Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3989 E. 2023/2592 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanmış eşler arasında çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin kabul edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamına, toplanan delillere, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, İlk Derece Mahkemesi kararında usul ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılık bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/229 E., 2023/556 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kumluca 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/346 E., 2022/348 K.

Taraflar arasındaki çocukla kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak gerekçede belirtilen eksiklik giderilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı taraf ile Kumluca 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.05.2019 tarih 2019/162 Esas, 2019/159 Karar sayılı boşanma davası ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, davalı ile yapmış oldukları protokolde çocuklar ile kişisel münasebet tesisinin Mahkeme tarafından belirlenmesine karar verildiği ve kararı istinaf etmemeleri ile kesinleştiğini, boşanma kararında belirtilen kişisel günleri dışında da davalının çocukları gördüğü halde, çocukları bazen yatılı olarak yanına almak istediğini, davalının kendisine ait evinin olmadığını, kimi zaman ablasının yanında kimi zaman anne ve babasının yanında geçici olarak yaşadığını, oğlu ...'un 29.06.2017 doğumlu olduğunu, kızı İrem Turgutun 20.03.2019 doğumlu olduğunu, kızının anne sütü emmekte olduğunu, oğlunun tuvalet eğitimini dahi alamadığını, çocukların kendisine bağımlı olduğunu, davalının daha önce kendi refakatini çocukları istediği zaman görmekte iken şimdi yatılı olarak görmek istediğini, boşanma kararı ile kurulan kişisel ilişkide ısrar ettiğini, davalının çocukları almak için Kumluca İcra Müdürlüğünün 2019/1940 sayılı dosyası ile takip başlattığını, bu durumun çocukların psikolojik olarak olumsuz etkileyeceğini, icra takibinin yargılama sonuçlanıncaya kadar tedbiren durdurulmasını, davalının ortak çocukların belli bir yaş olgunluğuna erişinceye kadar her hafta belirlenecek bir günce 5-6 saat süreyle kişisel münasebet tesisi kurulmasına her zaman razı olduğunu, davalı ile ortak çocuklar arasında kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesi sunmamış, 29.01.2020 tarihli duruşmada çocukların kendisinde yatılı olarak hiç kalmadığını, boşandıktan sonra ilk zamanlar istediği vakit çocukları gördüğünü, daha sonra icra vasıtası ile görmek zorunda kaldığını, davacının bu duruma sinirlenerek davayı açtığını, çocukların ... olduğu için kendisinde kalmasını istemediğini, sadece görmek istediğini beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 29.01.2020 tarih ve 2019/318 Esas, 2020/44 Karar sayılı kararı ile tarafların 13.05.2019 tarihinde boşandıkları, tarafların ortak çocuklarının birisinin 2017 doğumlu, diğerinin 2019 doğumlu olduğu, ... olanan anne sütü ile beslendiği, davacının ortak çocukların davalı baba ile yatılı olarak kalmalarını istemediği, ortak çocukların yaşı itibariyle anne bakım ve gözetimine muhtaç olmaları, tarafların boşanmalarına sebep olan davalının birtakım davranışları, davalının duruşmadaki beyanları, icra müdürlüğü vasıtasıyla çocukların teslim edilmesinin, çocukların psikolojilerini olumsuz etkileyeceği hususları da dikkate alınarak davanın kabulü ile boşanma ilamında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması ile tarafların ve ortak çocukların menfaatleri, yaşları ve seyahat ve infaz kolaylığı veya güçlüğü gibi hususlar nazara alınarak; her ayın birinci ve üçüncü haftası Çarşamba günü saat 10.00 ile saat 13.00 arasında, Ramazan Bayramının ikinci günü sabah 10.00 ile saat 15.00 arasında, Kurban Bayramının üçüncü günü sabah saat 10.00 ile saat 15.00 arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili hükmün tamamı yönünden, katılma yoluyla başvuran davacı kadın vekili ise davalı tarafın istinaf taleplerinin reddine ve İlk Derece Mahkemesi kararının kısmen kaldırılarak ortak çocukların davacı anne refakatinde davacı ile kişisel ilişki tesisi şeklinde düzeltilmesi gerektiğini belirterek; istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 24.06.2021 tarih ve 2021/1047 Esas, 2021/1503 Karar sayılı kararı ile kişisel ilişkinin şekli ve süresi konusunda uzmandan sosyal inceleme raporu alınmadığı, buna göre psikolog, pedagog veya sosyal çalışmacı olan uzmandan, taraflarla görüşmek, tarafların yaşadıkları yer ve sosyal çevrelerinde inceleme yapılarak, yatılı olacak şekilde kişisel ilişki düzenlenip düzenlenmeyeceği, kişisel ilişkinin süresi konusunda ayrıntılı rapor alınması gerekli iken bu hususta rapor alınmadan yatısız olacak şekilde kişise ilişki tesisine karar verilmesi yerinde görülmediği, bu hususlar gözetilmeden karar verilmesi nedeniyle tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin toplandığından ve bu delillerin değerlendirildiğinden söz edilemeyeceği gerekçesiyle kararın, bütünüyle kaldırılmasına, kaldırılmasına karar verilen tüm yönlerle ilgili gerekçede belirtilen eksiklikler giderilmek suretiyle yeniden karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kişisel ilişkinin şekli süresi ve yatılı olacak şekilde kişisel ilişki düzenlenip düzenlenemeyeceği hususlarında rapor alınmış olup bilirkişilerin konusunda uzman, raporların bilimsel verilere ve dosya kapsamına uygun olması, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olması nedeniyle 13.06.2022 tarihli düzenlenen heyet raporuna itibar edilmiş olup, değişin koşullar karşısında ve 13.06.2022 tarihli heyet raporunda davalı babanın hem çocukların yaş durumları, ihtiyaçları hem de kendisinin işlerinin yoğunluğu dolayısıyla çocukları yatılı olarak alma imkanını olmadığı tespitinde bulunulmakla yatısız olarak kişisel ilişki tesisine karar verilmiş bu minvalde, davacı annenin ortak çocuklarla ilgili kurulan kişisel ilişkinin düzenlenmesi talebinin kabulü ile; Kumluca 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/162 Esas, 2019/159 Karar sayılı kararı ile tarafların ortak çocukları ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişkinin değiştirilerek tüm dosya kapsamı, alınan bilirkişi raporları bir bütün olarak değerlendirilerek davanın kabulü ile; davacının ortak çocuklarla ilgili kurulan kişisel ilişkinin düzenlenmesi talebinin kabulü ile; Kumluca 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/162 Esas 2019/159 Karar sayılı kararı ile tarafların ortak çocukları ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişkinin değiştirilerek davalı baba ile ortak çocuklar arasında ayın her birinci ve üçüncü haftasına rastlayan Pazar günleri ile Ramazan ve Kurban bayramlarının ikinci günü saat 10.00 ile 17.00 saatleri arasında refakatçisiz olarak başlangıç saatinde anneden alınıp bitiş saatinde anneye bırakılması suretiyle babaları ile kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın kabulüne karar verilmiş olsa da kararın eksik olduğunu, sadece bilirkişi raporuna bağlı kalındığı ve raporda belirtilen saatlerce karar verildiği, ancak bilirkişi raporunun eksik hazırlandığını, babanın adli sicil kaydı bulunmakta, birçok ceza dosyasından yargılama sonucu ceza almış olup hali hazırda derdest olan dosyaları bulunduğu, babanın ... bir yaşam sürmediği, suça karışma eğilimi çokça olan babanın çocuklara katabileceği bir şey bulunmadığı, çocukların yaşları ve gelişimleri dikkate alındığında refakatçisiz görüşülmesi çocukları tehlikeye sokabilecek nitelikte olduğu, çocukların gelişimi ve güvenliği göz önünde bulundurularak refakatçi eşliğinde görüşülmesine karar verilmesi gerekirken anılan şekilde karar verilmiş olmasının yerinde olmadığı, kisişel ilişkinin talebi doğrultusunda düzeltilmesi gerektiği yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacı tarafın iddialarını kabul etmediğini, ortak çocuklar hakkında hazırlanan raporda da böyle bir durumun tespiti olmadığı, yine davacı taraf dava dilekçesinde dahi böyle bir duruma değinmediği, sonraki aşamlarda sadece İlk Derece Mahkemesinin adaletini değiştirmek amacı ile yapılan iftiradan başkaca bir şey olmadığı, kaldırma kararından sonra böyle bir iddia atılarak İlk Derece Mahkemesinin ve bilirkişilerin kanaatleri etkilenmeye çalışılmış ve bahsi konu iddianın bariz iftira boyutunda olduğu net bir şekilde açık olsa da İlk Derece Mahkemesinin ve bilirkişilerin kanaatleri etkilendiği, İlk Derece Mahkemesinin bu şekilde asılsız ve soyut bir iddiadan ibaret olan bir iftiranın etkisi altında kalıp kanaatine etki etmesi ve bunun sonucunda hüküm kurduğunu, raporu kabul etmediklerini, çocukların anneye bağımlılığının sona erdiğini, çocukları ile en az ayda iki defa olmak üzere yatılı olarak birlikte kalabilmeleri gerektiği, 2019 yılında başlayan yargılamanın en başından bu yana sürekli olarak çocuklarını yatılı olarak almak istediğini belirttiğini, raporda yanlış yansıtıldığını, davalı baba tüm ödev ve yükümlülüklerine uymasına rağmen vekil edene karşı haksız yere dava açıldığını, bu sebep ile vekil edenin vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinden bir sorumluluğu bulunmadığıı, hal böyle olmasına rağmen İlk Derece Mahkemesi tarafından vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin vekil eden davalıya yükletilmesinin de usul ve kanuna aykırı olduğunu, tahkikatın usul ve kanuna aykırı bir şekilde yürütüldüğünü, akabinde delilsiz iftira boyutunda olan iddialardan İlk Derece Mahkemesi etkilenmiş ve kanaatinin etkilenmesi ile birlikte usul ve kanuna aykırı bir karar verildiğini belirterek tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından taraf vekillerinin tüm istinaf istemlerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarla davanın kısmen kabulü yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, baba ile ortak çocuklar arasında boşanma kararı ile kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasını ya da azaltılmasını gerektirir bir durumun ispat edilip edilmediği, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 182, 323 maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası, 3 üncü maddesi, 12 nci maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi üçüncü maddesi, dördüncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ile 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.