Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3980 E. 2024/3106 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, eşlerin boşanmalarına sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, kadının erkeği affettiğinin kabul edilip edilemeyeceği ve buna bağlı olarak tazminat taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi’nin, kadının erkeğe gönderdiği mesajlardan hareketle affın gerçekleştiği sonucuna ulaşmasının, dosyadaki diğer deliller ve tarafların mesajlaşmalarının tamamı birlikte değerlendirildiğinde doğru olmadığı, bu nedenle kusur belirlemesi ve tazminat taleplerinin yeniden değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1886 E., 2023/588 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/626 E., 2021/314 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin, fiziksel ve psikolojik olarak şiddet uyguladığını, aralarında yaşanan bir kaç tartışmada davacı-davalıyı silah ile tehdit ettiğini, üzerine bıçak ve tabak fırlattığını, davacı-davalıya eve kamera taktırdığını, sürekli onu takip ettiğini söylediğini, yine davacı-davalının telefonuna izleme uygulaması indirdiğini söylediğini, peşine polis taktığını söylediğini, görüntülü olarak aradığını, eve kimi aldın sürtük şeklinde ortak çocuğun yanında hakaret ettiğini, ortak çocukların sorun ve bakımları, istekleri ile ilgilenmediğini, çocukların aktivitelere katılma isteklerini para yok diyerek reddettiğini, davacı-davalının çocuklarını hastaneye dahi kendi anne ve babası ile götürmek zorunda kaldığını, belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin davacı-davalı anneye verilmesine, 3.000,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakının her yıl artış oranında belirlenmesini, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili, cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; davacı-davalının dava dilekçesinde belirtmiş olduğu nedenler ile evi terk ettiğini, ailesinin yanına gittiğini ancak sonrasında davalı-davacıyı affettiğini, psikolojik, fiziki veya duygusal bir şiddet uygulamadığını, kalp rahatsızlığı yaşadığını, bu nedenle rapor aldığını ve kendi ailesinin yanına döndüğünü, davacı-davalı ile görüşmek üzere Antalya'ya gittiğini, burada bir süre kaldığını ve tarafların bir araya gelmeye karar verdiklerini ancak Mardin'e dönmeleri gerektiğinde davacı-davalının gelmek istemediğini, sen git biz geliriz dediğini belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin davalı-davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalı-davacı erkeğin, davacı-davalı kadına defalarca fiziksel şiddet uyguladığı, başına silah dayayarak tehdit ettiği, telefonu elinden alarak ailesiyle görüşmesini engellediği, gittiği yerden görüntülü arayarak sosyal hayatını kısıtladığı, evin kirasını ödemediği ve ihtiyaçlarını karşılamadığı, bunları davacı-davalının babasının karşıladığı, hamileliğinde ilgilenmediği, doğumunda yanında olmadığı, dolayısıyla davacı-davalıya fiziksel, psikolojik ve sosyal şiddet uyguladığı,erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile kadın tarafından açılan asıl davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuklar için aylık 500,00'er TL iştirak nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına, davacı-karşı davalı kadın yararına aylık 450,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına, davacı-karşı davalı kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin karşı davasının ise reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatlar ile iştirak nafakasının miktarı, kusur belirelemesi, vekâlet ücreti yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; tarafların barıştığını, kadının eve dönmediğini belirterek erkeğin reddedilen davası, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, velâyet düzenlemesi, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı-karşı davalı ... vekilinin tüm, davalı-karşı davacı ... vekilinin ise sair hususlara yönelik istinaf taleplerinin esastan reddine, İlk Derece Mahkemesince erkek ve kadın tarafından sunulan Whatsapp kayıtlarından ve tanık ifadelerinden; taraflar arasında yaşanan ve özellikle erkeğe kusur olarak yüklenebilecek davranışlara konu olaylardan sonra, ailelerin de katıldığı görüşmelerde tarafların barıştıkları, ancak erkeğin ameliyat olma durumu nedeniyle bir araya gelip ortak konutun bulunduğu Mardin'e gitmediklerinin görüldüğü, ne var ki taraflar fiilen bir araya gelmemiş olsalar da kadının erkeğe gönderdiği, aşk ve sevgi sözcükleri içeren (seni seviyorum, aşkım, canım, ömrüm, hayatım...) ve bir an önce Mardin'deki ortak konuta gitmek istediğine yönelik bir çok mesaj ve açıkça eşini affettiğini belirten "onca yaptığın rezilliğin üstüne affettim seni" mesajı tarafların yaşanan bir çok olaydan sonra eşlerin birbirlerini affettiklerini gösterdiği, affedilen veya hoşgörü ile karşılanan olaylara dayanılarak taraflara kusur isnad olunamayacağı, ve boşanma kararı verilemeyeceği,barışmadan sonra taraflardan kaynaklanan boşanmayı gerektirir yeni bir hadisenin varlığı da kanıtlanamadığı,gerçekleşen bu durum karşısında, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-karşı davalı kadının yanında davalı-karşı davacı erkeğin de kusursuz olduğu, kadının da boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken hatalı gerekçe ile kadının davasının kabulü ile eşlerin boşanmalarına hükmedilmesi doğru olmamış ise de; verilen boşanma hükmü istinaf edilmeksizin kesinleştiğinden yalnızca bu yanlışlığa değinilmekle yetinildiği, erkeğin kusur belirlemesine, kadın yararına hükmedilen tazminatlara yönelik istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yerine yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, kararın gerekçesinin açıklandığı şekilde değiştirildiğinden kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde; görüşmelerin müzakere niteliğinde olduğunu, af olmadığını, kararın, kusur belirlemesi, tazminatların reddi, nafakaların miktarı, vekâlet ücreti ve yargılama giderleri yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kusur belirlemesi, nafakalar, velâyet ve vekâlet ücreti yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kusur belirlemesi, af olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar, velâyet, vekâlet ücreti ve yargılama giderleri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi,174 üncü maddesi,175 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Davacı kadın tarafından açılan evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin, kadına fiziksel, psikolojik ve sosyal şiddet uyguladığı, bu durumda boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince istinaf edilmiştir.

2.Bölge Adliye Mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, kadının erkeğe gönderdiği, aşk ve sevgi sözcükleri içeren (seni seviyorum, aşkım, canım, ömrüm, hayatım...) ve bir an önce Mardin'deki ortak konuta gitmek istediğine yönelik bir çok mesaj ve açıkça eşini affettiğini belirten "onca yaptığın rezilliğin üstüne affettim seni" beyanıyla kadının erkeği affettiği, davalı erkeğin başkaca da kusurlu bir davranışı ispatlanamadığı, kadının davasının da reddi gerekirken kabulü doğru değil ise de boşanma hükmü istinaf edilmeyerek kesinleştiğinden tenkit etmekle yetinildiği gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmiştir.

3.Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçesinde yer verdiği "onca yaptığın rezilliğin üstüne affettim seni" mesajı ve birkaç mesajı ile tarafların yaşanan bir çok olaydan sonra birbirlerini affettikleri şeklinde değerlendirme yapılmış ise de bu sözcüklerden sonra kurulan cümlelerden kadının erkeği affetmediği, bu mesajların hükme esas alınamayacağı, bu görüşmelerin müzakere niteliğinde olduğu, mesajlardan sonra tarafların birlikte yaşamadığının ve bu vakıanın af kapsamında değerlendirilemeyeceğinin kabulü gerekir. O halde Bölge Adliye Mahkemesince usulüne uygun olarak dosyaya sunulan deliller dikkate alınarak, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalar ile bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler açıkça gösterilerek istinaf incelemesi yapılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazların şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıranlara geri verilmesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,02.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.