"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/193 E., 2023/890 K.
DAVA TARİHİ : 23.02.2022
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Fatsa Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/117 E., 2022/148 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalının birlik görevini yerine getirmediğini, davacıya hakaret tehdit ettiğini, küçük düşürdüğünü, davacıya bir kaç defa şiddet uyguladığını, davalının sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, güven sarsıcı davranışlar sergilediği, tarafların Nisan 2021 tarihinden beri ayrı yaşadıklarını sonrasında davalının müşterek çocuğu davacıya göstermediğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin dava boyunca tedbiren ve kararın kesinleşmesi ile birlikte davacıya verilmesine, ortak çocuk için 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı lehine 35.000,00 TL maddî ve 35.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı ve 337 nci maddeleri gereğince adli yardım talebinin kabulüne hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesindeki tüm iddiaların gerçek dışı olduğunu davacının birlik görevlerini yerine getirmediğini davacının evi terk ettiğini, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, davacının çocuğu darp ettiğini ve çocuğa bakmadığını, çocuğun velâyetinin kendisine verilmesini istediğini iddia ederek davacının boşanma dışındaki tüm taleplerinin reddine, müşterek çocuğun velâyetinin tarafına verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının daha önce feragat ettiği boşanma davası nedeniyle feragatten önceki vakıalara dayanılamayacağını, davalı erkeğin davacı kadına kötü yemek yaptığını söyleyerek ablasının yanında küçük düşürdüğünü, hakaret ettiğini, davalı erkeğin davacı kadına fiziksel şiddet uyguladığını davalının davacıyı "yerin dibine sokarım, toprağa sokarım" diyerek tehdit ettiğini, davalı erkeğin davacı kadına müşterek çocuğu göstermediği, davalı erkeğin yabancı bir kadınla yanak yanağa poz vererek güven sarsıcı eylemlerde bulunduğunu, davacı kadının ortak çocukla, evle ve eşiyle ilgilenmediğini, davacı kadının çocuğa fiziksel şiddet uyguladığını bu haliyle davalı erkeğin ağır, davacı kadının hafif kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davacı kadının açmış olduğu boşanma davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin davalı erkeğe verilmesine, çocuk için kadının talep etmiş olduğu iştirak nafakası isteminin reddine, çocuk ile davacı anne arasında belirlenen zamanlarda kişisel ilişki tesisine, kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili tarafından davacının daha fazla kusurlu veya en az eşit kusurlu olduğunu, davacının çocuğu bakımsız bıraktığını çocuğu darp ettiğini, evi terk ettiğini davacı lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin ve yüksek miktarda hüküm kurulmasının haksızlık olduğunu, boşanma ve velâyet dışındaki ilgili kararın kaldırılması ile maddî ve manevî tazminatın reddine karar verilmesini ileri sürülerek istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı tarafın istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili tarafından istinaf itiraz dilekçesinde ileri sürdüğü itiraz nedenlerinin ayrıntılı olarak açıklanmadığını, davacının daha fazla kusurlu veya en az eşit kusurlu olduğunu, davacının çocuğu bakımsız bıraktığını çocuğu darp ettiğini, evi terk ettiğini, davacı lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesine ve yüksek miktarda hüküm kurulmasına itiraz ettiklerini davalının gelirinin olmadığını hükümlü olduğunu bu nedenlerle kararın bozularak kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, boşanma davasında yüklenen kusurların tartışılması ve kadın yararına tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.