"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/132 E., 2023/263 K.
DAVA TARİHİ : 07.01.2021
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/20 E., 2021/1232 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'ilerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevap dilekçesinde; erkeğin, müvekkiline evliliğin ilk yıllarından itibaren fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını, tehdit ve hakaret ettiğini, 26.12.2020 tarihinde müvekkilini bayıltana kadar dövdüğünü, müvekkilinin ertesi gün erkeğin markete gittiği sırada çocuklarını da alarak evden ayrıldığını ve karakola giderek şikayetçi olduğunu, tarafların bu tarihten itibaren ayrı yaşadıklarını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuk Azra lehine aylık 750,00 TL, Ömer Efe lehine aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; kadının iddialarını kabul etmediklerini, kadının kıskanç olması nedeniyle kavga yaptığını, ev işlerini yapmadığını, kadının ailesinin tarafların evliliğine müdahale etmesi nedeniyle aile içinde huzursuzluk yaşandığını, gereksiz harcamalar yaptığını, kadının çocukları da alarak ortak konutu terk ettiğini, kadının kusurlu olduğunu beyanla tarafların boşanmalarına, maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, harcamaları karttan takip etmek için kadına nakit para vermediği, herkesin içinde kadının görüntüsünü beğenmediğini belli eder şekilde onur kırıcı sözler söylediği, yersiz kıskançlıklar yaptığı, kadının ailesiyle pek geçinemediği, telefonunun kapalı olması nedeniyle eve geldiğinde kadının "neredeydin" sorusuna dahi "sana hesap mı vereceğim" şeklinde tersleyerek cevap verdiği, erkeğin telefonu ile çok meşgul olduğu, telefonunu sakladığı, evde çocukların oyuncaklarından dahi rahatsızlık duyduğu kadına fiziksel şiddet uyguladığı, kadının fiziksel şiddet sonrası evden ayrıldığı, davalı tanığı ... hakkında tanıklıktan önce kadına karşı "kişilerin huzur ve sükununu bozma ve tehdit" suçlarından ceza davası açıldığı, bu tanığın çelişkili beyanlarına itibar edilmediği, gerçekleşen duruma göre erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuklar arasında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki tesisine, çocuk Azra lehine aylık 500,00 TL, çocuk Ömer Efe lehine aylık 450,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 25.000,00 TL maddî 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ve maddî, manevî tazminat miktarları, çocuklar ile baba arasında yatılı kişisel ilişki kurulması yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası miktarı, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince erkeğe yüklenen kusurlu davranışların gerçekleştiği, kusur belirlemesinde hata yapılmadığı, kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, dosya kapsamında bulunan sosyal inceleme raporu ile toplanan deliller gözetildiğinde, baba ile ortak çocuklar arasında tesis edilen kişisel ilişki ve sürelerinde, boşanma veya ayrılık davası açılınca davanın devamı süresince gerekli olan geçici önlemlerin kendiliğinden alınması gerektiğinden tedbir nafakasına hükmedilmesinde, velâyeti anneye verilen çocuklar lehine iştirak nafakasına hükmedilmesinde, herhangi bir geliri ve malvarlığı bulunmayan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının ve çocukların zorunlu ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, hükmedilen nafakaların miktarında, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, en azından eşinin maddî desteğini yitiren, boşanmaya sebep olan olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın lehine, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve beklenen menfaatlerin kapsamı, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde maddî ve manevî tazminat takdir edilmesinde ve takdir edilen tazminatların miktarında, herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ve maddî, manevî tazminat miktarları, çocuklar ile baba arasında yatılı kişisel ilişki kurulması yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası miktarı, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, ortak çocuklar ile davalı erkek arasında kurulan yatılı kişisel ilişkinin uygun olup olmadığı, ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası miktarının uygun olup olmadığı, davacı kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddesi, 182 nci, 323 üncü, 327 nci, 328 inci, 330 uncu maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi
3.Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın lehine takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları gereğince daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu husus gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın lehine takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak 4721 sayılı Kanun'un 175 inci maddesi gereğince daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu husus gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
4.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocukların ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu husus gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının, maddî ve manevî tazminat miktarı ile yoksulluk ve iştirak nafakası miktarı yönlerinden KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının, davacı kadın lehine maddî ve manevî tazminat miktarı ile yoksulluk ve iştirak nafakası miktarı yönlerinden BOZULMASINA,
3.Davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden davacı kadına iadesine,
Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden davalı erkeğe yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.