Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4151 E. 2024/3095 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur durumu, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve tüm yargılama giderleri değerlendirilerek, taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri sebeplerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemesi nedeniyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/834 E., 2023/482 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/119 E., 2022/12 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince Mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine,karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının, eşinin ihtiyaçlarıyla ilgilenmediğini, ev işleriyle ilgilenmediğini, taşınmazları eşinin bilgi ve rızası dışında sattığını,1 yılı aşkın süredir müşterek haneye gelmediğini, köye geldiğinde de başkalarının evinde kaldığını, şehir merkezindeki evdeki interneti eşinin rızası dışında başkalarına kullandırdığını, yapılan maddî destekleri kardeşlerine vererek çarçur ettiğini, kardeşlerinin etkisi altında kalarak birlikten kaçındığını belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili, cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin sürekli maddî-manevî şiddet uyguladığını, eşinin ihtiyaçlarıyla ilgilenmediğini, tarlaları kiralatmasına engel olduğunu, sadakat yükümlülüğünü yerine getirmediğini, birlikte yaşadığı kadının akrabalarına hizmet etmesini beklediğini, hizmetçi muamelesi yaptığını, ilgi alaka göstermediğini, başına buyruk ve düzensiz davranışlarda bulunduğunu, evi terk ettiğini, hor gördüğünü, baskı ve eziyet ettiğini, elektrik, su, doğalgaz faturalarını ödememek ve bunları kestirmekle tehdit ettiğini belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına aylık 2.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata (faiziyle birlikte) karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 21.01.2021 tarih ve 2019/361 Esas, 2021/34 Karar sayılı kararı ile; asıl davanın reddi / karşı davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri İlk Derece Mahkemesinin yanılgılı değerlendirmede bulunduğunu, İlk Derece Mahkemesinin kararının talepleri doğrultusunda kaldırılması talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2.Bölge Adiye Mahkemesinin 05.10.2021 tarih, 2021/489 Esas, 2021/1545 Karar sayılı kararı ile; davacı-davalı ... ile Zeynep'ten olma çocuk 08.11.2004 doğumlu Ali Ulusoy'un davalı-davacı kadın tarafından evlat edinildiği, evlat edinme ile ana ve babaya ait olan hakların ve yükümlülüklerin evlat edinene geçeceği düzenlenmekle, bu yön gözetilmeden çocuk Ali'nin velâyeti konusunda SİR raporu aldırılmaması, velâyet ve kişisel ilişki konusunda hüküm kurulmaması hatalı olduğu anlaşılmakla, davacı-davalı vekilinin velâyete yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile taraf vekillerinin sair istinaf sebepleri incelenmeksizin ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı İlk derece mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, erkeğin sadakatsizlik yaptığı, gayriresmi evlilik yaparak çocuk sahibi olduğu, son iki yılda davalı kadını terk ederek diğer kadınla birlikte yaşamaya başladığı, evi terk ettiği, ekonomik şiddet uyguladığı, maddî ihtiyaçlarını karşılamadığı, kadının intifa hakkı olan yerleri başkalarının ekmesine engel olduğu, evlilik birliğinin yükümlülüklerini yerine getirmediği, erkek tarafından açılan davanın reddine, kadının davasının kabulüne,evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki tesisine, kadın için dava tarihinden karar tarihine kadar aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına, karar tarihinden itibaren aylık 2.000,00 TL ye yükseltilmesine, aynı miktarda yoksulluk nafakasına, kadın lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata (faiziyle birlikte) karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1-Davacı- davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu, boşanmaya neden olan olaylarda kadının kusurlu olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını, asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2-Davalı- davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, tedbir-yoksulluk nafakası ve maddî-manevî tazminat miktarı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitireceği, 4721 sayılı Kanunun 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddesi hükmü dikkate alındığında kadın yararına maddî tazminat verilmesinin yerinde olduğu, takdir edilen maddî tazminat miktarının ölçülülük ilkesine göre az olduğu anlaşılmakla, kadın yararına 200.000,00 TL maddî tazminata (faizi ile) karar verilmiş olup, kadın vekilinin istinaf talebinin kabulüne, kadın yararına manevî tazminat verilmesinin yerinde olduğu, takdir edilen manevî tazminat miktarının ölçülülük ilkesine göre az olduğu anlaşıldığından, kadın yararına 200.000,00 TL manevî tazminat (faizi ile) karar verilmiş olup, kadın vekilinin sair istinaf talebinin, erkek vekilinin tüm istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1-Davacı- davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, boşanmaya neden olan olaylarda kadının kusurlu olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını, asıl davanın kabulü karşı davanın reddi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2-Davalı- davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, tedbir-yoksulluk nafakası ve maddî-manevî tazminat miktarı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kadının boşanma davasının kabulü, erkeğin davasının reddi şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166ıncı maddesi, 169 uncu, 174üncü maddesi, 175inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,02.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.