Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4056 E. 2024/1641 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı erkeğin açtığı boşanma davasının reddine ilişkin istinaf kararının temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı erkeğin dava dilekçesinde ve sonrasında sunduğu delillerde boşanmayı gerektirecek somut olayları ortaya koyamadığı ve davalı kadının kusurlu davranışlarını ispatlayamadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi'nin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/661 E., 2023/412 K.

DAVA TARİHİ : 03.09.2019

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Mengen Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/139 E., 2022/18 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince yetki itirazının kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak Mahkemenin yetkili olduğunu, esasa girip incelenmek üzere gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile 2017 yılının mayıs ayından bu yana fiilen ayrı yaşadıklarını, fiilen bitmiş olan evliliğini resmi olarak da sonlandırmaya karar verdiğini, baş gösteren geçimsizliğin evlilik birliğini imkansız hale getirdiğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin oğluna ve kendisine küfürler ettiğini, 2013 senesinde evden ayrılarak 2.5-3 ay boyunca eve ve çocuklarına yardım etmeyerek ayrı eve geçtiğini, eve ve çocuklarına hiçbir yardımda bulunmadığını, evlilik birliğinin devam ettiği ikamet yerinin Ankara olması nedeniyle Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğunu ileri sürerek davanın reddine, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesi’nin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesi’nin 12.03.2020 tarih ve 2019/81 Esas, 2020/22 Karar sayılı kararı ile boşanmaya sebep olan olayların Ankara'da yaşanmış olduğu, davalı tarafın savunma hakkını kısıtlamamak kapsamında davayı takip için Mengen'e gidip gelmesinin zor olacağı ve tarafların ortak çocuğunun beyanlarında da 2014 yılında ailece Ankara'ya taşındıkları ve son ayrılıktan evvel ailesinin 3 yıl boyunca Ankara'da ikamet ettiğini bildirdiği gerekçesi ile yetki itirazının kabulü ile dosyanın Ankara Aile Mahkemesine gönderilmesine verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesi’nin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili yetki itirazının haksız olduğu yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesi’nin 02.11.2020 tarih ve2020/911 Esas, 2020/844 Karar sayılı kararı ile boşanma veya ayrılık davalarının, eşlerden birinin yerleşim yerinde açılabileceği gibi, davadan önce son defa altı ... beri birlikte oturdukları yer mahkemesinde de açılabileceği, tercih hakkı davayı açana ait olduğu, davacı erkeğin dava tarihinden önce yerleşim yerinin Mengen olduğunun anlaşıldığı, Mahkemece yetki itirazının reddine karar verilerek, davanın esasına girilmesi gerektiği gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (3) numaralı alt bendi gereğince davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, esası incelenmeden İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına, açıklandığı şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma nedenine göre, davacının sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesi’nin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının erkeği eve almadığı, kapının kilidini değiştirdiği, erkek ise uzun süreli olarak zorunluluk bulunmadığı halde evi terk ederek başka şehirlere çalışmaya gittiği, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 5.000,00 TL maddî tazminata, kadının manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin tam kusurlu olduğunu ,tam kusurlu tarafın yararına davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C.Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı erkek tarafından çekişmeli boşanma davası açıldığı, dava dilekçesinde, davalıya yönelik boşanmayı gerektirir kusurlu davranış olarak herhangi bir maddî vakıaya dayanılmadığı, davalı ile anlaşamadıklarını, ayrı yaşadıklarını bildirdiğinin anlaşıldığı, davalı tarafından süresinde verilen cevap dilekçesinin davacı vekiline 09.10.2019 tarihinde usulünce tebliğ edildiği, davacı vekilinin süresinden sonra 24.10.2019 tarihinde cevaba cevap dilekçesi verdiği gibi, bu dilekçede ileri sürülen evden kovulma iddialarının 2013 yılındaki ayrılık dönemine ilişkin olduğu, o tarihten sonra tarafların barıştıkları ve evliliğe devam ettikleri anlaşıldığı, dava dilekçesinde maddî vakıaya dayanmayan davacı tarafa ön inceleme duruşmasında delil (tanık) bildirmek üzere süre verilemeyeceği, verilse dahi dinlenen tanıkların beyanlarının kusur tespitinde dikkate alınamayacağı değerlendirildiğinde, davalı kadının boşanmaya sebebiyet verecek kusurlu davranışlarının ispatlanamadığı, açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği; Mahkemenin kabulüne göre de, taraflar eşit kusurlu kabul edildiği halde, davalı kadın lehine maddî tazminata hükmedilmesi doğru olmadığı, davacı erkeğin istinaf başvurusu bulunmadığı gibi, neticede davalının istinaf başvurusu kapsamında hükmün kaldırılarak davanın reddine karar verildiği gözetilerek bu husus eleştirilmekle yetinildiği gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince kadının istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kanunda yer alan evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebinin üst çatı olduğunu, içinde gerçekleşen her olayın tek tek anlatılmasının beklenmemesinin gerektiğini, geçimsizliğe neden olan olayların tanıklarca beyan edildiğini, davanın kabulüne karar verilmesinin gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın reddine karar verilmesinin hatalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddesi,166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları. 6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 194 üncü, 353 üncü madde, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.