"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2485 E., 2023/574 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Alanya 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/369 E., 2021/297 K.
Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
6100 sayılı Kanun'un öngördüğü yargılama sistemine göre İlk Derece Mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davalı-davacı kadın vekili tarafından nafakalar yönünden istinaf yoluna başvurulmamıştır. Hâl böyle iken İlk Derece Mahkemesinin nafakalara yönelik kararına karşı istinaf yoluna başvurmayan davalı-davacı kadın vekilinin nafakalar yönünden yeniden hüküm kurulmadığından temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; davalı-davacı kadın vekilinin nafakalar yönünden temyiz isteminin reddine karar vermek gerekir.
Davacı-davalı erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin reddedilen yön dışındaki temyiz itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının sürekli olarak maddî ve lüks taleplerde bulunduğunu, birlik görevlerini yerine getirmediğini, günlerce küs kaldığını, kapris yaptığını, şüpheli tavırlar sergilediğini, yatakları ayırdığını, bipolar rahatsızlığı bulunduğunu evlendikten sonra kadının kaprisli tavır ve davranışları nedeniyle atak geçirdiğini, geçirdiği atak sonrasında Ereğli'ye ve Konya'ya tedavi için gittiğinde davacının ve ailesinin üzüntü dahi duymadıklarını, bayramda tek başına ailesinin yanına gittiğini, davalının da plajlardan kafelerden durum paylaştığını belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-davacı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediğini, aşağıladığını, ailesinin küçük gördüklerini, erkeğin bunlara sessiz kaldığını, ailesinin sürekli evliliklerine müdahale ettiğini, rehberindeki eski iş arkadaşlarının telefonlarını kendi telefonuna kaydettiğini, kardeşi ve kuzeniyle yazışmalarını okuduğunu, sosyal medya hesaplarını denetimi altına aldığını, ailesi ile bile görüşecek serbest alan bırakmadığını, sosyal anlamda kendisini kısıtladığını, bayramda tek başına ailesine gittiğini, 10 gün sonra davacının ablasının arayarak davacının boşanmak istediğini söylediğini, o tarihten bu yana birlikte olmadıklarını, bayram sonrası erkeğin geldiğinde kendisini evde görmek istemediğini ortak konutu boşaltmasını ailesinin söylediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı kadın birleşen dava dava dilekçesinde özetle; cevap dilekçesinde belirttiği nedenlerle evlilik birliğinin çekilmez hal aldığını bildirerek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince
boşanmalarına, aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin tarafların en son ayrılığından sonra Konya Ereğli'de bulunan akrabalarını da yanına alarak davalı kadınla ile barışmak amacıyla Alanya'ya geldiği ve barışma girişiminde bulunduğu, özellikle erkek tanıklarının beyanlarında erkeğin kadın ile barışmak istediği için bu yola başvurduğunun ifade edildiği görülmekle erkeğin dava konusu ettiği olayları affettiği, en azından hoşgörüyle karşıladığı kanaatine varıldığı, tarafların yaşadıkları ilk ayrılıktan sonra barışmalarının akabinde bayramın geçirileceği yer konusunda tartışma yaşadıkları ve bu tartışmadan sonra erkeğin ertesi gün eşine haber vermeden evden ayrılıp tek başına bayramı geçirmek için ailesinin yanına gittiği ve daha sonra ailesi aracılığıyla kadına boşanmak istediği ve evden eşyalarını alarak ayrılması hususunda haber yolladığı, bu haliyle erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile; erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne ve tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, taraflar için tedbir nafakasına hükmolunmasına yer olmadığına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına12.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminatın kadına ödenmesine, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraflar istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- davalı erkek vekili; asıl davanın reddi ve karşı davanın kabulü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-davacı kadın vekili; tazminatların miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesininyukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkek ile ailesinin dava öncesinde görüşme talep etmiş olmalarının ancak görüşmenin gerçekleşememiş olmasının erkeğin kadını affettiği, en azından hoşgörü ile karşıladığı yönündeki kabulün doğru olmadığı, kadının evlilik birliği içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının üzerinde olacak şekilde dışarıda yemek yemek, araba kiralayıp gezmek şeklinde maddi isteklerinin bulunduğu, isteklerin yerine gelmemesi halinde kapris yaparak küstüğü, erkeğe ve ailesine iyi davranmadığı, surat astığı, ayrıca aile müdahalesine sessiz kaldığı, erkeğin ise; kıskanç davranışlar sergilediği, kadını kısıtladığı, aile müdahalesine sessiz kaldığı, son olayda eşyalarını alarak evi terk ettiği, evlilik birliğinin sona ermesinde tarafların eşit kusurlu oldukları, buna göre erkeğin kusur belirlemesi ve asıl davanın reddine, kadın yararına hükmedilen tazminatlara ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile kararının kusur belirlemesine ilişkin gerekçesinin açıklanan şekilde düzeltilmesine, asıl davanın da kabulüne karar vermek gerektiği, toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları anlaşıldığından kadının talep ettiği maddî-manevî tazminat talepleri ile erkeğin talep ettiği manevi tazminatın ayrı ayrı reddine karar verilmesi gerektiği, gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerin kaldırılmasına, erkeğin davasının da kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadının maddî ve manevî tazminat talebinin koşulları oluşmadığından reddine, erkeğin sair yönlere ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-davalı erkek vekili; kusur belirlemesi ve manevî tazminat talebinin reddinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı kadın vekili; kusur belirlemesi, erkeğin davasının kabulü, tazmınatların reddi, nafakaların reddi
nin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davalarda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin boşanma davasının kabulü kararının yerinde olup olmadığı, tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı-davacı kadın vekilinin nafakalar yönünden temyiz dilekçesinin istinaf edilmeyen yön temyiz edilemeyeceğinden REDDİNE,
2.Davalı-davacı kadın vekilinin diğer hususlara yönelik, davacı- davalı erkek vekilinin tüm temyiz itirazlarına yönelik yapılan incelenmeye gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...