"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/83 E., 2022/602 K.
DAVA TARİHİ : 07.05.2015
KARAR : RET
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi kararının yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan yönlerden onanmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı-karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili karşı dava dilekçesinde özetle; asıl davanın reddi ile 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, 250.000,00 TL maddi 250.000,00 TL manevî tazminata, velayetin anneye verilmesine, çocuk yararına ayrı ayrı aylık 3.000,00 TL tedbir, iştirak ve kadın için 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 16.01.2018 tarihli kararı ile erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği değerlendirilerek nafaka ve maddi ve manevi tazminat ödenmesine hükmedildiği gerekçesi ile tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 2.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 150.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı; davacı- karşı davalı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar davalı- karşı davacı kadın vekili, nafakaların ve tazminatların miktarı yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 17.07.2020 tarihli ve 2019/533 Esas, 2020/845 Karar sayılı kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 21.12.2020 tarihli ve 2020/5249 Esas, 2020/6682 Karar sayılı ilamı ile erkeğin yargılama sırasında kadının emekli olduğunu ve maaş aldığını ileri sürdüğünü, Mahkemece kadının emekli olup olmadığı, emekli olmuş ise aylık ne miktar emekli maaşı aldığı hususunun, Sosyal Güvenlik Kurumundan araştırılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği, eksik inceleme ile hüküm kurulmasını doğru bulunmadığı, bozmayı gerektirdiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesi Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda davalının SGK dan gelen cevabi yazıya göre 01.12.2020 tarihinden itibaren 7,139,52 TL yaşlılık aylığı aldığı tespit edilmiş olduğundan tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumuna göre kadının emekli olup sürekli gelir elde ettiği elde ettiği ve boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği gerekçesiyle davalı-karşı davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kesinleşen konularda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı- karşı davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle; boşanma kararının kesinleştiğini, SGK dan gelen cevabi yazıya göre 01.12.2020 tarihinden itibaren 7,139,52 TL yaşlılık aylığı aldığı nın tespit edildiğini, bu nedenle yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verildiğini, ancak karar tarihi olan 06.01.2018 tarihinde çalışmadığını ve bir gelirinin olmadığını, karar tarihinden sonra 01.12.2020 tarihinde emekli geliri sahibi olduğunu, karar tarihinde çalışmadığı ve bir geliri olmadığı da dikkate alınarak yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiğini belirterek; yoksulluk nafakası yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin yasal koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşüp- düşmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, mahkemece bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olduğu, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmadığı anlaşılmakla; davalı- karşı davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı-karşı davacı kadının yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.