"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3154 E., 2023/586 K.
KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ereğli (Konya) 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/51 E., 2022/706 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince Mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine kararı verilmiştir.
Kararın davacı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının maddî talepleri bulunduğunu, oğlu ve damadı için kredi çektirdiğini, damadının kredisine kefil olması sebebi ile ödeme yaptığını, tüm evi yeniden yaptırdığını, tadilatlar bitince evden kovduğunu ve şikayetçi olduğunu, birlik görevlerini yerine getirmediğini, hastalığıyla ilgilenmediğini, yemek, temizlik yapmadığını, çocuklarını istemediğini, aynı yatakta yatmadığını, fiziksel ve psikolojik şiddet uygulayıp, hakaret ettiğini bu nedenlerle (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, İstanbul'daki taşınmazının yarı hissesinin davacıya devredilmesi sebebi ile yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî- manevî yıpranması sebebi ile 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen hususların maddî gerçeği yansıtmadığını, gerçek dışı ve kötü niyetli olarak yazıldığını, evlilik süresi içinde üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini, davalının kendisi ile evlenme nedeninin hayat arkadaşı arayışı için değil hizmetçi temini için olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 03.03.2021 tarih, 2020/181 Esas ve 2021/246 Karar sayılı kararı ile; sübut bulmayan erkeğin davasının reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2.Bölge Adiye Mahkemesinin 30.12.2021 tarih ve 2021/1144 Esas ve 2021/2300 Karar sayılı kararı ile; davacı erkek vekilinin istinaf talebinin kabulüne, davacı erkeğin dava dilekçesinde İstanbul'daki taşınmazının 1/2 hissesinin davacıya devretmesi ve evlilik dolayısıyla borca girmesine dayandırarak 50.000,00 TL maddî tazminat talebinde bulunduğu, maddî tazminat talebine konu paranın 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesi kapsamında bulunmadığı, bu nedenle İlk Derece Mahkemesince öncelikle yapılması gereken işlemin 50.000,00 TL üzerinden gerekli nispi harcın (853,87 TL) yatırılmasının sağlanması, verilen süre içerisinde harç yatırılmadığı taktirde 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 30 ve 32 inci maddeleri uyarınca işlem yapılması, harç yatırıldığı taktirde tarafların iddia ve savunmalarıyla sundukları deliller çerçevesinde davanın esası hakkında bir karar verilmesinden ibaret olduğu, açıklanan gerekçeye istinaden davacının sair istinaf sebepleri incelenmeksizin başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, dinlenen tanıkların beyanlarının bir kısmının 4721 sayılı Kanun'un 166/1 nci maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmının ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak duyuma dayalı izahlardan ibaret olduğu gerekçesiyle sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin evliliği devam ettirmek istemediğini, yerel mahkemenin eksik ve yetersiz inceleme sonucunda karar verdiğini, tarafların yeniden bir araya gelmelerinin mümkün olmadığını, dosya içerisinde birçok somut delil olduğunu belirterek hükmün tamamına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, tanık ...'nın beyanı ile davalı kadının erkeğin ilk evliliğinden olan çocuklarıyla görüşmesini engellediği yönüyle kusurlu olduğu, erkeğin davalı kadının yakınları için bankadan kredi çekmesine yönelik iddiasının af kapsamında kaldığı değerlendirilerek kadına kusur verilmemesinin yerinde olduğu, erkeğin kusurunun ispatlanamadığı ve kadının istinafının olmaması sebebi ile erkeğe kusur verilemeyeceği anlaşılmakla, erkeğin istinafının kabulüne karar vermek gerektiği, kadının tam kusurlu olduğunun tespitiyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı kabul edilerek; açılan davanın kabulüne (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadının kusurlu davranışı sebebiyle erkeğin kişilik hakları zedelendiğinden 4721 sayılı Kanun'un 174/2 nci maddesi uyarınca erkek lehine 10.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, davanın kabul edilmesi sebebiyle yargılama giderinin davalı kadına yüklenilmesine, kendisini vekille temsil ettiren davacı erkek lehine vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik ve yetersiz inceleme sonucunda karar verdiğini belirterek kabul edilen davanın tamamı yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; erkeğin boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur tespiti, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, feriler, yargılama giderleri ve vekalet ücretiş noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 323 üncü, 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 ıncı ve 174 üncü maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'un 50 ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Davalı erkek vekili tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasının İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda kadının boşanmaya sebebiyet verecek kusurlu bir davranışının ispat edilemediği kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesinin bu kararına karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapan Bölge Adliye Mahkemesince davalı kadının erkeğin ilk evliliğinden olan çocuklarıyla görüşmesini engellediği yönüyle kusurlu olduğu belirtilerek boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, erkek lehine 10.000,00 TL manevî tazminata, yargılama giderlerinin davalı kadına yükletilmesine, kendisini vekille temsil ettiren davacı erkek lehine vekâlet ücretine karar verilmiş hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmiştir.
2.Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince kadına, erkeğin ilk evliliğinden olan çocuklarıyla görüşmesini engellediği vakıası kusur olarak yüklenmiş ve davanın kabulü ile boşanmaya hükmedilmiş ise de; 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu durumda davalı kadının boşanmaya sebebiyet verecek bir kusurunun varlığının dosya kapsamından ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Temyiz peşin harcının istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,08.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.