"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1024 E., 2022/2347 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : İskenderun 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/607 E., 2022/73 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı yapılması davacı karşı davalı erkek vekili tarafından talep edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 25.06.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davacı-karşı davalı ... vekili Avukat ... geldi. Karşı taraf temyiz eden davalı-karşı davacı ... ile vekili gelmedi. Gelenin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; birliğin kadının kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, birliğin erkeğin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, müvekkili yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliği içinde kadının, erkeği istemediği, kadının eşine "odama kapıyı çalmadan girme beni uygunsuz olarak görmeni istemiyorum" diyerek not bıraktığı, erkeğin ise kadına psikolojik baskı uyguladığı, kadını aşağıladığı, yemeğin dibi tuttu diye kadına kızdığı, kadının annesine hakaret ettiği, annenin evden gitmesi için evde uygunsuz şekilde davrandığı ve kadının annesini evden kovduğu, kadın ile ilgilenmediği ve hastaneye götürmediği, kadının ilaç parasını ödemediği, erkeğin ağır kusurlu olduğu, kadının düzenli bir gelirinin bulunmaması nedeniyle boşanma sonrasında yoksulluğa düşeceği ve ihtiyaç içerisinde olduğu anlaşıldığından, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası isteminin, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları ile kusur durumları ve hakkaniyet ilkesi nazara alınarak kısmen kabulüne karar verildiği, boşanma sonucu kadının bakım, dayanışma ve ekonomik yardımlaşma yönünden eşinin desteğini yitireceği belirlendiğinden, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları ile kusur dereceleri ve hakkaniyet ilkesi gereğince kadının maddî tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verildiği, erkeğin kusurlu davranışları ile evliliği sonlandırmasının kadının kişiselyet hakkına saldırı niteliğinde olduğu, manevîyatı saldırıya uğrayan kadının manevî değerlerindeki eksilmeyi karşılamak amacıyla tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, kusur dereceleri ile hakkaniyet ilkesi gereğince kadının manevî tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verildiği gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına dava tarihinden 29.04.2021 tarihine kadar aylık 300,00 TL, 29.04.2021 tarihinden hükmün kesinleşinceye dek aylık 500,00 TL tedbir, kararın kesinleşeceği tarihten itibaren aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, tarafların fazlaya dair taleplerinin reddine hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının usulüne uygun harcı yatırılarak açılan boşanma davası olmadığını, kadın yararına nafaka ve tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığını, müvekkilini kusuru bulunmadığını, nafaka ve tazminat miktarlarının fahiş olduğunu belirterek, kadının davasında verilen boşanma hükmü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile reddedilen tazminat talepleri yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin kusuru olmadığını, erkeğin davasının kabulü koşullarını oluşmadığını, nafaka ve tazminat miktarlarının az olduğunu, taleplerinin tamamına karar verilmesi gerektiğini belirterek, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatların miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile evlilik birliği içerisinde erkeğin, kadının annesine hakaret ettiği, evden kovduğu, evde başkasının yanında yarı çıplak dolaştığı, soyunduğu, kadınla ilgilenmediği, yaptığı işleri beğenmediği, aşağıladığı, hastaneye götürmediği, ilaç parasını vermek istemediği, evden çıkmayacağı, eve kimseyi almayacağı yönü ile kadına psikolojik şiddet uyguladığı, kadının da, erkeği istemediği, vestiyere "odama kapıyı çalmadan girme beni uygunsuz olarak görmeni istemiyorum, aynı evde kalmamız çok saçma" şeklinde not yazarak bıraktığı, erkeğin istememesine rağmen kadının annesinin ortak konutta yaşadığı, kadının bu duruma ses çıkarmadığı, taraflar arasında yaşanan bu olumsuz olaylar nedeni ile taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelden sarsıldığı, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu, kadının hafif kusurlu olduğu, İlk Derece Mahkemesince taraflara kusur olarak yüklenen vakıada hataya düşüldüğü ancak boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının hafif kusurlu olduğuna ilişkin tespitin sonuç olarak doğru olduğu, tarafların kusur belirlemesinde vakıa yönünden istinaf başvurularında haklı oldukları, buna karşın kadın tarafından usulüne uygun olarak boşanma davası açıldığı, adli yardımdan faydalandırıldığı dikkate alındığında toplanan delillere, usul ve yasaya uygun olduğu, tarafların ekonomik-sosyal durumları, gelir seviyeleri ve yaşantıları, boşanmaya neden olan olaylardaki kusur durumu dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesince kadın lehine takdir edilen tedbir, yoksulluk nafakası ile boşanma nedeni ile kadın lehine takdir edilen maddî-manevî tazminatın yasal şartlarının oluştuğu, kabulünün yasaya uygun olduğu, miktarlarının az ya da fahiş olmadığı, toplanan delillere ve hakkaniyet ilkesine uygun olduğu, erkek tarafından maddî ve manevî tazminat talebinin, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olması yasal şartlarının oluşmadığı dikkate alındığında verilen kararda 5 nolu hüküm fıkrası ile "tarafların fazlaya dair taleplerinin reddine" hükmü ile birlikte reddedilmesinin toplanan delillere usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile tarafların kusur belirlemesine yönelik istinaf itirazının kısmen kabulü ile kusur belirlenmesi açıklanan şekilde düzeltilmesine taraf vekillerinin sair istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davaların kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, nafaka ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı karşı davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olduğu gibi, tarafların yaşı, evlilikte geçen süre dikkate alınarak nafakanın 4721 sayılı Kanun'un 176 ncı maddesi kapsamında yoksulluk nafakasının toptan olarak ödenmesi hususunun da gerekçede tartışılmaması doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı karşı davacı kadın yararına yoksulluk nafkası yönünden BOZULMASINA,
2.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davacı karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı karşı davacı kadın vekilinin ise sair temyiz tirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'a yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'ye iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.