"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/193 E., 2023/354 K.
DAVA TARİHİ : 18.02.2022
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 13. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/117 E., 2022/308 K.
Taraflar arasındaki tanıma ve tenfiz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; Karlsruhe Şehir İdaresi III. Şube Gençlik Dairesi'nin 27.07.2012 tarihli kararı ile davalının tarafların ortak çocukları ...'a nafaka ödemesine karar verildiğini iddia ederek; Karlsruhe Şehir İdaresi III. Şube Gençlik Dairesi kararının tanınması ve tenfizine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; idari kararların tanınmasının mümkün olmadığını, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un (5718 sayılı Kanun)50 nci maddesine göre ancak mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizinden söz edilebileceğini, kaldıki idari makamın kararının kesinleşmediğini ve idare önünde verilen taahhüdün süresinin dolduğunu iddia ederek davanın reddine hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların Almanya Ettlingen Sulh Hukuk Mahkemesinin 2 F 62/13 Karar sayılı ve 24.12.2013 kesinleşme tarihli kararı ile boşandıkları ve boşanmaya ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınmasına karar verildiği, boşanma kararında ortak çocuğun velâyeti hususunda bir hüküm bulunmadığı, dava dilekçesine ekli idari belgenin taahhütname olup tanınması ve tenfizine karar verilecek nitelikte bir mahkeme kararı olmadığı, davacının kendisine verilen kesin sürede apostil şerhi bulunan yabancı mahkeme kararı sunmadığı ve bu hususun dava şartı olduğu gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; 5718 sayılı Kanun'un 1 inci maddesinin ikinci fıkrasında uluslararası sözleşme hükümlerinin saklı tutulduğunu ve Türkiye'nin taraf olduğu Nafaka Yükümlülüğü Konusundaki Kararların Tanınması ve Tenfizine İlişkin Sözleşme'nin idari kurumlar tarafından verilen kararların tanınması ve tenfizine olanak sağladığını ve Anayasa'nın 90 ıncı maddesine göre usulüne uygun olarak onaylanan milletlerarası sözleşmelerin kanun hükmünde olduğunu belirterek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile, istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddinin usul ve kanuna uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 114 üncü ve 115 inci maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 5718 sayılı Kanun'un 50 nci maddesi. Nafaka Yükümlülüğü Konusundaki Kararların Tanınması ve Tenfizine İlişkin Sözleşme'nin 1 inci maddesi. 23.11.2007 tarihli Çocuk Nafakası ve Diğer Aile Nafaka Türlerinin Uluslararası Tahsiline İlişkin Lahey Sözleşmesi'nin 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (d) ve (e) bendi, 19 uncu maddesinin dördüncü fıkrası, 30 uncu ve 68 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle tenfizi talep edilen idari makam kararının Çocuk Nafakası ve Diğer Aile Nafaka Türlerinin Uluslararası Tahsiline İlişkin Lahey Sözleşmesi'nin 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde tanımlanan "nafaka düzenlemeleri" kapsamında olduğunun ve ülkemizin anılan sözleşmenin 30 uncu maddesine çekince koyarak nafaka düzenlemelerini tanımama ve tenfiz etmeme hakkını saklı tuttuğunun anlaşılmasına göre, usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.