"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/169 E., 2023/401 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile gerekçenin düzeltilmesine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Büyükçekmece 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/649 E., 2020/714 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinin düzeltilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin, müvekkiline hakaret ve küfürler ettiğini, sigortalı olarak çalışmasına rağmen birliğin giderlerine katkıda bulunmadığını, sürekli bahis oyunları oynayarak borç edindiğini, evi terk ettiğini, önceki dönemde de eve geç saatlerde gelip evi otel gibi kullandığını, davalının sadakat yükümlülüğüne aykırı davranıp müvekkilini aldattığını, bu nedenle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, aylık 600,00 TL tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline, kararla birlikte yoksulluk nafakası olarak devamına, aylık 600,00 TL tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, kararla birlikte iştirak nafakası olarak devamına, yasal faiziyle birlikte 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; kadının evliliğin ilk günlerinden bu yana geçimsiz davranışlar sergileyerek duygusal baskı kurduğunu, sürekli tartışma çıkardığını, müvekkilinin erkeklik gururunu rencide edici hakaretlerde bulunduğunu, tahammülü kalmayan müvekkilinin konutu terk ettiğini, evden ayrılırken evin bütün ihtiyaçlarını giderdiğini, ailesiyle irtibatını koparmadığını, maddî ve manevî desteğini sürdürdüğünü, kadının evde yemek ve temizlik yapmadığını, çocuklarla ilgilenmediğini, sosyal medyayı çok fazla kullandığını, eşinden habersiz borçlanmalarla zaman zaman eşini ekonomik sıkıntıya sokanın kadın olduğunu, lüzumsuz bir şekilde müsriflik yaptığını belirterek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuk için uygun bir tedbir ve iştirak nafakası bağlanmasına, yasal faiziyle 20.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalı-davacı erkeğin, davacı-davalı kadına yönelik fiziksel şiddet eyleminde bulunduğu ve başka kadınlarla mesajlaşamak suretiyle güven sarsıcı davranışlar sergilediği, bu suretle evlilik birliği içerisinde gelişen olaylarda ağır kusurlu olduğu, davacı-davalı kadının ise "sen erkek misin, yanıma yakışmıyorsun, kokuyorsun" diyerek davalı-davacı erkeği aşağıladığı, dolayısıyla taraflar arasında yaşanan olaylarda davacı-davalı kadının davalı-davacı erkeğe nazaran hafif kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, tarafların ortak çocuğu ..'nin velâyetinin davalı-davacı anneye verilmesine, velâyeti anneye verilen ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, davacı-davalı kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine, kararın kesinleşmesinden itibaren ortak çocuk Yusuf Erman Yelpaze lehine aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî tazminat ile 18.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının tam kusurlu olduğu, tanık anlatımlarının soyut ve duyuma dayalı iddialar olduğu, asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile reddedilen maddî ve manevî tazminat yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, Mahkemece erkeğe kusur olarak yüklenen "fiziksel şiddet" vakıasından sonra evlilik birliği devam ettiğine göre affedilmiş en azından hoşgörüyle karşılanmış sayılması gereken bu vakıa nedeniyle erkeğe kusur yüklenemeyeceği, erkeğe kusur olarak yüklenen "başka kadınlarla mesajlaşarak güven sarsıcı davranışlarda bulunma" vakıasının sabit olduğu, kadının istinaf talebinde bulunmaması nedeniyle kendisine yüklenen kusurun kesinleştiği ve erkeğe başkaca kusur yüklenemeyeceği, boşanma sebebi olarak dayanılan diğer vakıaların ispatlanamadığı, boşanmaya yol açan olaylarda yine de erkeğin ağır, kadının hafif kusurlu olduğu gerekçesi ile kusur tespitine yönelik istinaf talebinin reddine, yüklenen vakıalara yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, kadının davasının kabulüne yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının tam kusurlu olduğu, tanık anlatımlarının soyut ve duyuma dayalı iddialar olduğu, asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile reddedilen maddî ve manevî tazminat yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kadının davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,22.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.