Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4156 E. 2023/4021 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının yeterli olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin bozmaya uyarak verdiği tazminat miktarı kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, ayrıca karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı gözetilerek, temyiz itirazlarının reddine ve İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/1146 E., 2022/1116 K.

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının tazminatların miktarları yönlerinden bozulmasına, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davalı-davacı kadının tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde; kadının kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, müvekkilinin kusursuz davacının kusurlu olduğunu bu sebeple asıl davanın reddine, karşı davanın kabulün ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuk için 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın için 10.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 13.12.2021 tarihli ve 2020/728 Esas, 2021/880 Karar sayılı kararıyla; tarafların fiilen bir buçuk iki yıldır ayrı yaşadıkları, erkeğin elektrik malzemesi işi yaptığı, başka bir kadınla sevgi içerikli mesajlaştığı, başka kadınlarla da farklı tarihlerde sevgi içerikli mesajlarının olduğu, kadını aşağıladığı, hakaret ettiği, on yıldır eşi ile birlikte yatmadığı, evliliği ve kadını istemediğini söylediği ve müşterek haneyi terk ettiği, bu şekilde taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına yüklenebilecek bir kusurun da ispat edilemediğinden kusursuz olduğu sonuç ve kanaatine varılarak erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, her ne kadar kadının asgari ücret düzeyinde geliri varsa da bu gelirin erkeğin sahibi olduğu şirketten ödendiği, hem bu gelirin kadını yoksulluktan kurtarmayacak olması hem de boşanmanın gerçekleşmesi durumunda kadının bu gelirden yoksun kalacak olması göz önüne alınarak kadın yararına 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakalarının her yıl ÜFE oranında artırılmasına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 23.03.2022 tarihli ve 2022/530 Esas, 2022/501 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesinin kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, usul ve kanuna uygun olan hükme karşı tarafların istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından hükmün tamamı yönünden; davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından ise yoksulluk nafakası ve tazminatların miktarı yönünden temyiz isteminde bulunulmuştur.

2.Dairenin 09.11.2022 tarihli ve 2022/3662 Esas, 2022/8970 Karar sayılı kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise onanmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların sosyal ekonomik durumları, erkeğin Arel Kablo Şirketinde hissedar olması, bu şirketin getirtilen vergi beyannameleri, taraflar adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz mal bilgileri göz önüne alınarak, ayrıca erkeğe kusur olarak yüklenen vakıaların kadının kişisel haklarına saldırı niteliğinde olduğu gerekçesiyle tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile kadın yararına yasal faiziyle birlikte 400.000,00 TL maddî ve 300.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; piyasanın ve şartların değişiminin yerel mahkeme tarafından dikkate alınmadığı, gelen yazı cevaplarından şirket bilgilerine dayanıldığı ancak müvekkilin hissesi, borç alacak kar durumu ile müvekkil adına kayıtlı olan araç ve ev gibi mal varlığından kadının faydalandığı gibi hususlar sorgulanmadan son derece yüksek ve hakkaniyete aykırı tazminata karar verildiğini ileri sürerek tazminatların miktarı yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; davanın açıldığı günden günümüze gelene kadar talep edilen rakamların değişimin ve paranın alım gücünün gerisinde kaldığını, hal böyle olunca taleplerinin tam kabul edilerek 500.000,00 TL maddî tazminat ve 500.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesi gerekirken taleplerinin altında tutarlara hükmedildiğini ileri sürerek tazminatların miktarı yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.