"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1436 E., 2023/303 K.
DAVA TARİHİ : 06.04.2018
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Van 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/309 E., 2022/239 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, kabul edilen nafakalar ve manevî tazminat yönlerinden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kusur gerekçesinin düzeltilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakası ile manevî tazminat yönlerinden temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulmaktadır. İstinaf başvurusu üzerine, bölge adliye mahkemesince başvurunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda, bölge adliye mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle, istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davalı erkek vekili tarafından kabul edilen boşanma yönünden istinaf yoluna başvurulmamış ve boşanma hükmü kesinleşmiştir. Hâl böyle iken; boşanma hükmü yönünden istinaf yoluna başvurmayan erkeğin kararı bu yönden temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, davalı erkek vekilinin boşanma davasının kabulü yönünden temyiz isteminin reddine karar vermek gerekir.
Davalı erkek vekilin reddedilen yön dışındaki yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkek eşin, hakaret ettiğini, müvekkiline fiziksel şiddet, ortak çocuğa da cinsel şiddet uyguladığını, davalı erkeğin annesinin ev eşyalarını alıp götürdüğünü, taşınmazının babası üzerine kayıtlı olduğunu, kayın biraderi Cihan'ın evi boşaltmalarını istediğini, kendisine hakaret ettiğini iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 700,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı kadının iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, kadının, evliliğin ilk günlerinden itibaren müvekkilinin bütün paralarına el koyduğunu, müvekkilinin parasının olmadığı zamanlarda ise müvekkiline kapıyı dahi açmadığını, ayrıca davacı eşin şiddet gördüğün iddialarının asılsız olduğunu, tam tersine davacı kadın eşin yaptıklarından dolayı psikolojik rahatsılıklarının oluştuğunu beyan ederek; tüm bu nedenlerden dolayı davacı eşin kusurlu olmasına karar verilerek boşanmalarına ayrıca davacı tarafın nafaka ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini davacı kadının kusurlu olmasına karar verilerek boşanmalarına ayrıca davacı tarafın nafaka ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının erkek eşi maddî durumu iyi olmadığı dönemde eve almadığı, erkek eşin ise ortak çocuk Sümeyya'ya karşı cinsel istismara teşebbüs suçundan ceza aldığı, davacı kadına ve kendi annesine karşı yaralama suçundan ceza aldığı, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkek eşin kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğu kadının ise az kusurlu olduğu, çocukların yaşları, ayrılık tarihinden itibaren anne yanında oluşları, davalı erkek eşin psikolojik rahatsızlığı, uzman raporundaki görüş doğrultusunda ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesinin üstün yararlarına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu, boşanma sebebiyle kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği gerekçesi ile; davanın kabulü ile, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuklar 'ın velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların her biri yararına aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 100,00 TL tedbir nafakasına, yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kabul edilen nafakalar ve manevî tazminat yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararında gösterilen gerekçeler ile erkeğin dosyaya yansıyan tanık beyanları ve diğer deliller birlikte ele alındığında, kadının erkeği ekonomik sıkıntılı olduğu dönemlerde eve almadığı, erkeğin ise kadına fiziksel şiddet uyguladığı ve ortak çocuğa cinsel istismar eyleminde bulunduğu tespitlerinin yapıldığı ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu, kadının hafif kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varılmışsa da; gerçekleşen kusurlu eylemler birlikte değerlendirildiğinde; Mahkemece kabul edilen vakıaların tespitinin yerinde olmadığı, erkek aleyhine, ortak çocuk aleyhine cinsel istismar suçundan beraat kararının kesinleştiği bu nedenle erkek hakkında mahkemece cinsel istismar eylemine dair kusur yüklemesi yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkek eşin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle; istinaf başvurusunun kusur belirlemesi yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kusur gerekçesinin değiştirilmesine ve erkeğin sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminat yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, boşanma davasının kabulü, nafaka ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 182 nci maddeleri, 327 ve 328 inci maddelerinin birinci fıkraları, 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı erkek vekilinin boşanma davasının kabulüne yönelik temyiz dilekçesinin istinaf edilmeyen yön temyiz edilemeyeceğinden REDDİNE,
2.Davalı erkek vekilinin sair hususlara yönelik temyizinin incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.