Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4024 E. 2024/650 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, erkeğin davasının kabulü, kusur belirleme, yoksulluk nafakası ve maddi manevi tazminat taleplerinin reddi hususlarında karar verilmesi uyuşmazlık konusu olmuştur.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, boşanmaya ve ferilerine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ayrıca tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının birbirine yakınlığı ve kusur durumları gözetilerek yoksulluk nafakası ile maddi manevi tazminat taleplerinin reddine ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2020 E., 2023/353 K.

DAVA TARİHİ : 12.06.2019-05.07.2019

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/461 E., 2021/387 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... erkek vekili dava ile cevaba ve karşı davaya cevap dilekçesinde; kadının, müvekkiline ekonomik, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, evi, eşi ve çocuğu ile ilgilenmediğini, müvekkilinin ailesini istemediğini, görüşmediğini, müvekkilinin babasının cenazesine dahi katılmadığını, müvekkilinin kardeşine bıçakla saldırdığını ve müvekkilini tehdit ettiğini, tarafların 19.04.2019 tarihinden itibaren ayrı yaşadıklarını, kadının iddialarını ve davasını kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuk için aylık 700,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata, karşı davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ile karşı dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin ileri sürdüğü iddiaların gerçeği yansıtmadığını ve kabul etmediklerini, erkeğin evlilik birliğinin gereklerini yerine getirmediğini ve ihtiyaçları karşılamadığını, ailesine karşı sorumsuz ve ilgisiz olduğunu, müvekkilini küçümsediğini, aşağıladığını, müvekkilinin ailesine olumsuz davranışlar sergilediğini, müvekkilini aldattığını, erkeğin ailesinin evlilik birliğine müdahale ettiğini, ortak evden kovduklarını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuk lehine aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, evin ihtiyaçlarını karşılamaması, tarafların ayrı yaşadıkları dönemde eşi ve ortak çocuğa maddî yardımda bulunmaması, ortak evin tamirat işleriyle ilgilenmemesi, kadının ise, sinirli olması, eşinin babasının cenazesine katılmaması, eşi ve ailesi ile geçimsiz oluşu, ufak meseleleri büyüterek kavgaya dönüştürmesi, olaylar karşısında sakin olmaması ve ölçüsüz tepkilerde bulunması sebebiyle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk lehine aylık 350,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafakanın her yıl Tüfe-Üfe oranında artırılmasına, kadın lehine aylık 250,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, erkeğin maddî ve manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası miktarları, kadının reddedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat talebi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince davaların esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usuli işlemlerin kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu itibarla, tarafların boşanmaya sebep olan olaylarda gerçekleşen kusurlu davranışları sebebiyle, erkeğin boşanma davasının da kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinde, kadın ve ortak çocuk lehine karar verilen tedbir nafakası ile çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası miktarında, tarafların tespit olunan sosyal ve ekonomik durumlarının birbirlerine olan yakınlığı sebebiyle koşulları gerçekleşmeyen kadının yoksulluk nafakası talebi ile, tarafların belirlenen kusur durumları itibariyle koşulları gerçekleşmeyen maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinde, herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile davalı-davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadının reddedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat talebi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında erkeğin davasının ispatlanıp ispatlanmadığı ve kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadının lehine yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü ve 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.