Logo

2. Hukuk Dairesi2023/396 E. 2023/4152 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davalarında, kadının açtığı karşı dava harcının yatırılma zamanlaması nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesince kadının davası hakkında hüküm kurulmayıp dosya ilk derece mahkemesine gönderilirken, erkeğin davasının esastan reddedilmesi üzerine, davaların birlikte görülüp karara bağlanmaması nedeniyle oluşan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi ve feri niteliğindeki taleplerin sağlıklı bir şekilde değerlendirilebilmesi için davaların ve delillerin birlikte incelenmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin erkeğin davasını esastan reddetmesi bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/995 E., 2022/1691 K.

KARAR : Esastan ret- Gönderme

İLK DERECE MAHKEMESİ : Babaeski Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/602 E., 2022/159 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından erkeğin davasının kabulü ve kadının davası hakkında hüküm kurulmaması yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadının erkeğin davasının kabulüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, kendi davası hakkında hüküm kurulmamasına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile kadının davası yönünden gerekçede gösterilen şekilde hüküm kurulması için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından erkeğin boşanma davası ve kadının boşanma davasında verilen gönderme kararı yönünden temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin altıncı alt bendinde; mahkemece tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması hallerinde, bölge adliye mahkemesinin esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine kesin olarak karar vereceği düzenlenmiştir. 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendine göre; aynı Kanunun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca verilen gönderme kararlarına karşı temyize başvurulamaz. Bu itibarla, davalı-davacı kadın vekilinin kadının boşanma davasında verilen gönderme kararına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.

Davalı-davacı kadın vekilinin reddedilen yön dışındaki temyiz itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... erkek vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında daha önceden görülen boşanma davasının reddedildiğini ve kararın kesinleşmesinden sonra tarafların evlilik birliğinin yeniden kurulması için biraraya gelmediğini iddia ederek; tarafların fiili ayrılık nedeniyle boşanmalarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı kadın vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında daha önceden görülen boşanma davasınında verilen kararın kesinleşmemesi sebebiyle üç yıl süre geçtiğinden söz edilemeyeceğini iddia ederek; davanın reddine hükmedilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili karşı dava dilekçesinde; evlilik birliğinin sürdürülememesinde erkeğin tam kusurlu olduğunu iddia ederek; erkeğin davasının reddine, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında görülen önceki boşanma davasının reddedildiği ve kararın 05.05.2015 tarihinde kesinleştiği, erkeğin davasının 09.12.2020 tarihinde açıldığı, kesinleşme tarihi ile işbu davanın açılma tarihi arasındaki üç yıldan fazla süren süreçte tarafların evlilik birliğinin yeniden kurulması için biraraya gelmemeleri sebebiyle erkeğin fiili ayrılık nedenine dayalı boşanma davasının kabulünün gerektiği; kadının erkeğin davasına süresi içinde cevap dilekçesi sunduğu, kadının esasa cevap süresinden sonra sunduğu 22.02.2021 ve 25.06.2021 tarihli dilekçelerle boşanma, tazminat ve nafaka talep ettiği, süre ve harç yönünden kadın tarafından usulüne uygun olarak açılmış bir karşı dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığı gerekçesiyle; erkeğin davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin fiili ayrılık nedenine dayalı boşanma davasının kabulü için gerekli yasal koşulların bulunmadığını ve kadının talepleri hakkında hüküm kurulmamasının doğru olmadığını belirterek; erkeğin davasının kabulü ve karşı davada hüküm kurulmaması yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin davası yönünden fiili ayrılık nedeniyle boşanma kararı verilebilmesinin yasal koşullarının bulunduğu; kadının süresinde sunduğu cevap dilekçesi ile erkeğin davasının reddini talep ettiği ancak 25.06.2021 tarihli dilekçesi ile boşanma, maddî tazminat, manevî tazminat, tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası talebinde bulunarak karşı dava harçlarını yatırdığı, kadının esasa cevap süresinde olmasa da açılmış bir karşı davasının bulunduğu, karşı dava yönünden usulüne uygun şekilde dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasının tamamlanıp ön inceleme duruşması yapıldıktan ve deliller toplanıp kusur değerlendirmesi yapıldıktan sonra karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile; kadın vekilinin erkeğin davasının kabulüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ve karşı dava yönünden hüküm tesis edilmemesine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile gerekçede gösterilen şekilde hüküm kurulması için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepler

Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; her iki boşanma davasının ve ferî taleplerin birlikte görülüp karara bağlanması gerektiğini, kadının davası yönünden dosyanın gönderilmesinin doğru olmadığını ve tüm bu sebeplerle kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; erkeğin davasının kabulü ve kadının davası ve fer'î talepleri yönünden verilen gönderme kararı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın tarafından usulüne uygun olarak açılmış bir karşı dava bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa erkeğin davasının kabulü yönünden kadın tarafından istinafa ve temyize başvurulmak suretiyle hüküm boşanma yönünden kesinleşmemiş olmakla, Bölge Adliye Mahkemesince sadece kadının davası ve fer'îleri yönünden hüküm kurulmak üzere gönderme kararı verilerek erkeğin davasına yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinin doğru olup olmadığı, bir başka deyişle Bölge Adliye Mahkemesince her iki dava ve fer'îler birlikte incelenip hüküm kurulmak üzere kararın tümüyle kaldırılıp gönderilmemesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve dördüncü fıkrası, 353 üncü ve 362 nci maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince kadın tarafından usulüne uygun olarak açılmış bir kaşı boşanma davası bulunmadığı gerekçesiyle sadece erkeğin boşanma davası yönünden hüküm kurulmuş ve karara karşı davalı-davacı kadın vekili tarafından erkeğin boşanma davasının kabulü ve kadının davası hakkında hüküm kurulmaması yönlerinden istinafa başvurulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince kadının davası yönünden 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilirken, kadının erkeğin boşanma davasına yönelik istinaf başvurusunun esası incelenmek suretiyle, esastan red kararı verilmiştir.

2.Boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi ve boşanmanın fer'î niteliğinde bulunan maddî ve manevî tazminat, yoksulluk nafakası gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek doğru karar verilebilmesi, bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikle değerlendirilmesiyle mümkündür. Somut uyuşmazlıkta; Bölge Adliye Mahkemesince kadının ve erkeğin boşanma davalarının birlikte incelenerek ortak bir kusur tespiti yapılıp boşanma ve fer'î talepleri hakkında en doğru kararın verilebileceği gözetilmeksizin; erkeğin davasına yönelik istinaf itirazları yönünden işin esasına girilmeden, her iki davanın birlikte incelenip karar verilmek üzere kararın kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı-davacı kadın vekilinin kadının davasında verilen gönderme kararına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Davalı-davacı kadın vekilinin erkeğin davasında gönderme kararı verilmemesine yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının erkeğin davasında gönderme kararı verilmemesi yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı-davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.09.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.