Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3955 E. 2024/1979 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelden sarsılıp sarsılmadığı ve boşanmaya karar verilip verilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında ortak hayatı temelden sarsacak derecede geçimsizlik bulunduğu, davalı kadının eşine saygısız davrandığı ve ailesiyle görüşmesine engel olduğu tanık beyanlarıyla sabit olduğundan, davacı erkeğin boşanma davasının kabulü gerekirken reddedilmesi hatalı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2897 E., 2023/701 K.

DAVA TARİHİ : 19.02.2020

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/118 E., 2021/638 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle;kadının doğuştan rahmi olmadığını eşinden sakladığını, sürekli huzursuzluk çıkarttığı ve saygısız davrandığını, son 1 yıldır cinsel birlikteliklerinin olmadığını, temizlik hastası olduğunu, 17.01.2021 günü tartıştığını ve boşanmak istediğini söyleyerek evi terk ettiğini, çocuğu istemediğini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, 20.000,00 TL maddî 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddialarının asılsız olduğunu; davacının haksız ve mesnetsiz davasının tüm talepleri ile birlikte reddine; mahkeme aksi kanaatte ise ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, aylık 1000,00 TL tedbir, iştirak nafakasına, aylık 1000,00 TL tedbir, yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı kadının eşine 'hey, şşt' şeklinde seslendiği, kaba davrandığı, eşine ters cevaplar verdiği, eşinin ailesiyle görüşmesinde sorun çıkarttığı, boşanmaya neden olan olaylarda davalı kadının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilerek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

Boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacı babaya verilmesine, çocuk ile anne arasında kişisel ilişki tesisine, davacı yararına 5.000,00 TL maddî ve 5.000,00 TL manevî tazminata, davalı kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir nafakasına, davalı kadının maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesi istemiyle tüm yönlerden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mahkemece kadına izafe edilen kusurlar yönünden dinlenilen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan duyuma dayalı beyanlar olup, bir kısmı ise sebep ve saiki açıklanmayan inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibaret olduğu, gerçekleşen bu durum karşısında; davacı erkek evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda davalı kadının kusurunun bulunduğunu kanıtlayamadığı, erkeğin boşanma davası yönünden 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası koşulları oluşmadığı gerekçesi ile; başvurunun kabulüne, kararın kaldırılarak davacı erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili; davanın reddinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının reddi kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

Davacı erkek dava dilekçesinde birliğin sarsılmasına neden olarak davalı kadının sürekli huzursuzluk çıkarttığı ve saygısız davrandığı vakıalarına dayanmıştır. Dosyanın tetkikinden, davalı kadının eşine 'hey, şşt' şeklinde seslendiği, kaba davrandığı, eşine ters cevaplar verdiği, eşinin ailesiyle görüşmesinde sorun çıkarttığı, tanık beyanları ile ispatlanmıştır. Bu halde, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı erkek dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, erkeğin davasının kabulüne karar verilecek yerde, hatalı gerekçe ve kusur belirlemesiyle erkeğin davasının reddi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.