Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4062 E. 2024/843 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı kadın tarafından, kesinleşmiş boşanma kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Taraf vekillerinin istinaftan feragat dilekçesi sunmasıyla kararın kesinleştiği, dolayısıyla kesinleşmiş bir karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddinin hukuka uygun olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/600 E., 2023/168 K.

DAVA TARİHİ : 24.12.2021

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Elazığ 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/673 E., 2022/5 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesince 10.03.2022 tarihli ek karar ile tarafların istinaftan feragat dilekçeleri üzerine kararın kesinleştiği gerekçesiyle başvurunun reddine karar verilmiştir.

Ek kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; tarafların ekli protokole göre anlaşmalı boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili 07.01.2022 tarihli sunduğu dilekçesinde; müvekkilini anlaşmalı boşanma davasında temsil ve adına beyanda bulunmak üzere verilen "muvafakatname ve yetkilendirme" belgesini sunduğunu beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin 24.12.2021 tarih ve 2021/673 Esas, 2022/5 Karar sayılı kararı ile; davada asiller hazır bulunmadığından anlaşmalı boşanma davası olarak görülüp karar verilemeyeceği, bu nedenle çekişmeli boşanma davası olarak görülen davada dinlenen tanık beyanına göre tarafların sürekli tartıştıkları ve anlaşamadıkları, yeniden bir araya gelmeleri ihtimallerinin olmadığı ve eşlerin birlikte yaşamaya kanunen zorlanamayacağı gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, taraflar birbirlerinden maddî ve manevî tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası, yargılama gideri, ev eşyası, ziynet eşyası, vekâlet ücreti ve nafaka talep etmediğinden bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili, müvekkilinin okuma yazma bilmediğini, kendisinin okuma yazma bilmemesine karşın anlaşmalı boşanma protokolü imzalatılıp, anlaşmalı olarak boşanma işleminin gerçekleştirildiğini, kararın taraf vekillerine tebliğ edildiğini ve 25.01.2022 tarihinde kesinleştiğini, yaklaşık yirmi yıllık evliliğin müvekkilinin haklarını ortadan kaldıracak şekilde sonlandırılmasının hayatın olağan akışına aykırılık teşkil ettiğini, usul kurallarının uygulanmadığını, protokol ve muvafakatnamenin geçerli olmadığını, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

3.İlk Derece Mahkemesinin 10.03.2022 tarih ve 2021/673 Esas, 2022/5 Karar sayılı ek kararı ile; davalı kadının, tanıklar Muhammet D. ve Ayşegül K. ile birlikte noterde boşanma vekâletnamesi verdiği, davanın, tarafların vekâlet verdiği vekiller tarafından yürütüldüğü, duruşmada taraf vekillerinin beyanlarının alındığı ve tanık dinlendikten sonra karar verildiği, kararın taraf vekillerine tebliğ edildiği, taraf vekillerinin verdiği istinaf bavurusundan feragat dilekçeleri dikkate alınarak kararın kesinleştirildiği ve 26.01.2022 tarihinde nüfus müdürlüğüne gönderildiğinin anlaşıldığı gerekçesi ile davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen ek kararına karşı davalı kadın vekili süresi içinde istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili, müvekkilinin okuma yazma bilmediğini, kendisinin okuma yazma bilmemesine karşın anlaşmalı boşanma protokolü imzalatılıp, anlaşmalı olarak boşanma işleminin gerçekleştirildiğini, kararın taraf vekillerine tebliğ edildiğini ve 25.01.2022 tarihinde kesinleştiğini, yaklaşık yirmi yıllık evliliğin müvekkilinin haklarını ortadan kaldıracak şekilde sonlandırılmasının hayatın olağan akışına aykırılık teşkil ettiğini, usul kurallarının uygulanmadığını, protokol ve muvafakatnamenin geçerli olmadığını, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; ek kararın kaldırılması yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı erkek vekili tarafından anlaşmalı boşanma davası olarak açılan davanın, "asılların duruşmada hazır olmaları ve bizzat dinlenilmeleri" şartının gerçekleşmemesi sebebiyle hukuki niteliği değişerek çekişmeli boşanma davasına dönüşmüş olduğu, İlk Derece Mahkemesi tarafından 07.01.2022 tarihinde 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına karar verilmiş olduğu, karar taraf vekillerine tebliğ edildikten sonra 24.01.2022 tarihinde davacı vekili tarafından, 25.01.2022 tarihinde davalı vekili tarafından ayrı ayrı istinaf başvurusundan feragat dilekçesi sunulması üzerine kararın 25.01.2022 tarihinde kesinleştiği, Mahkeme kararı kesinleşmiş olması nedeni ile davalı kadın vekilinin istinaf talebinin reddine dair verilen ek kararda usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davalı kadın vekilinin ek karara yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili, müvekkilinin okuma yazma bilmediğini, kendisinin okuma yazma bilmemesine karşın anlaşmalı boşanma protokolü imzalatılıp, anlaşmalı olarak boşanma işleminin gerçekleştirildiğini, kararın taraf vekillerine tebliğ edildiğini ve 25.01.2022 tarihinde kesinleştiğini, yaklaşık yirmi yıllık evliliğin müvekkilinin haklarını ortadan kaldıracak şekilde sonlandırılmasının hayatın olağan akışına aykırılık teşkil ettiğini, usul kurallarının uygulanmadığını, protokol ve muvafakatnamenin geçerli olmadığını, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında davalı kadının istinaf başvurusunun kesinleşmiş karara yönelik olup olmadığı, İlk Derece Mahkemesince verilen ek kararın doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkrası; 6100 sayılı Kanun'un 71 inci, 74 üncü, 76 ncı maddesi, 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 345 inci ve 346 ncı maddesi, 349 uncu maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 30 uncu ila 36 ncı maddesi

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.