"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1529 E., 2023/462 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/481 E., 2022/857 K.
Taraflar arasındaki çocukla kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile davacı baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.
Kararın davalı anne vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı anne vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı baba vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2012 yılında anlaşmalı olarak boşandıklarını, sonra tekrar bir araya geldiklerini ve 2017 yılında kısa bir süre birlikte yaşadıklarını, bu birliktelikten 10.04.2018 doğumlu ortak çocuk Egemen'in dünyaya geldiğini, müvekkilinin 25.09.2019 tarihinde nüfusta tanıdığını, ortak çocuğun dört yaşında olduğunu, davalı anne ile kaldığından müvekkili ile düzenli bir şekilde görüşemediğini, davalı annenin müvekkili baba ile küçüğün iletişimini engellediğini, çocuğun babasını tanımak, onunla ... ilişki kurmanın ve onun tarafından sevildiğini, kabul edildiğini hissetmenin gelişimi için elzem olduğunu, davalı annenin buna engel olduğunu, müvekkilinin çocuğu ile talepleri doğrultusunda yatılı bir şekilde kişisel ilişkinin düzenlenmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı anne vekili dava dilekçesinde özetle; davacı babanın ortak çocuğu tanıma işleminden Eskişehir 3.Aile Mahkemesi 2019/1303 Esas sayılı dosyasında açmış olduğu iştirak nafakası davasına kadar ne zaman isterse gördüğünü, aleyhinde iştirak nafakası istemli dava açıldıktan sonra ortak çocuk ile iletişimini tamamen kestiğini, iştirak nafakası istemli dava açıldıktan sonra davacı tarafın müvekkilini vazgeçirmek için tehdit, taciz, hakaret ettiğini, bunlara ilişkin soruşturmalar yapıldığını, davacının bu dosyadan mahkumiyet kararı aldığını, müvekkilinin davacının eylemlerinden korkması nedeni ile çocuğunu güvenip teslim etmek istemediğini, ortak çocuğun dört yaşında olduğunu, anneye muhtaç olduğunu, bazı geceler altına kaçırdığını, sabah uyandığında annesini göremediğinde ağladığını, ortak çocuğun babada yatılı kalmasının ortak çocuk için hiçbir şekilde sağlıklı olmadığını, davanın ilk olarak reddini, Mahkeme aksi kanaatte ise kişisel ilişkinin sadece saatlik olarak ve yatılı olmayacak şekilde kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar boşandıktan sonra birlikte yaşadıkları dönemde ortak çocuk Egemen'in dünyaya geldiği, tanıma yoluyla nüfusa davacının baba olarak tescil edildiği, davacı baba tarafından çocukla kişisel ilişki kurma hakkının tanınması istemli dava ikame ettiği, davalı anne tarafından davacı babanın çocuğu istediği zaman görebildiği, iştirak nafakası istemli dava açıldıktan sonra taraflar arasında ihtilafların yaşandığı, dosyaya alınan sosyal inceleme raporunda baba ile kişisel ilişki kurulmamasını gerektirir nitelikte bir olgu tespit edilmediği, ortak çocuk ile baba arasında çocuğun yaşı gözetilerek kişisel ilişki tesisinin uygun olacağı kanaatinin bildirildiği, rapordaki tespitlere çocuğun ... yararı ve dosya kapsamı ile uygunluk arz eder nitelikte olması nedenleriyle itibar edildiği, çocuğun yaşı da göz önüne alınarak davanın kısmen kabulüne, tarafların ortak çocuğu ile davacı baba arasında; ortak çocuk 7 yaşını ikmal edene kadar her ayın 1.ve 3. Pazar günleri saat 10:00-16:00 arasında, dini bayramların 2. günü saat 10:00-16:00 arasında, babalar günü 10:00-16:00 arasında, ortak çocuk 7 yaşını ikmal ettikten sonra her yılın 15 Temmuz saat 10:00 ile 31 Temmuz saat 17:00 arasında, her ayın 1. ve 3. Cumartesi günleri saat 10:00'dan Pazar saat 17:00'ye kadar, dini bayramların 2. günü saat 10:00'dan 3.günü saat 17:00'ye kadar, yarıyıl tatilinin başladığı ilk hafta cuma saat 17.00 takip eden cuma günü saat 17.00 arasında, babalar günü saat 09:00'dan aynı gün saat 20:00'e kadar kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı anne vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı babanın, çocuğu tanıma işleminden Eskişehir 3. Aile Mah. 2019/1303 Esas sayılı dosyasında açılmış olan iştirak nafakası davasına kadar, ne zaman isterse gördüğünü, aleyhinde iştirak nafakası istemli dava açıldıktan sonra çocuk ile iletişimini tamamen kestiğini, iddianın aksine çocukla davacının kişisel ilişkisini müvekkilim değil sırf nafaka ödememek adına davacının kendisi kestiğini, bu sebeple iş bu davada hukuki yarar bulunmadığını, sırf cüzi bir miktar nafaka ödememek için çocuğunu yıllarca görmeyen, sesini duymayan, çocuğunun annesine ağza alınmayacak sinkaflı iftiralarda bulunan, annesini iştirak nafakası davasından vazgeçirmek için suç eylemlerinde bulunan bir babanın çocuğuna karşı bir yararı bulunmadığı, davacı ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulması halinde sadece çocuğun huzuru kaçacağı, kendisini endişeli hissedeceği, davacı babanım suça meyilli olduğu, kısmen kabul, kısmen red edilen dava yönünden lehe maktu vekâlet ücreti hükmedilmemesinin hatalı olduğu belirtilerek kabul edilen dava ve vekâlet ücreti yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının adli yardım talebini içeren dilekçesi ve dosya kapsamındaki belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken kanun yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu kanaatine varıldığından, davalı annenin adli yardım talebinin kabulüne karar verilerek davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek delillerin toplanıp değerlendirildiği, delillerin takdirinde yanlışlık yapılmadığı, usulü işlemlerin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu itibarla; dosya içerisindeki denetime elverişli sosyal inceleme raporu, analık-babalık duygularının tatmin edilmesi ve geliştirilmesi hususları ile kişisel ilişkiye dair ilamların maddî anlamda kesin hüküm teşkil etmeyip koşulların değişmesi halinde her zaman yeniden düzenlenmesinin her zaman istenebileceğine dair genel ilke ve de tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, çocuğun ... yararına uygun olduğu anlaşılan kişisel ilişkiye dair verilen kararda herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı tarafın istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı anne vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı anne vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarla davacının kabul edilen davası ve vekâlet ücreti yönünden temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına engel bir durumun varlığının ispat edilip edilmediği, davanın kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü, 326 ncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 182, 323, 330, 336 ncı maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası, 3 üncü maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 12 nci maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi üçüncü maddesi, dördüncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ile 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davanın mahiyeti gereği davacının taleplerinin kısmi reddi nedeniyle davalı taraf yararına vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğinin anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.