Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3990 E. 2024/4932 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı kadının, evlilik birliği içerisinde edinilen arsa ve üzerine yapılan evden katkı payı ve katılma alacağı talebinin miktarı ve yapının yapılış tarihi itibariyle uygulanacak mal rejimi hükümlerine göre değerlendirilmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2501 E., 2023/615 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Acıpayam 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/113 E., 2022/201 K.

Taraflar arasındaki katkı payı ve katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili ve davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; evlilik birliği içinde 1995 yılında davalı adına arsa satın alındığını, bu arsanın üzerine 2005 yılında ruhsat alarak 3 katlı kargir yapıldığını, arsanın alındığı dönemde her iki eşin de çalıştığını, müvekkilinin taşınmazın edinilmesine yarı oranından fazla katkısının olduğunu, müvekkilinin temizlik işlerine giderek elde ettiği gelir dışında analık parası da aldığını, üzerine yapılan ev yönünden de müvekkilinin yarı oranında katılma alacağı olduğunu belirterek; gerçek alacak miktarını talep etme hakkı saklı kalmak kaydıyla alacağın faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı kadın vekili 06.06.2022 tarihli dilekçesinde; bilirkişi raporuna itirazlarını tekrar ederek son bilirkişi raporunda hesaplanan 12.011,70 TL katkı payı alacağına göre harcı tamamladıklarını açıklamıştır.

3.Davacı kadın vekili 16.06.2022 tarihli (6) nolu celsede dava dilekçesinde yazılı olan 5.000,00 TL'nin ne kadar miktarının katkı payı alacağı, ne kadar miktarının katılma alacağı olduğu yönünde açıklama yapması için verilen sözde; son bilirkişi raporunda müvekkilinin katkı payı alacağının 12.011,70 TL olduğunun rapor edildiğini, bu değer üzerinden harcı ikmal ettiklerini, talebin tümünün katkı payı alacağına yönelik olduğunu beyan etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin taşınmazın 1980 yılından beri birikimleri olan 11.000,00 DM aldığını, davacının taşınmaz alındığı dönemde hiç çalışmadığını katkısının olmadığını, yapı ruhsatının 1997 yılında alındığını, yapının 2000 yılında bitirildiğini, 2005 yılında tapuda cins değişikliği için ruhsat alındığını belirterek; davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin10.10.2019 tarih ve 2018/136 Esas, 2019/331 Karar sayılı kararı ile, davanın açılmamış sayılmasına yönelik verilen karar davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 14.04.2021 tarih ve 2020/107 Esas, 2021/952 Karar sayılı kararı ile, eksik araştırma ve inceleme bulunduğu gerekçesiyle; davacı kadın vekilinin başvurusunun kabulüyle, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, 04.01.2022 tarihli inşaat bilirkişi raporunda binanın inşaat işlerinin 01.01.2002 tarihinden önce tamamlandığının tespit edildiği, 14.03.2020 tarihli hesap uzmanı raporunda da davacının arsa bakımından herhangi bir alacağının bulunmadığı, arsa üzerindeki yapı bakımından 12.011,70 TL katkı payı alacağı bulunduğu rapor edildiği; davacı vekiline 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 107 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca talebini tam ve kesin olarak belirlemesi ve harçlandırması için iki haftalık kesin süre verildiği, davacı vekilinin 06.06.2022 tarihli dilekçede son bilirkişi raporundaki miktar üzerinden harcını yatırdıklarını beyan ettiği, davacı vekiline 6100 sayılı Kanun'un 31 nci maddesi uyarınca dava dilekçesinde yazılı olan 5.000,00 TL'nin ne kadar miktarının katkı payı alacağı, ne kadar miktarının katılma alacağı olduğu yönünde açıklama yapması için duruşmada söz verildiği, davacı vekilinin "son bilirkişi raporunda müvekkilin katkı payı alacağı 12.011,70 TL olduğu rapor edilmiştir, bu değer üzerinden harcı ikmal ettik, talebimizin tümü katkı payı alacağına yöneliktir, karar verilecekse bu yönde karar verilmesini talep ederiz" yönünde beyanda bulunduğu, hal böyle olunca davanın kabulüne karar verildiği gerekçesiyle; davanın kabulü ile, 284 ada 10 parsel sayılı taşınmazda bulunan 3 katlı kargir ev niteliğindeki yapı bakımından 12.011,70 TL katkı payı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; arsanın alınmasında müvekkilinin katkısı olduğunu, üzerindeki yapı yönünden de katılma alacağı bulunduğunu, yapının 2002 yılından sonra yapıldığını, 2005 yılında ruhsat alındığının değerlendirilmediğini, bilirkişi raporuna itirazları dikkate alınarak karar verilmesi gerektiğini, eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemediği, kararın usul ve kanuna uygun olan olduğu gerekçesiyle; başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; arsanın alınmasında müvekkilinin katkısı olduğunu, üzerindeki yapı yönünden de katılma alacağı bulunduğunu, yapının 2002 yılından sonra yapıldığını, 2005 yılında ruhsat alındığının değerlendirilmediğini, bilirkişi raporuna itirazları dikkate alınarak karar verilmesi gerektiğini, bina yönünden katkı payı alacağı hesabının da yanlış ve eksik olduğunu, eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, yapının yapılma tarihi ve uygulanacak mal rejimi hükümleri ile ispat yükü noktasında toplanmaktadır. Dava, katkı payı ve katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesi, 31 nci maddesi, 33 üncü maddesi, 107 nci maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası, 241 inci maddesi; 4722 Sayılı Türk Medenî Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 10 uncu maddesi; 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 152 nci maddesi, 153 üncü maddesi, 170 inci maddesi, 186 ncı maddesinin birinci fıkrası, 189 uncu maddesi, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 146 ncı maddesi, 544 üncü maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 646 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.