Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4088 E. 2024/888 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davalı kadının kusurlu olup olmadığı, davacı erkeğe manevî tazminat ödenip ödenmeyeceği, davalı kadına tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat ödenip ödenmeyeceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları ile hukuk kuralları değerlendirilerek, davalı kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusurlu olduğunun tespit edilmesi ve davacı erkeğe manevi tazminata hükmedilmesinin yerinde olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/595 E., 2023/430 K.

DAVA TARİHİ : 03.07.2020

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Düzce 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/333 E., 2021/934 K.

Taraflar arasındaki boşanma ve maddî ve manevî tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; İlk Derece Mahkemesi kararının davalı kadın vekili tarafından adli yardım talepli olarak temyiz edildiği, bu sebeple de temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin yatırılmadığı belirlenmiştir.

Adli yardım, temyiz yoluna başvuru sırasında talep edilmekle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, adli yardım talebini inceleme görevi Yargıtaya aittir.

Adli yardım, 6100 sayılı Kanun’un 334 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddelere göre gerçek kişiler ile kamuya yararlı dernek ve vakıfların yararlanabileceği adli yardımın şartları, ödeme gücünden yoksun olma ve talebin açıkça dayanaktan yoksun olmamasıdır. Adli yardım talebinde bulunan gerçek kişi veya tüzel kişinin yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri de mahkemeye ibraz etmesi gerekir. Adli yardım talebinde bulunanın ödeme gücünden yoksun olup olmadığı, bu belgeler incelenerek belirlenecektir.

Bu açıklamalar ışığında adli yardım talebinde bulunan tarafın, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken temyiz yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşıldığından, adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kadının yatılı bakıcılık yapması nedeniyle tarafların beş yıldır ayrı yaşadığını davalının işi nedeniyle eşini ve evini ihmal ettiğini, tarafların cinsel hayatının kalmadığını, davalı kadının eve geldiği çok kısa sürelerde kavga çıkardığını, davacı erkeği aşağıladığını, "bir baltaya sap olamadın", "deli Şemsi" dediğini, maddîyata önem verdiğini, davacı erkeğin ailesine husumet beslediğini, ortak çocukları davalı erkeğe karşı doldurduğunu iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına ve davacı erkek yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı tarafından süresi içerisinde davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların 5-6 yıldan beri ayrı yaşadıkları, evlilik içerisinde alınan ortak konuta davacının bilgisi dışında taşındığı ancak davacının bundan bilgisinin bulunmadığından yatılı çalıştığı evde kaldığını zannettiği, davalının, ortak konutun temizlik, yemek gibi ihtiyaçlarını gidermediği, davalıyla davacının sürekli kavga ettikleri, kavganın kimden kaynaklandığının belirlenemediği, kavgalar sırasında birbirlerine fiziksel şiddet uyguladıkları, davacıya sürekli hakaretvari sözler sarf ettiği, cinsel şiddet iddiası yönünden davacının iddiası ispat olunamadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalının tam kusurlu olduğu, davacının kusurunun bulunmadığı, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanma sebebiyle kişilik hakları saldırıya uğrayan erkek eş yararına manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, tarafların sosyal ekonomik durumları dikkate alınarak davacı erkeğin maddî tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile; tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, erkek yararına 10.000,00 TL manevî tazminata, davacı erkeğin maddî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının babasının mirasına güvenerek evlilik birliğinin yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davalı kadına saygı ve sevgi göstermediğini, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, davalı kadının kusurunun bulunmadığını, davacının tam kusurlu olduğunu, davacı erkek lehine manevî tazminata karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacı kadın lehine aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiğini, İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine, İstinaf incelemesinde tarafların evlilik birliğinin devamının mümkün olmadığına kanaat edilirse davacının haksız taleplerinin reddine davalı kadın lehine yoksulluk nafakası, maddî tazminat ve manevî tazminat hükmedilemesine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrarla hükmün tamamına yönelik temyiz talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı kadından kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulü ile davacı erkek yararına manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, manevî tazminatın miktarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, davalı kadın lehine tedbir nafakası, yoksulluk nafakası maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekili tarafından sunulan temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davalı kadına yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.