Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3954 E. 2024/2203 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında evlilik birliğinin temelden sarsılıp sarsılmadığı, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, velayet, maddi ve manevi tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2517 E., 2023/338 K.

DAVA TARİHİ : 06.08.2020

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Finike Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/289 E., 2021/254 K.

Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının reddine, erkeğin davasının kabulüne karar verilmiştir.

Kararın kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile aralarında evliliklerinin ilk başlarında başlayan anlaşmazlıkların olduğunu, erkeğin tehdit, manevî baskı, küfür, iftira eylemlerinde bulunduğunu, bu nedenlerle 02.08.2019 tarihinde evi terk ettiğini, belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının iddialarının doğru olmadığını,kadının eşi ve çocuğu ile ilgilenmediğini, kendi anne ve babasının yanına giderek onların yanlarında çalıştığını, kendi evlerine maddî olarak hiçbir katkıda bulunmadığını, sebepsiz olarak 1 yıl önce evi terk ettiğini, eşini ve çocuklarını sormadığını, aradığı dönemler ise kavga ve huzursuzluk çıkarttığını belirterek asıl davanın reddine, karşı davasının kabulüne tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

boşanmalarına, velâyetini istediği ortak çocuk için 1.000,00 TL nafakaya, kendisinden alınan paralar karşılığında 120.000,00 TL maddî, yaşadığı ruhsal, manevî çöküntüler nedeniyle 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı karşı davalı kadın delil listesi, tanık listesi sunmadığı, kadının evlilik birlikteliği devam ederken eşyaları alıp evden ayrıldığı, erkeğin annesinin cenazesine haklı sebep olmaksızın katılmadığı, erkeğin babası hastalandığında yanında olmadığı, çocuğu ile ilgilenmediği ve çocuğunu bırakıp gittiği, evlilik birliği ortak yaşamı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olup boşanmaya sebep olan bu olaylarda davacı kadının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüyle tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davalı-karşı davacı babaya verilmesine, çocuk ile anne arasında kişisel ilişki tesisine, davalı-karşı davacı erkek yararına yasal faiziyle birlikte 6.000,00 TL maddî ve 5.000,00 TL manevî tazminata, iştirak nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; kararın tümüne yönelik istinaf talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı-davacı erkek manevî tazminat talebinde bulunduğu ancak faiz isteminde bulunmadığı, usulüne uygun bir ıslah talebi de bulunmadığı, bu itibarla, erkek lehine hükmedilen manevî tazminata faiz hükmedilmesi usul ve kanuna aykırı olduğu belirtilerek davalı-karşı davacı erkeğin maddî tazminat talebinin ise fer'î nitelikte olmadığından dava dosyasından ayrılmasına ve farklı bir esasa kaydedilmesine, 5.000,00TL manevî tazminatın davacı-karşı davalı kadından alınarak davalı-karşı davacı erkeğe verilmesine, davacı-karşı davalı kadın vekilinin sair istinaf başvurusunun hüküm usul ve esasa uygun olduğundan esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı kadın vekili ;her iki dava yönünden verilen kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin boşanma davasının kabulü ile kadının boşanma davasının reddi kararının yerinde olup olmadığı, tazminatlar ve velâyet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 nci, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.