Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3972 E. 2024/510 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında kusur durumu, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve yerel mahkeme kararının gerekçesi usul ve yasaya uygun bulunarak temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2557 E., 2023/546 K.

DAVA TARİHİ : 23.05.2018

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/491 E., 2021/220 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava ve cevaba cevap-karşı dava cevap dilekçesinde özetle; erkeğin aşırı kıskanç olduğunu, kadını sosyal çevresinden uzaklaştırdığını, erkeğin düzenli bir işinin olmadığını, masraflara katılmadığını iddia ederek asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, çocuğun velâyetinin kadına verilmesine, çocuk yararına aylık 1.750,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, ... kadın yararına aylık 3.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, ... kadın yararına 200.000,00 TL manevî 200.000,00 TL maddî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap-karşı dava, ikinci cevap-karşı dava cevaba cevap dilekçesinde özetle; evi terk edenin kadın olduğunu, yalnız yaşamanın kadının tercihi olduğunu, eş ve anne olarak görevlerini yapmadığını iddia ederek asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davalı-davacı erkeğe verilmesine, çocuk yararına aylık 2.000,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, davalı-davacı erkek yararına aylık 2.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına,nafakalara her yıl ÜFE oranında artış uygulanmasına, davalı-davacı erkek yararına 250.000,00 TL manevî 250.000,00 TL maddî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin düzenli sabit bir işinin olmadığı, evin geçimine gereken desteği vermediği, giderlerin daha çok kadın tarafından karşılandığı, erkeğin aşırı kıskançlığı nedeniyle kadın üzerinde baskı kurduğu ve ailesiyle görüşmesine izin vermediği, kadın küçümseyici sözler sarfettiği, kadına ise atfedilecek kusurun tespit edilemediği, erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine,tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadının çalıştığı ve düzenli geliri bulunduğundan tedbir-yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, ortak çocuğun yaşı,alıştığı ortam ve görüşleri göz önüne alınarak küçüğün velâyetinin davalı-davacı babaya verilmesine, anne ile küçük arasında kişisel ilişki kurulmasına, küçüğe fiilen bakan ebeveyn tarafından diğer ebeveyne yönelik nafaka talebinde bulunabileceği anlaşılmakla tarafların ekonomik ve sosyal durumları, küçüğün yaşı ve hakkaniyet ilkesi gözetilerek küçük için takdir edilen aylık 400,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 600,00 TL 'ye arttırılmasına iş bu nafakanın kararın kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakası olarak devamına, kadının mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelendiğinden ve erkeğin küçümseyici sözleri nedeniyle de kişilik hakları ihlal edildiğinden kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat, tedbir-yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.... kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kadının reddedilen yoksulluk nafakası talebi, velâyet, iştirak nafakası ve kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarına yönelik istinaf dilekçesi sunmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur, erkeğin reddedilen boşanma davası ve fer'ileri, iştirak nafakasının miktarı, kadın yararına hükmedilen tazminatlara yönelik istinaf dilekçesi sunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, usul ve yasaya uygun olan hükme yönelik yerinde bulunmayan istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.... kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının reddedilen yoksulluk nafakası talebi, velâyet, iştirak nafakası ve kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarına yönlerinden temyiz yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle;kusur, erkeğin reddedilen boşanma davası ve fer'ileri, iştirak nafakasının miktarı, kadın yararına hükmedilen tazminatlar yönlerinden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık tarafların açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, erkeğin davasının kabulü gerekip gerekmediği, taraflar yönünden maddî ve manevî tazminat şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, takdir edilen miktarların hakkaniyete uygun olup olmadığı, taraflar açısından tedbir ve yoksulluk nafakası verilmesine yönelik şartların mevcut olup olmadığı, velâyet düzenlemesi ile iştirak nafakasının miktarının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 2 nci, 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Boçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.