"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2978 E., 2023/691 K.
DAVA TARİHİ : 16.03.2021
KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 10. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/184 E., 2021/776 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'ilerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkeğin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm tesisine; davanın reddine, kadın yararına dava tarihinden itibaren ve karar kesinleşinceye kadar aylık 300,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin kadına sözlü ve psikolojik şiddet uyguladığını, aşırı kıskanç olduğunu, 2020 Temmuz ayında fiilen ayrıldıklarını daha sonra 2020 Kasım ayında biraraya geldiklerini ancak kadının erkeği affetmediğini, evliliğin devam edip etmeyeceğini denemek için bir araya geldiklerini, iki hafta aynı evde kaldıklarını,ancak bir arada kalmalarının mümkün olmadığını anlayınca ayrıldıklarını iddia ederek davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 500 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 30.000,00 TL manevî, 30.000,00 TL maddî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; kadın tarafından boşanmaya gerekçe yaratılmak amacıyla ileri sürülen iddialar olduğunu, tarafların 2020 yılı Ağustos ayında ayrıldıklarını, daha sonra kadının kendisine ayrı ev tuttuğunu, 2020 yılı Ekim ayında barıştıklarını ve erkeğin, kadının bu yeni evine taşındığını, 2020 yılı Aralık ayının sonuna kadar birlikte kaldıklarını, bu süreç göz önüne alınarak yaşanan olayların af kapsamında kaldığını belirterek davanın ve kadının taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, ara kararla kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmiş, yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davalı erkeğin davacı kadına yönelik olağan karşılanamayacak derecede kıskanç tavır ve davranışlarının olduğu, annesinin evine gittiğinde dahi eski eşiyle gittiğini düşünerek huzursuzluk çıkardığı, eski eş ile ortak bir çocuk olduğu için bu konuda davacı eşin eski eş ile iletişiminin olması hayatın olağan akışına uygun iken davalı erkeğin bu durumu anlayışla karşılamaması, her ne kadar davacı kadının ilk eşinden olan oğluna iyi davransa da hastalandığında annesinin yanında uyumasını istemediği, hatta bu nedenle kendi babasının evindeyken kavga çıkarttığı, bunun üzerine evlerini ayırdıkları, çocuğun yaşı itibariyle anne ilgi ve şefkatine ihtiyaç duyduğu çağda olduğu ve ateşlendiğinde annesinin yanında olmasının hayatın olağan akışı içerisinde elzem olduğu anlaşıldığından davalı erkek tam kusurlu kabul edilerek boşanma davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın öğretmen olarak çalıştığından yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadının evlilikten beklenen ve mevcut menfaatleri zedelendiğinden ve kadına uygulanan haksız eylemler nedeniyle kişilik hakları zarara uğradığından kadın yararına 10.000,00 TL maddîve 10.000 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; yaşanan olayların af kapsamında kaldığının göz önüne alınmadığını, tedbir nafakasının karar ile kaldırılmasının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın kabulü, kusur belirlemesi ile kadın yararına hükmedilen tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mahkemenin sabit gördüğü eylemler sonrasında eşlerin birlikte yaşamaya devam ettikleri, erkeğin kusurlu davranışlarının kadın tarafından affedildiği ya da en azından hoşgörü ile karşılandığı, davacı kadın tarafından istinaf yoluna başvurulmadığından erkeğe isnat edilen ve İlk Derece Mahkemesi tarafından sabit görülmeyen diğer eylemler yönünden erkek aleyhine değerlendirme yapılabilmesinin olanaklı olmadığı, evlilik birliğinin erkekten kaynaklanan nedenlerle temelinden sarsıldığı ispatlanamamış olduğundan istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine, tedbir nafakasının hükümle birlikte kaldırıldığı yönünden bir kararın mevcut olmadığı belirtilerek davacı kadın yararına, dava tarihinden itibaren geçerli olmak, her ay ödenmek ve karar kesinleştiğinde sona ermek üzere aylık 300,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın reddi, kusur belirlemesi, tedbir nafakasının miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık tarafların açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkân vermeyecek derecede geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik varsa kusurun kimden kaynaklandığı, yaşanan olayların af kapsamında kalıp kalmadığı, tedbir nafakası miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.01.2023tarihinde oy birliğiyle karar verildi.