"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2951 E., 2023/603 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm
kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 10. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/69 E., 2021/644 K.
Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin cinsel, psikolojik, fiziksel şiddet uyguladığını, sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışları olduğunu, akşamları arkadaşlarıyla buluşup içki içtiğini, kumar oynadığını, ev masraflarına katılmadığını, alkol bağımlısı olduğunu, tehdit, hakaret ettiğini, ortak çocuğa fiziksel şiddet uyguladığını belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, çocuklar yararına aylık 1.500,00'er TL tedbir-iştirak nafakasına, davacı kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına ve yasal faizi ile birlikte 300.000,00TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; 4721 sayılı Kanun'un 162 ncı maddesinde yer alan
hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış hukuki nedenine dayalı olarak tarafların boşanmalarına, çocuklar yararına aylık 1.500,00'er TL tedbir-iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00TL tedbir-yoksulluk nafakasına ve 500.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesi talep etmiştir.
3.Davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; 4721 sayılı Kanun'un 163 üncü maddesi gereğince
suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme hukuki nedenine dayalı olarak tarafların boşanmalarına, çocuklar yararına aylık 1.500,00'er TL tedbir-iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına ve yasal faizi ile birlikte 300.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesi talep etmiştir.
4.Davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi gereğince
zina hukuki nedenine dayalı olarak tarafların boşanmalarına, çocuklar yararına aylık 1.500,00'er TL tedbir- iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına ve yasal faizi ile birlikte 300.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesi talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların ilk evlendiklerinde Bartın'da yaşarken Antalya'ya taşındıkları, buraya geldikten sonra erkeğin aynı iş yerinde çalıştığı ... adlı bir kadınla gönül ilişkisinin başladığı, bu ilişkiyi iş yerinde de bilindiği ve duyulması üzerine ... adlı kadının işine son verildiği, kadının da bu ilişkiyi öğrendiği kadının zinaya dayalı boşanma davası bakımından boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak 6 ay ve her halde zina eyleminin üzerinden 5 yıl geçmekle kişinin zinaya dayalı boşanma davası açma hakkının düşürücü süre öngörüldüğü, kadının dolayısıyla birleşen Antalya 3.Aile Mahkemesi'nin 2020/224 Esas,2020/286 Karar sayılı davayı açtığı tarihte devam eden zina halinin olmadığı anlaşıldığından hak düşürücü süre içerisinde açılmayan ve öncelikle zina olayının ispatlanamaması nedeniyle zinaya dayalı boşanma davasının reddine karar vermek gerektiği, yine birleşen Antalya 10.Aile Mahkemesi'nin 2020/204 Esas-2020/495 Karar sayılı dosyasından açılan suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanma davası ile ilgili olarak da, erkeğin kadına yönelik tehdit eylemi nedeniyle Antalya 19. Asliye Ceza Mahkemesinde yargılanarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, tehdit ya da şiddet eyleminin süreklilik arz etmediği, münferit bir eylem olduğu, ayrıca huzurdaki dava bakımından davalı erkeğin evlilik dışı ilişkisinden tanık anlatımlarından bahse konu kadınla davalı erkeğin yaşadığı birliktelikten çok öncesinden haberdar olduğu,erkeğin halen bu kadından ayrıldığı, dava açıldığı 24.03.2020 tarihinde haysiyetsiz hayat sürdüğüne ilişkin bir halinin olmadığı anlaşıldığından, ispatlanamayan işbu davanın da reddine karar verilmesi gerektiği, birleşen Antalya 10.Aile Mahkemesinin 2020/71 Esas-2020/114 Karar sayılı dosyasından açılan hayata kask, pek kötü ve onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma talebine ilişkin olarak da, kadının iddiasına yönelik delil sunmadığı, tüm dosyalar birlikte ele alındığında da kadının bu özel boşanma nedenine dayalı davasını da kanıtlayamadığı anlaşıldığından işbu davasının da reddine karar verilmesi gerektiği, tarafların evliliklerinden bu yana aralarında sorunlar olduğu, özellikle erkeğin iş yerinde birlikte çalıştığı ... adlı kadın ile gönül ilişkisi yaşaması, bunu çevresinden de saklamadığı, birlikte çekilen fotoğraflarını halen cep telefonunda sakladığı, her ne kadar evine bakıp ihtiyaçlarını karşılasa da, güven sarsıcı eylemlerinin olduğu, sık sık eve alkollü olarak geldiği, en son yaşanan tartışmadan sonra erkeğin kadını darp ettiği, kadının da çocuklarını alarak ailesinin yanına sığındığı, bu olaydan sonra da biraraya gelmedikleri bu nedenle devamı beklenemeyecek derecede evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve geçimsizliğin meydana gelmesinde erkeğin kusurlu olduğu anlaşıldığından, kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verildiği gerekçesi ile kadının asıl davasının kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince
tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilerek,baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklar lehine aylık 600,00'er TL tedbir-iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 650,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 27.000,00 TL maddî ve 27.000,00 TL manevî tazminata, kadının birleşen davalarının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili; birleşen davaların reddi ve tazminatların miktarı yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı erkek vekili; kadının kabul edilen davası ve fer'îleri yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamında sunulan deliller ve özellikle otel kayıtları ile erkeğin zinası ispatlanmasına rağmen Antalya 3. Aile Mahkemesi'nin 2020/224 Esas ve 2020/286 Karar sayılı ilamı ile birleşen boşanma davasının reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, kadın tanıklarının beyanları, ceza mahkemesi ilamları ve diğer tüm delillerle erkeğin eşini tehdit edip, fiziksel şiddet uyguladığı sabit olmasına ve 4721 sayılı Kanun'un 162 ncı maddesindeki koşulların oluşmasına rağmen Antalya 10. Aile Mahkemesi'nin 2020/71 Esas ve 2020/114 Karar sayılı ilamı ile birleşen boşanma davasının reddine karar verilmesi hatalı olduğu, birden fazla boşanma davasının bulunması halinde, tüm dosyaların birlikte değerlendirilerek kusur tespiti yapmak ve boşanmanın eki niteliğindeki talepler yönünden tek bir hüküm kurmak gerektiği, erkeğin başka bir kadın ile zina yaptığı, eşine fiziksel şiddet uygulayıp tehdit ettiği, sık sık alkollü olarak eve geldiği evlilik birliğinin mevcut hale gelmesinde sabit görülen eylemleri ile erkeğin tamamen kusurlu olduğu, ortak çocuk ... 14.02.2005 doğumlu olup, ergin hale geldiğinden bu çocuk için velâyet, kişisel ilişki düzenlemesi, tedbir ve iştirak nafakasına dair düzenlemeler yönünden kararın düzeltilmesi gerektiği, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaatler, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında kadın yararına hükmedilen tazminatların az olduğu gerekçesi ile ilgili bentlerin kaldırılmasına, Antalya 3. Aile Mahkemesinin 2020/224 Esas- 2020/286 Karar sayılı ilamı ile Antalya 10. Aile Mahkemesinin 2020/71 Esas- 2020/114 Karar sayılı ilamı ile birleştirilen davaların kabulü ile; tarafların 4721 sayılı Kanun'un 161 inci ve 162 nci maddeleri gereğince boşanmalarına, ortak çocuklardan ... ergin hale geldiği anlaşılmakla bu çocuk için velâyet,kişisel ilişki tesisi ve iştirak nafakasına dair karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuklardan ... lehine; asıl dava tarihinden itibaren geçerli olmak, her ay ödenmek ve bu çocuğun ergin olduğu 14.02.2023 tarihinde sona ermek üzere aylık 600,00 TL tedbir nafakasının davalı-birleşen davalı ...'dan alınarak davacı-birleşen davacı ...'a verilmesine, ortak çocuklardan ... için velâyet, kişisel ilişki tesisi tedbir ve iştirak nafakasına dair asıl davada düzenleme yapılmakla kabulüne karar verilen birleşen davalarda bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına, kadın için tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden asıl davada düzenleme yapılmakla kabulüne karar verilen birleşen davalarda bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına, 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminatın boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı-birleşen davalı ...'dan alınarak davacı-birleşen davacı ...'a verilmesine, sair istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili; davaların kabulünün karar usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın tamamı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 161 inci ve 162 nci maddelerinde düzenlenen hukuki sebeplere dayanan boşanma davalarının kabulü kararının yerinde olup olmadığı ve fer'îler noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci, 161 inci, 162 nci, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci, 324 üncü, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...