"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1196 E., 2022/2098 K.
DAVA TARİHİ : 14.11.2018
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 8. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/1005 E., 2020/247 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekiller, tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların yaklaşık bir buçuk yıllık evli olduklarını, bu evlilikten ortak bir çocuklarının bulunduğunu, bunun yanı sıra kadının 2008 yılında vefat eden ilk eşinden bir de kızının olduğunu, erkeğin istekleri kabul edilmediğinde fiziki şiddete başvurduğunu, tartışma sırasında evdeki eşyaları kırıp dökerek tehditlerde bulunduğunu, evlilik süresince eş ve ailesi hakkında sürekli aşağılayıcı ve hakaret içeren sözler kullanarak manevî baskı ve şiddet uyguladığını, evli olduğu sürenin çoğunda kendi ailesiyle yaşamaya ve zaman geçirmeye zorladığını, ev kirası ve faturalar dışında eve ve çocuğa hiçbir maddî katkı sağlamadığını ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk yararına aylık 2.500,00 TL tedbir ve iştirak, kadın yararına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların soyut, haksız ve gerçeğe aykırı olduğunu, kadına ait olan evinde oturmak istemediğini, evde kadının ilk eşi ile çekilmiş olan fotoğrafını bulduğunu, geçmişe dönük fotoğrafların saklanmasının evlilik için açıkça sadakat ve dürüstlük yükümlülüğünün ihlali anlamına geldiğini, bu durumun eşine olan güvenini iyiden iyiye sarstığını, kadının her zaman memnuniyetsiz olduğunu belirterek, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin babaya bırakılmasına, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak, erkek yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin annesinin taraflar arasında olan kavgayı gördüğünü ifade ettiğini ancak tanığın tarafların evinden ayrılmasından sonra tarafların evliliği devam ettirdiğini, kadının ise verilen kesin süreye rağmen süresinde delil ve tanıklarına ilişkin listesini sunmadığını, süresinden sonra sunduğu delil ve tanık listesine de karşı tarafça muaffakat edilmediğini dolayısıyla tarafların iddia ettikleri vakıalar nedeniyle karşılıklı olarak taraflara kusur yüklenemeyeceğini belirterek her iki davanın da reddine, geçici velâyetin anneye bırakılarak, ortak çocuk lehine aylık 500,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. ... kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur tespiti ile kendi reddedilen davası ve nafaka miktarı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-davacı erkek vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur tespiti ile kendi reddedilen davası yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ( 6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. ... kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur tespiti ile kendi reddedilen davası ve nafaka miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur tespiti ile kendi reddedilen davası yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, tarafların davasının kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve tedbir nafakasının miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 6 ncı, 166 ncı ve 169 uncu maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.