Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3982 E. 2024/3101 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadının açtığı boşanma davasının reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, dosya kapsamındaki deliller ve tanık beyanları ışığında erkeğin evlilik birliğinin sarsılmasındaki kusurunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle kadının boşanma davasının reddine karar vermesi usul ve yasaya uygun bulunarak temyiz talebi reddedilmiş ve karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2531 E., 2023/427 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kumluca 2. Asliye Hukuk (Aile)Mahkemesi

SAYISI : 2018/180 E., 2021/191 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı kadın vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle;erkeğin, psikolojik şiddet uyguladığını, aşağıladığını, küçümsediğini, hor gördüğünü, müvekkilinin gerek ortak hanenin ihtiyaçları gerekse de şahsi ihtiyaçları için çalışmak mecburiyetinde kaldığını, davalının sabah işe çıkıp akşam geldiğini, evde eşi ve çocukları için ihtiyaçlarına pay ayırmadığını, davalı-karşı davacının ailesine zaman ayırmadığını, davalı-karşı davacının gelişme çağında olan çocukları ile ilgilenmediğini, çocukların baba sevgisinden yoksun olduklarını, davalı-karşı davacının yıllar yılı süre gelen eylemleri nedeniyle evliliğin çekilmez hale geldiğini, ortak çocukların baba ile hiçbir konuyla ilgili konuşmadıklarını, evlilik birliği içerisinde davacı-karşı davalının ve ortak çocuklarının çoğu ihtiyaçlarının müvekkilinin babası tarafından karşılandığını belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin davacı-karşı davalı anneye verilmesine, çocuklar yararına aylık 750,00'şer TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı-karşı davalı kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata, 7 çift bilezik, 22 ayar bir set, bir adet kelepçeli bilezik, kolyeler, küçük altınlar, künyeler, bilezikler olmak üzere ziynet eşyalarının bedeli olarak şimdilik 1.000,00-TL'nin davalı-karşı davacıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili, cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; tarafların gençlik heyecanı ve mutluluk hayalleri içinde evlendiklerini ancak davacı-karşı davalının ailesinin baskısına boyun eğmesi nedeniyle yaşamında karşılaştığı her olumsuzluklardan müvekkilini suçladığını, tarafların evlendikten sonra davacının çalışmak istediğini söylediğini müvekkili tarafından bellona mağazasında davacı-karşı davalının çalışmasını sağladığını, davacı-karşı davalının nafaka ve tazminat istemlerinin hukuka aykırı olduğunu, çünkü müvekkilinin bir baba olarak çocuklarının ihtiyaçlarını her daim karşıladığını belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin davalı-karşı davacı babaya verilmesine, çocuklar yararına aylık 750,00'şer TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafakanın her yıl TEFE/TÜFE oranında arttırılmasına, davalı-karşı davacı erkek yararına 100.000,00-TL maddî ve 100.000,00-TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, her iki tarafın karşılıklı olarak birbirleriyle anlaşamadıkları evlilik birliği içerisinde karşılıklı özveri ile aşılabilecek gündelik sorunları tartışma sebebi haline getirdikleri, bu hali tarafların eşit kusurlu şekilde boşanmaya sebebiyet verdikleri gerekçesiyle kadının davasının kabulü ile 4721 sayılı 166 ncı maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin davacı-karşı davalı anneye verilmesine, çocuklar ile kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklar yararına aylık 400,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı-karşı davalı kadın yararına aylık 400,00-TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadının maddî ve manevî tazminat talebinin reddine, erkeğin karşı davasının feragat nedeniyle reddine, davacı-karşı davalı kadının ziynet eşyası talebinin kabulü ile 48.739,71-TL ziynet bedelinin davalı-karşı davacı erkekten alınarak davacı-karşı davalı kadına verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1-Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; eksik ve hatalı bir inceleme ile soyut iddiaların karara gerekçe yapıldığını belirterek kadının davasının reddine karar verilmesi gerektiği yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2-Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; eksik ve hatalı bir inceleme ile soyut iddiaların karara gerekçe yapıldığını belirterek kusur, nafakaların miktarı, kadının reddedilen tazminat talepleri ile ziynet eşyası alacağı davasının reddedilen kısmı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece; "... her iki tarafın karşılıklı olarak birbirleriyle anlaşamadıkları evlilik birliği içerisinde karşılıklı özveri ile aşılabilecek gündelik sorunları tartışma sebebi haline getirdikleri, bu hali tarafların eşit kusurlu şekilde boşanmaya sebebiyet verdikleri..." gerekçesiyle kadının boşanma davasının kabulü ile eşlerin boşanmalarına karar verilmiş ise de, karar gerekçesinin dosya kapsamında toplanan delillerle uyumlu olmadığı,Mahkemece erkeğe izafe edilen kusurlar yönünden dinlenilen davacı-karşı davalı tanıklarının sözlerinin bir kısmının duyuma dayalı beyanlar olup, bir kısmı ise sebep ve saiki açıklanmayan inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibaret olduğu,evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurunun bulunduğunun kanıtlanamadığı, kadının boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kadının davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek kadının boşanma davasının reddine, ziynet alacağı davasının dosyadan tefrikine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu belirterek reddedilen davasının tamamı yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kadının boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı, 166ıncı maddesi,

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,02.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.