Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4157 E. 2023/4018 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yargıtay'ın bozma ilamına uyularak verilen toptan yoksulluk nafakası miktarının yeterliliği.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamına uygun olarak, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile yoksulluğa düşecek tarafın ihtiyaçları değerlendirilerek hükmedilen toptan yoksulluk nafakası miktarının hukuka uygun olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2023/3 E., 2023/150 K.

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının esastan ret kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının toptan yoksulluk nafakasının miktarı yönünden bozulmasına, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise onanmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... erkek vekili dava dilekçesinde özetle: çocuklarının olmadığını, tedavi sürecinde üç farklı hastaneye gittilerini ve doktorun sağlık sorunu olmadığını, stres kaynaklı olabileceğini söylediğini, davalının sürekli asabi, geçimsiz ve huzursuzluk çıkardığını, müvekkilini küçümsediğini, müvekkilinin ailesiyle görüşmesini istemediğini, ona kısıtlama getirdiğini, davalının sosyal medya hesaplarında soyadını değiştirerek kızlık soyadını kullanmaya başladığını, müvekkiline hakaretler ettiğini, yatağını ayırdığını, taraflar arasında sevginin bittiğini, anlaşamadıklarını, fikren ve ruhen birbirlerine uyum sağlayamadıklarını, sulh içinde evlilik birliğini sürdürmelerinin mümkün olmadığını, bu nedenle tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarını, müvekkili lehine 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evli olduklarını, evliliğin ilk 3 ayı normal iken daha sonra taraflar arasında tartışmalar çıktığını, davacının kök ailesinin etkisi altında kaldığını, bağımsız konut temin etmeyerek evlerinin alt katında ahırdan bozma bir yeri konut olarak kullandıklarını, davacının eve geç saatlerde geldiğini, müvekkili uyuyakaldığında tekme ile uyandırdığını, eşinin ve ailesinin müvekkiline hakaretler ettiğini, davacının evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, müvekkiline harçlık dahi vermediğini, eşyalara zarar verdiğini, tarafların anlaşamadığını, davalının yükümlüklerini yerine getirmemesi nedeniyle evliliğin çekilmez hal aldığını, bu aşamadan sonra bir araya gelmelerinin mümkün olmadığını belirterek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, müvekkili için fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 07.04.2022 tarihli ve 2020/365 Esas, 2022/289 Karar sayılı kararıyla; kadının eşinin kök ailesiyle ilişkisini kısıtladığı, eşinin onlarla görüşmesini istemediği; buna karşın erkeğin de tedavi olmaktan ve ilaç kullanmaktan kaçındığı, çok cimri olduğu, eşine harçlık vermediği, evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, çocuk için gereken tedavi ücretlerini ödemediği, eşinin iki kez düşük yaptığı, ahırdan bozma ve kök ailesinin alt katında oturdukları, bağımsız konut temin etmediği, sinirlendiğinde ev eşyalarına zarar verdiği, kök ailesinden bağımsız davranamadığı, yaşanan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki boşanma davasının 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, kadın lehine yasal faiziyle birlikte 35.000,00 TL maddî, 35.000,00 TL manevî tazminata, kadın için aylık 700,00 TL tedbir nafakası ile toptan 15.000,00 TL yoksulluk nafakasına, erkeğin tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 26.05.2022 tarihli ve 2022/1000 Esas, 2022/1038 Karar sayılı kararıyla; ayrı ayrı esastan ret kararı verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 27.10.2022 tarihli kararı ile tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen toptan yoksulluk nafakasının miktarının az olduğu gerekçesiyle temyiz edilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer yönlerden hükmün onanmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; yapılan yargılama, toplanan deliller, tarafların sosyal ekonomik durumu ve Yargıtay ilamı ile tarafların evlilik birlikteliğindeki geçirmiş oldukları süre, davalı kadının yaşı, tarafların kusur durumu ve kadının düşeceği yoksulluğunda gözetildiği belirtilerek; 4721 sayılı Kanun'un 176 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince kadın lehine toptan 30.000,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.... erkek vekili temyiz dilekçesinde; kadının tam kusurlu olduğunu, davasının ve nafaka taleplerinin reddi gerektiğini, Yargıtayın kararında yalnızca hakkaniyet ilkesine riayet edilmesi gerektiği belirtilmiş olmasına rağmen, bozma sonrası iki katı bir miktara hükmedildiğini, Mahkemelerin kararlarının gerekçeli olması gerektiği, bozma sonrasında herhangi bir araştırma yapmadan, dosyaya giren bilgi ve belgeleri değerlendirmeden, herhangi bir gerekçe sunulmadan karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, kadının kabul edilen davası, nafakalar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; kararın hatalı olduğunu, günümüz ekonomik koşullarının değerlendirilmeden karar verildiğini, miktarın oldukça yetersiz olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, İlk Derece Mahkemesince Yargıtay bozma ilamının amacına uygun karar verilip verilmediği ve kadın için hükmedilen toptan yoksulluk nafakasının miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü, 176 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu tarafından kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.