutmadığını, bu durumun müvekkilinin güvenini sarstığını, sürekli müvekkilini ... görüp aşağıladığını, müvekkilinin hayatına kast ettiğini, aşırı derecede kıskanç olduğunu, müvekkilinin telefonuna casus program yükleyip delil elde ettiğini, yasak delilin hükme esas alınamayacağını, kadın yararına tazminat ve nafaka koşulları oluşmadığını, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı kadın vekili, davanın reddi gerektiğini, müvekkiline kusur yüklenmesinin hatalı olduğunu, davacı erkeğin sadakatsizliğinin tanık beyanları ile de ispatlandığını, müvekkili yararına hükmedilen tazminat ve nafakaların miktarlarının az olduğunu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafakaların miktarı yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince kadına yüklenen usulüne uygun olmayacak şekilde program yüklenmek suretiyle eşini takip edip kayda aldığı vakıasının erkek tarafından ispat edilemediği, kadının aşırı derecede kıskanç olduğu, davacının ailesinin eve gelmelerinden rahatsız olduğu, yanlarında kıyafetini çıkardığı, erkeğe fiziksel şiddet uyguladığı, davacıyı intihar etmekle tehdit ettiği, erkeğe yüklenen vakıaların sabit olduğu, erkeğin ayrıca kadına çalışması konusunda baskı yaptığı, ailesinin tarafların evliliklerine müdahale ettikleri, eve geç saatte geldiği, kadına fiziksel şiddet uyguladığı vakıalarının da sabit olduğu, tarafların birbirlerine yönelik diğer iddialarını ispat edemedikleri, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, boşanmaya yol açan olaylarda davacı erkeğin ağır, davalı kadının az kusurlu oldukları, boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorunda olduğu, tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesi tarafından davalı kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin ve miktarının uygun olduğu, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebileceği, tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında, İlk Derece Mahkemesi tarafından davalı kadın yararına yoksulluk nafakası hükmetmesinin ve evli kalınan süre nazara alınarak toplu yoksulluk nafakası verilmesinin hakkaniyete uygun olduğu ancak toplu yoksulluk nafakası miktarının az olduğu, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu tarafın kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebileceği, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebileceği, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesinin kusur gerekçesinin düzeltilmesine, tazminat ve yoksulluk nafakasına ilişkin bölümlerinin kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davalı kadın yararına 40.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata, 35.000,00 TL toplu yoksulluk nafakasına, tarafların diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili, istinaf dilekçesini tekrar etmiş, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının fahiş olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda hangi tarafın kusurlu olduğu, tazminat ile nafakaya hükmedilmesinde ve miktarlarında isabetsizlik olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 ..., 176 ncı 185 ..., 186 ncı maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 ... ve 371 ... maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

31.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.