Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4026 E. 2024/4011 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında kusur belirlemesi, velayet, nafaka ve tazminat hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Erkeğe yüklenen fiziksel şiddet kusurunun ispatlanamaması ve tarafların eşit kusurlu olmasının tespiti gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ve kadına hükmedilen maddi-manevi tazminat yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/119 E., 2023/384 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 15. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/701 E., 2021/585 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava ile cevap ve karşı davaya cevap dilekçelerinde; kadının aşırı kıskanç olduğunu, müvekkilini iş ortamında ve sosyal çevresinde küçük düşürdüğünü, iftirada bulunduğunu, sözlü ve duygusal şiddet uyguladığını, kadının iddialarını kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili lehine 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata, kadının karşı davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ile karşı dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin iddialarının asılsız olduğunu, kabul etmediklerini, erkeğin, eşine ve çocuğuna sürekli ilgisiz olduğunu, ailesinin yönlendirmesi ile hareket ettiğini, ailesinin de evliliğe müdahale ettiğini, sözlü, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, ortak evi terk ettiğini, müvekkili ve çocuğuna maddî manevî hiç bir destekte bulunmadığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ve devamının mümkün olmadığını beyanla asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuk lehine 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine 1.000,00 TL tedbir ve yoksululuk nafakası ile 25.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının, aşırı derecede kıskanç tutum ve davranışlarının olduğu, eşine hakaret ettiği, erkeğin ise kadına fiziksel şiddet uyguladığı, ailesinin evlilik birliğine müdahale ettiği ve bu duruma erkeğin sessiz kaldığı, ortak konutu terk edip gittiği, eşi ve çocuğuna maddî ve manevî olarak destek vermediği, ihtiyaçlarıyla ilgilenmediği, evlilik birliğinin yüklemiş olduğu yükümlülükleri yerine getirmediği, bu haliyle boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulüne, Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, çocuk lehine aylık 400,00 TL tedbir, aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir, aylık 600,00 TL yoksulluk nafakası ile 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, kadın vekilinin talebi üzerine karşı davada vekâlet ücreti yönünden tamamlama kararı verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usuli işlemlerin kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu itibarla kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinde ve kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, düzenli bir geliri ve malvarlığı bulunmayan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının zorunlu ihtiyaçları, tarafların yaşları, evliliğin süresi ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde hükmedilen nafakanın miktarında, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasıda ve çocuk lehine verilen tedbir ve iştirak nafakasının miktarında, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, en azından eşinin maddî desteğini yitiren, boşanmaya sebep olan olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın lehine maddi ve manevi tazminat takdir edilmesinde, tarafların kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, evliliğin süresi, beklenen menfaatlerin kapsamı, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ve hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde takdir edilen tazminatların miktarında, erkeğin ağır kusurlu olması nedeniyle maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı-davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında kadının karşı davasının ispat edilip edilmediği ve kabulü şartlarının olup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, velâyet düzenlemesinin uygun olup olmadığı, ortak çocuk lehine tedbir ve iştirak nafakası ile davacı kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ve maddî, manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddesi,182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu ve 336 ncı madesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak karşılıklı açılan boşanma davalarında, İlk Derece Mahkemesince erkeğin, kadına nazaran ağır kusurlu olduğu belirtilerek her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiş, erkeğin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiş, karar, erkek tarafından temyiz edilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; erkeğe yüklenen fiziksel şiddet kusuruna esas alınan raporda kadında her hangi bir darp ve cebir izi bulunmadığı, sağ dirsekte palpasyonla (el ile muayene) hassasiyet olduğu, dirsek hareketlerinin doğal, nörovasküler muayene bulgularının normal olduğu, kadının tıbbi özgeçmişinde "sekiz yaş sağ dirsek kırığı opere" notunun belirtildiği, mevcut raporun fiziksel şiddet kusurunun yüklenmesi için tek başına yeterli olmadığı gibi dosya kapsamından fiziksel şiddete yönelik başkaca bir delilin de bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle ispatlanamayan bu vakıanın erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceğinin kabulü gerekir. Mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen erkeğin diğer kusurları ile kadının istinaf edilmeyerek kesinleşen kusurları birlikte değerlendirildiğinde tarafların boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit kusurlu oldukları anlaşılmaktadır. Mahkemece bu husus gözetilmeden, hatalı değerlendirme sonucu boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğunun kabulü bu nedenle doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

3.4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinde, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu tarafın, kusurlu olan taraftan uygun bir maddî tazminat; boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın ise, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun bir miktar para ödenmesini isteyebileceği düzenlenmiştir. Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda taraflar eşit kusurlu olduğuna ve eşit kusurlu eş yararına tazminata hükmedilemeyeceğine göre, kadın yararına maddî ve manevî tazminat verilmesinin yasal koşulları oluşmadığından kadının tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesi sonucu yazılı şekilde isteğin kabulü doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ile davalı -davacı kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ile davalı -davacı kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat yönünden davacı-davalı erkek yararına BOZULMASINA,

3.Davacı-davalı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının talep halinde yatırana iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,29.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.