"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/128 E., 2023/450 K.
DAVA TARİHİ : 03.12.2018-15.01.2019
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bolu 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/952 E., 2021/362 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, ... kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin annesi ile birlikte yaşadıklarını, birkaç defa eşini aldattığını, ayrıca hırsızlık alışkanlığı bulunduğunu evin geçimi ile ilgilenmediğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminat ile 10 tane bilezik (7 tanesi 20 gr diğerleri 10 gr) 1 adet gremse, 2 adet yarım altın, 30 tane çeyrek altının aynen iadesine olmadığı takdirde dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının sorumlulukları yerine getirmediğini, yaptığı hareket ve davranışlarla kendisinden uzak tuttuğunu ve kadından soğuduğunu, erkeğe ben seni sevmiyorum, istemiyorum, boşanma davası açacağım, sen bu çocuğun babası olamazsın diyerek erkeklik gururunu rencide ettiğini, dava dilekçesinde babasının adının yazılı bulunduğunu, husumet yönünden davanın reddinin gerektiğini, ziynet alacağı davasının reddine karar verilmesi gerektiğini, erkeğin telefonunu kullanarak aleyhine delil yaratmaya çalıştığını ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince asıl davanın reddine, davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin babaya verilmesine, çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, erkek yararına 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkeğin güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu ve ayrı konut temin etmediği; kadının erkeği yatak odasına almayarak yatağını ayırmadığı, erkeği istemediğini söyleyerek sevgisiz söylemlerde bulunduğu, annesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığı, ortak çocuğu göstermediği, boşanma sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına, çocuğun yaşı, anne ilgi ve sevgisine muhtaç oluşu ve sosyal inceleme raporundaki tespitler dikkate alınarak velâyetin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuk yararına aylık 200,00 TL tedbir ve 350,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve 500,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata, kadının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. ... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespitinin hatalı olduğu ve karşı davanın reddi gerektiği, hükmedilen yoksulluk, iştirak nafakası miktarları ile maddî ve manevî tazminat miktarının oldukça düşük olduğu, ziynet alacağı taleplerinin reddinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları ile ziynet alacağının reddi yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespitinin hatalı olduğu ve asıl davanın kabulü kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, velâyet taleplerinin reddinin hukuka aykırı olduğu, kadın yararına tazminat ve nafaka şartlarının oluşmadığını, hükmedilen tedbir, yoksulluk nafakası ile tazminat miktarlarının fazla olduğunu, velâyet düzenlemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar ile velâyet düzenlemesi yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, Mahkemece, delillerin toplanılması, kusur belirlemesi, kanunun olaya uygulanmasının hukuka uygun olduğu, davaların kabulünün doğru olduğu, tarafların sosyal ekonomik durumları, kusurun ağırlık derecesi beklenen ve mevcut menfaatleri ile kişilik haklarına yapılan saldırı, nafakanın niteliği, çocuk ve kadının ihtiyaçları ile hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde kadın ve çocuk yararına hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakası ile kadın yararına hükmedilen tazminat miktarlarının az olduğu, kadının ziynetlerin elinden alındığını isptlayamadığı, ziynet alacağının reddine karar verilmesinin doğru olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi gereğince davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, çocuk yararına aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata; davalı- davacı erkek vekilinin tüm, ... kadın vekilinin diğer itirazlarına konu istinaf başvurularının 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
... erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ve buna bağlı olarak kadın yararına tazminat ve nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğunu, kadının yaşadığı yer küçük bir köy olduğu için çocuğun yüksek yararına uygun olmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, tazminat ve nafaka yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminat ve nafaka koşullarının oluşup oluşmadığı ile miktarlarının uygun olup olmadığı, velâyet düzenlemesinin çocuğun yüksek yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 174 üncü ve 175 inci maddeleri, 336 ncı maddesi. 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü madde, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.