"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/191 E., 2023/543 K.
KARAR : Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Manavgat 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/720 E., 2022/742 K.
Taraflar arasındaki kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Almanya'da hayatını sürdürdüğünü, geçen yıla kadar kızı ve torunu ile birlikte yaşadığını, müvekkilinin kızının 28.10.2019 tarihinde trafik kazası sonucu hayatını kaybettiğini, torununun bu olay sonrasında tek başına kendisiyle yaşamasının ahlaken ve etik olarak ... olmayacağını düşünerek torununu Türkiye'de yaşamakta olan babasına teslim ettiğini, müvekkilinin torununu davalı babaya teslim etmiş ise de, torunuyla hem telefonda hem de yüz yüze görüşmek istemesine rağmen davalı babanın müvekkiline torununu göstermediğini, müvekkilinin kızı ve torunu ile beraber yaklaşık olarak beş sene boyunca aynı evde yaşadıklarını, müvekkilinin kızının vefat etmesi ve müvekkilinin torununu babaya teslim etmesi, davalı babanın müvekkiline torununu göstermemesi sebebiyle müvekkiline hali hazırda bir mahkeme kararı olmadan torununu görme imkanının bulunmadığını, müvekkili her ne kadar Almanya'da ikamet etse de sık sık Türkiye'ye gelme imkanının bulunduğunu ve aynı zamanda sömestr, yaz tatillerinde ve hafta sonları için torununu Türkiye'de görme ihtimalinin bulunduğunu belirterek, müvekkili ve torunu arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; beyanların gerçeği yansıtmadığını, davacının çocuğu müvekkiline sanki kendi isteği ve çocuğun yararını düşündüğü için babaya teslim ettiği şeklinde beyanda bulunmuş ise de davacı taraf yasa uyarınca çocuğu babaya teslim etmesinin gerektiğini, davacının yasaya ve Almanya Devletinin bildirmiş olduğu talimata uyduğunu, müvekkilinin davacı tarafın kızı yaşarken çocuğunu görmek için çocuğuyla iletişim kurabilmek için mücadele ettiğini, müvekkilinin çocuğunu alması üzerine çocuğun Antalya'nın Manavgat ilçesinde ailesinin yanında yeni bir hayat kurduğunu, müvekkilinin yıllar sonra çocuğuna kavuşmanın mutluluğunu yaşadığını, müvekkilinin ailesinin de elinden geldiğince destek olup torununun mutluluğu için çabaladıklarını, müvekkilinin davacı ile çocuğun telefon aracılığıyla görüşmesini hiçbir zaman engellemediğini, elinden geldiğince davacı ve çocuk arasındaki iletişimi sağlamaya çalıştığını, çocuğun bazen konuşmak istememesi ya da konuşmaları kısa tutması sebebiyle davacı tarafın kötü niyetli olarak bunu yanlış anladığını ve bu durumdan müvekkilini sorumlu tuttuğunu, davacı tarafın müvekkil ve ailesine hakaret içerikli ağır sözler söyleyip tehdit ettiğini, davacının bu tartışmaların içerisine çocuğuda çekmeye çalıştığını, davacı tarafın tehdit ve hakaretlerinden dolayı müvekkilinin çocuğunu parka veya kurslara götürmekten korkar olduğunu, davacının Türkiye'de sabit bir ikametgahı veya yaşam alanının mevcut olmadığını, dolayısıyla çocuğa sağlayabilecek sıcak bir yuva ya da çocukla iletişim kurabileceği bir çatının bulunmadığını, herhangi bir olumlu ya da olumsuz bir durumda müvekkilinin kişisel ilişki kapsamında başvurabileceği herhangi bir adres, ikametgah ya da yaşam alanının bulunmadığını belirterek, çocuğun ... yararı uyarınca çocuk ile davacı arasında kişisel ilişki kurulmasına ilişkin talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 07.06.2021 tarihli sosyal inceleme raporu (SİR) ile çocuğun anneannesi ile görüntülü görüşmelerinde küfür ettiğini bağırdığını, anneannesi ile görüşmek istemediğini belirttiği, çocuğun anneanneye karşı tedirgin davranışlar sergilediği bu konu dışında kendisini ... bir şekilde ifade ettiği, çocuğun annesinin 2019 yılı vefatıyla birlikte yeni bir ortama, davalı babaya uyum sağlama sürecinde olduğu, şu aşamada çocuğun düzeninin değişmesinin uygun olmadığı, 21.06.2021 tarihli SİR ile Mahkemenin anneanne ile çocuk arasında kişisel ilişki kararını uygun görmesi halinde anneannenin yapılan görüşmede olduğu gibi çocuğun bu husustaki isteklerini dikkate alarak hareket etmesinin önem arz ettiği kanaatine varıldığı, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk İzlem Merkezi adli görüşmede çocuğun anneannesinin kendisine defalarca kez müstehcen yayın izlettiğini, izleyerek kendisinin de alıştığını, ayrıntılı olarak beyan ettiği; Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı 2021/7677 soruşturma sayılı dosyasında, iş bu dosyada davacı hakkında şikayet dolasıyla takipsizlik kararı verilmiş ise de; çocuk Sena Betül ve davacı anneanne arasında bir husumetin oluştuğunun kabul edilmesi gerektiği, çocuk Sena Betül' ün tercihi de dikkate alındığında çocuk ile davacı arasında kişisel ilişkinin kurulması halinde çocuğun huzurunun tehlikeye gireceği, çocuğun annesinin 2019 yılında vefat etmesi ile yeni ortama, davalı babaya uyum sağlama sürecinde olduğu, şu aşamada çocuğun düzeninin değişmesinin uygun olmadığı anlaşılmakla; çocuğun ... yararı esas alınarak davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 21.06.2021 tarihli SİR raporu ile davacı ile çocuk arasında yatılı kişisel ilişki kurulmasının çocuğun yararına olacağı yönünde kanaat bildirildiği, Yerel mahkemede görülen davanın 22.06.2021 tarihli birinci celsesinde daha önce böyle bir şikayet durumu yok iken, davanın genel seyri davalı taraf aleyhinde sonuçlanması muhtemel iken davalı yanca 21.07.2021 tarihinde davalı ... tarafından, davacı müvekkilim aleyhinde cinsel istismar suçuna istinaden suç duyurusunda bulunulsa da takipsizlik kararı verildiğini, ancak yerel mahkemeni gerekçeli kararında iş bu soruşturma dosyasının varlığının bile davacı ile davaya konu çocuk arasında husumet olduğu hususlarında kesin kabul niteliğinde bir görüş bildirmesi hukuki dayanaktan yoksun olup, kişisel ilişki tahsisine karar verilmesi halinde çocuğun huzurunun tehlikeye gireceği hususunu göstermeyeceği, dolayısıyla yerel mahkemenin gerekçeli kararında en temel dayanak noktası olan husumetin varlığı olgusu hiç bir suretle oluşmadığından ve bu suretle kabul edilmesi mümkün olmayan husumet olgusunun kesin kabulü niteliğindeki görüşün hukuka aykırı olduğunu, anneannesi ile kişisel ilişki kurulmaması sonucunda anne tarafıyla olan tüm ilişkileri sonlanmış bulunacağı, iş bu durumda çocuğun yüksek menfaatine aykırı düşeceğini, müvekkili hakkında yapılmış olan şikayetin davadan aylar sonra karar aşamasındayken yapılması nedeniyle kötü niyetli olduğunu belirterek, davasının reddi yönünden istinaf talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, usul ve kanuna uygun olan hükme yönelik yerinde bulunmayan istinaf itirazlarının esastan redine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarla bir gerekçelendirme yapılmadan davanın reddine karar verildiğini, İstinaf dairesinin kararının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek reddedilen davası yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, torun ile kişisel ilişki kurulmasına engel durumun varlığının ispat edilip edilmediği, torun ile kişisel ilişki kurulması davasının kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 325 ... maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası, 3 üncü maddesi, 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü maddesi, 4 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ile 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.