"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2789 E., 2023/641 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/334 E., 2021/536 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evde huzurlarının olmadığını, davalının davranışları sebebiyle evliliklerinin çekilmez bir hal aldığını, davalı ile 10 yıldır cinsel beraberliklerinin olmadığını, hakaret ettiğini, farklı odalarda kaldıklarını, müvekkiline hitaben "maaşı bana kalacak iki kızına da ne bu evi ne de maaşını bırakmayacağım çatır çatır yiyeceğim, hatta bunu akrabalarına söyleyeceğim" şeklinde konuştuğunu, dıştan geldiğinde müvekkilinin nereden geldiğini sorduğunda "hovardalıktan geliyorum, kardeşlerim karışır sen karışamazsın" şeklinde konuştuğunu, bu nedenlerle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 162 nci maddesi uyarınca hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanmalarına, bu da mümkün olmadığı takdirde 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kendi evlatları tarafından bile sevilmeyen bir insan olduğunu, müvekkilinin davacı tarafından şiddete uğradığını, kulak zarının patladığını, hakaret ettiğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, dinlenen tanıkların beyanlarının bir kısmının 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup bir kısmının ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak duyuma dayalı izahlardan ibaret olduğu gerekçesiyle sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin evliliği devam ettirmek istemediğini, Mahkemenin eksik ve yetersiz inceleme sonucunda karar verdiğini, tarafların yeniden bir araya gelmelerinin mümkün olmadığını, dosya içerisinde birçok somut delil olduğunu belirterek hükmün tamamına yönelik olarak istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dinlenen tanıkların beyanlarının bir kısmının 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup bir kısmının ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak duyuma dayalı izahlardan ibaret olduğu gerekçesiyle davacı erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve toplanan delillerden; davalı kadının farklı kişilerin yanında erkeğin "iğdiş (erkeklik işlevini yerine getiremeyecek duruma getirilme)" olduğunu, bu nedenle aralarında cinsel ilişki yaşanmadığını söyleyerek onu üçüncü kişilerin yanında küçük düşürdüğünün anlaşıldığı, öte yandan dosya kapsamından ve tanık ifadelerinden erkeğe yüklenebilecek kusurlu davranışların bulunduğu anlaşılmış ise de İlk Derece Mahkemesince verilen kararda erkeğe kusur isnat edilmediği, davalı kadının da kusur belirlemesine karşı istinaf başvurusunda bulunmadığı görülmekle; tanık ifadelerinden ve dosya kapsamından anlaşılan eylemlerin erkeğe kusur olarak yüklenmesinin mümkün olmadiği, gerçekleşen bu durum karşısında evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda davalı kadının tamamen kusurlu olduğundan erkeğin davasının kabulüne, davacı erkek lehine 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, davalı kadın yararına aylık 600,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik ve yetersiz inceleme sonucunda karar verdiğini belirterek hükmün tamamı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; erkeğin boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,02.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.