Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4108 E. 2024/1803 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi ve fer'i sonuçları ile ziynet eşyalarının iadesi hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller, tanık anlatımları ve tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/56 E., 2023/171 K.

DAVA TARİHİ : 21.12.2020

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Of Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/441 E., 2022/393 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma ve ziynet eşyası alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince karşı davanın reddine, asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine, ziynet eşyası alacağı talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kadının davasının da reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve temyize konu edilen bir çift küpe, 9 adet çeyrek altın, 3 adet gram altın, bir adet zincir bileklik, 5 adet 22 ayar 20 gram bilezik, bir adet 14 gram bileziğin değerinin Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı-davacı erkek vekilinin kabul edilen ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı-davacı erkek vekilinin reddedilen yön dışındaki, ... kadın vekilinin ise tüm yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.... kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin ailesinin evlilik birliğine müdahalede bulunduğunu ve erkeğin müdahaleye sessiz kaldığını, ailesine hakarette bulunduklarını, küçük düşürücü sözler söylendiğini, evlilik birliğinin gerektirdiği sorumlulukları yerine getirmediğini, üzerin düşen yükümlülükleri yapmadığını, alkol probleminin bulunduğunu, ve müvekkilinin evlendikten sonra haberinin olduğunu, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, müvekilinin sağlık sorunları ile ilgilenmediğini, davacının evliliği boyunca kendi ailesinin yardımları ile evin giderlerini karşıladığını, 2020 tarihinden bu yana ise tarafların ayrı yaşadığını, bu tarihten önce de davacının davalı tarafından defalarca evden kovulduğunu, müvekkiline düğünde takılan takıların bir kısmının erkek ve ailesi tarafından müvekkilinden alındığını, bir kısım altınların ise müvekkiline sorulmadan alındığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müvekkili için 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini, düğün esnasında hediye olarak takılan bir çift küpe, 9 adet çeyrek altın, 3 adet gram altın, bir adet zincir bileklik, 5 adet 22 ayar 20 gram bilezik, bir adet 14 gram bileziğin, aynen iadesine mümkün olmaması durumunda hesaplanacak güncel değeri üzerinden hesaplanacak bedelin müvekkiline ödenmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.

2.... kadın vekili 07.04.2022 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; ziynet eşyası talebi yönünden dava değerini toplamda 58.205,00 TL olarak ıslah ettiklerini beyan etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesi özetle; kadının iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, ziynet alacağına ilişkin talebinin ise asılsız olduğunu, ziynetlerin evde değil davacı kadının annesinin evinde bulunduğunu, kadının; müvekkilinin ailesini hiçbir zaman kabullenmediğini, evlerine gelmelerini istemediğini, surat astığıni, kavga çıkardığıni, "aileni sevmek zorunda değilim" şeklinde sözler söylediğini, davacı kadının annesinin müvekkilini kabullenmediğini, saygı göstermediklerini, kadının evden eşlarının tamamını aldığını, bunun yanında müvekkilinin annesinin yapmış olduğu çeyiz eşyalarını, annesinin ve ablalarının aldığı tencere takımlarını da aldığını iddia ederek müvekkiline ait eşyaların müvekkiline aynen iadesine, bu mümkün değilse değerlerinin tespiti ile dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tazminine, kadının davasının reddine, karşı davanın kabulü ile; ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve karşı dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşin kadına ekonomik şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, ailesinin kadının giyimine karışmasında sessiz kaldığı, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkek eşin kusurlu olduğu, kadına atfı kabil kusurların ispatlanamadığı, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile; erkeğin davasının reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL olarak hükmedilen tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 800,00 TL'ye çıkarılmasına, kadın yararına aylık 800,00 TL yoksulluk nafakası ile 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir. Kadının ziynet eşyası alacağı talebine yönelik olarak ise; ziynet eşyalarının davacı kadının yedinde olmadığı ve davacı kadına teslim edilmediği davacı kadın tarafından ispatlandığından davanın kısmen kabulü ile, 22 ayar 20 gram 5 adet bilezik (bedeli 42.500,00 TL.), 22 ayar 14 gram bir adet bilezik ( bedeli 5.525,00 TL.), 14 ayar 8 gram 1 adet bileklik( bedeli 2.160,00 TL.) 9 adet çeyrek altın (bedeli 6.570,00 TL) aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde toplam 56.755,00 TL ziynet alacağının 50,00 TL'lik kısmına dava tarihinden itibaren geri kalan 56.705,00 TL'lik kısmına ise ıslah tarihinde itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. ... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tazminatlar ile nafakaların miktarı yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kendi davasının reddi, kusur belirlemesi, kabul edilen ziynet eşyaları yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mahkemece "...Dosya kapsamında davalı-karşı davacı erkeğin davacı-karşı davalı kadına yönelik olarak ekonomik şiddet uyguladığı ve hakaret ettiği ve ailesinin davacının giyimine karışmasında sessiz kaldığı bu kapsamda da davalı-karşı davacı erkeğin kusurlu olduğu, davacı-karşı davalı kadına atfı kusurların ispatlanamadığı ve davacı kadının kusursuz olduğu kanaatine varılarak.." şeklindeki gerekçe ile kadının boşanma davasının kabulüne, erkeğin davasının reddine karar verilmiş ise de; dinlenen tanıkların anlatımlarının eski olaylara ilişkin affedilmiş olgular ile davacı kadından duyum şeklinde, görgüye dayalı olmayan beyanlara ilişkin olup bunlara itibar edilerek erkeğe kusur yüklenmesinin doğru olmadığı, tarafsız tanık ...'ın "Geçen sene kış aylarında davalı taraf davacıyı ablasının evine bıraktı bir hafta arayıp sormadı. Sonra biz de aralarını barıştırmak için ben, davacının babası, davalının babası hep beraber bir araya geldik tarafları barıştırdık. Davalı taraf evine döndü. En son olayda da taraflar arasında tartışma yaşandı ne yaşandığını bilmiyorum. Davalı taraf davacının annesinin ya da babasının evine bıraktı." şeklindeki beyanından tarafların öncesinde de ayrılıp barıştıklarının açık olduğu, son kavga olayına yani tarafların ayrılması anına dair görgüye dayalı tanık anlatımı bulunmadığı, dolayısıyla tarafların önceden yaşanmış olan olayları barışmak suretiyle affetmiş olduklarının, bunların hükme esas alınamayacağının açık olduğu gibi, ayrılığa da kimin sebep olduğunun belli olmadığı, kadına da kusur izafe edilmeyeceği, bu şekilde kocaya izafe dilen kusurların dosya kapsamından ispat edilememiş olduğu, her iki davanın da reddi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile; davalı- davacı erkeğin, kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulüne yönelik istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının Asıl dava yönünden ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle, kadın tarafından açılan boşanma davasının sübut bulmamış olması nedeniyle davanın reddine, davacı- davalı kadının maddîve tazminat taleplerinin reddine, kadın yararına 500,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi olan 05.10.2022 tarihine kadar 500,00 TL olarak, hüküm tarihinden boşanma hükmünün kesinleşmesine kadar aylık 800,00 TL tedbir nafakasına, erkek vekiline vekâlet ücreti hükmedilmesine, sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. ... kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; asıl davanın reddinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, tek tanığın beyanı ile olayların vakıaların affedilmiş olduğunu beyan ederek asıl davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, kusurlar sistematik olark devam ettiğini beyan ederek asıl davanın tüm fer'ileri ile kabulüne karar verilmesi istemiyle kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek karşı davanın reddi ve ziynet eşyalarının kabulü yönlerinden kararın talepleri gibi bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, asıl ve karşı davaların reddi kararlarının doğru olup olmadığı, kusur belirlemesi ve fer'îler noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1-Davalı-davacı erkek vekilinin kadın lehine hükmedilen ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2-Davalı-davacı erkek vekilinin diğer, ... kadın vekilinin tüm temyiz itirazlarının incelenmesine gelince,

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Esra'ya yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.