Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3950 E. 2024/405 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarlarının hukuka uygunluğu ile erkeğin eylemlerinin af kapsamında olup olmadığı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller, tarafların iddia ve savunmaları ile hukuk kuralları değerlendirilerek, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2759 E., 2023/649 K.

DAVA TARİHİ : 02.10.2020

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 11. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/576 E., 2021/617 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata, karşı davanın reddine, erkeğin manevî tazminat isteminin reddine, kadının ziynet eşya bedeli talebinin bu dosyadan tefrikine karar verilmiştir.

Kararın davalı- karşı davacı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- karşı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı kadın dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin sürekli alkol kullandığını, eşine karşı ilgisiz olduğunu, toplum içinde kadına kaba hitap tarzı sözler ile hitap ettiğini, çocuklara teyzeleri ile görüşmemeleri konusunda baskı yaptığını, kadına "sen karımısın, sen bana karılık mı yapıyorsun, şu haline bak " dediğini, hakaretleri olduğunu, aynı hususu kızına da söylediğini, sürekli aşağıladığını, kendisine lüks harcamalar yaptığını, kadının yaptığı harcamaların hesabını sorduğunu, evin ve bozulan eşyaların tadilatını yaptırmadığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına karar verilmesine, kadın yararına aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl ocak ayında TÜFE oranında artırılmasına, yasal faizi ile birlikte 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata , 6 adet 20 gramlık 22 ayar olmak üzere toplam 120 gram ziynet eşyasının şimdilik 30.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; karşı tarafın iddialarının gerçek dışı olduğunu, kadına yakın zamanda miras parası olarak 123.000,00 TL para aldığını, bu nedenle maddî durumunun da iyi vaziyette olduğunu, kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, internet üzerinden yazıştığı F. isimli bir erkek ile görüştüğünü, bu kişinin kadının hesabına para bile gönderdiğini, gönderdiği paranın açıklamasına da “seni seviyorum” yazdırmış olduğunu, ayrıca, bu şahsın, erkeğin çalıştığı kurumun internet sitesine herkese açık şekilde mesaj attığını ve kadın ile ilişkisi olduğunu itiraf ettiğini, erkeğin annesine çocuklarının sıra ile baktıklarını, kendilerinde kaldığı süre boyunca kadının kayın validesine eziyet ettiğini, evlerinde kalmasından rahatsızlık duyduğunu, saygısız ifadeler kullandığını, erkeğin ailesi ile bir araya gelmediğini, geldiğinde huzursuzluk çıkardığını, düğün ve cenazelere de katılmadığını iddia ederek, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına karar verilmesine, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tanık beyanlarından anlaşılacağı üzere, erkeğin kadına "senden karı olmaz, annen bana karılık yapmıyor, başımıza hoca kesildin" şeklinde hakaret ederek ve aşağılayarak duygusal şiddet uyguladığı, artık geçimsizliğe yol açacak kadar alkol aldığı, alkol tüketiminin hoşgörü sınırlarını aştığı, erkeğin evin bakımını ve zaruri onarımları yapmayarak evin ihtiyaçları ile ilgilenmediği, erkeğin eşinin annesine iyi davranmadığı ve eziyet ettiği, saygısızca davrandığını, davacı karşı davalı kadının F. isimli bir erkekle gönül ilişkisi yaşadığını, davacı kadına boşanması için paralar verdiğini iddia ettiği, kadının hesap hareketlerinde F. isimli kişiden banka havalesi yoluyla paralar gönderildiği, açıklama kısmına ''seni seviyorum'' yazdığı, ancak tarafların aynı tarihlerde boşanma davası olduğu, kadının davadan feragat ettiği, erkeğin bu ilişkiden haberdar olduğu ve birlikte yaşamaya devam ettikleri göz önüne alınarak erkeğin eşini affettiği, dinlenen tanık beyanlarından kadının uzun bir süre erkeğin annesine aralıklarla baktığı, evinde misafir ettiği ve bakımıyla ilgilendiği, erkeğin karşı dava dilekçesi ve cevap dilekçelerinde davacı kadına isnad edilen kusurları ispatlayamadığı, kadının sadakatsizlik isnadını da affettiği, en azından hoş görü ile karşıladığı, boşanmaya neden olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166ıncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 800,00 TL tedbir nafakası ve aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 40.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, karşı davanın reddine, erkeğin manevî tazminat isteminin reddine, davacı karşı davalının ziynet eşyası bedeli talebinin bu dosyadan tefriki ile mahkemenin ayrı bir esasına kaydına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı erkek tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı- karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarafların halen aynı evde yaşamakta olduğunu ve evin tüm ihtiyaçlarının davalı tarafından karşılanmakta olduğunu, eve düzenli olarak para bırakmakta olduğunu, kadına miras parası kaldığını, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın haksız olduğunu, miktarların fahiş miktarda olduğunu, erkeğin aldatma olayını sonradan öğrendiğini, telefon dökümlerinin belirtilen tarih aralığını kapsar şekilde istenmediğini, erkeğin kadını affetmediğini, karşı davanın reddinin haksız olduğunu, asıl kusurun kadında olduğunu beyan ederek, kusur belirlemesi, kabul edilen maddî ve manevî tazminat ile miktarı, kabul edilen yoksulluk nafakası, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, reddedilen manevî tazminat yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı- karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, kabul edilen maddî ve manevî tazminat ile miktarı, kabul edilen yoksulluk nafakası, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, reddedilen manevî tazminat yönlerinden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadına yüklenecek kusur bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmesinin usul ve kanuna uygun olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası verilmesinin yasal şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, tazminat ve nafaka miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesinin usul ve kanuna uygun olup olmadığı, erkeğin eyleminin af kapsamında olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.