"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2903 E., 2022/2594 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/10 E., 2022/284 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş olup; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 26.06.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden davalı ... ve vekili gelmedi. Karşı taraf davacı ... vekili Av. ... geldi. Gelenin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evliliklerinin başından itibaren davalının baskıcı tutumlarını yansıtmaya başladığını, evliliğin son dönemlerinde müvekkiline yönelik şiddetinin arttığını, en küçük bir nedenden dolayı müvekkilini dövdüğünü, müvekkilinin hiçbir sosyal hayatının olmadığını, ailesi ile görüşmesine dahi kısıtlama getirdiğini belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar için ayrı ayrı aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; eşinin psikolojik rahatsızlığının bulunduğunu, beyninin sol kol kısmında nodül bulunduğunu, ara ara sinir krizi geçirdiğini, tartışmalarının şiddet ve darp boyutuna ulaşmadığını, eşini çok sevdiğinden boşanmayı düşünmediğini, eşinin annesinin ayrılık için baskı uyguladığını, eşinin bu baskılara dayanamayıp Denizli'ye gittiğini, eşinin ailesinin hiçbir zaman kendisini damat olarak görmediklerini belirterek davanın reddine, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin13.02.2020 tarih ve 2018/586 Esas, 2020/112 Karar sayılı kararı ile; "...davalının davacı üzerinde baskı kurarak ailesiyle görüşmesine izin vermediği, sosyal hayatına kısıtlamalar getirdiği, davalının davacıya fiziki şiddet uyguladığı, davalının aşırı derecede kıskanç olduğu, evin güneşliklerini bile dışardan görürler diyerek açtırmadığı, davalının davacıya orospu kadının çocuklarısınız, senin baban ölecek, ben de cenazede seni ve kardeşlerini öldüreceğim diyerek tehdit ve hakaret içeren sözler söylediği, taraflar arasında geçimsizlik bulunduğu ve evlilik birliğini yürütme iradesinden uzak oldukları, evli kalmalarının kendilerine, ortak çocuklarına, topluma, ailesine fayda sağlamayacağı, mevcut olaylara göre evlilik birliğinin devamı eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının kuşkusuz olduğu, mahkememizce boşanmaya neden olan olaylarda davalının tam kusurlu olduğu..." gerekçesiyle davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 100,00 TL tedbir ve aylık 200,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 150,00 TL tedbir ve 200,00 TL yoksulluk nafakasına, yasal koşulları oluştuğundan kadın lehine 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 23.12.2021 tarih ve 2020/1369 Esas, 2021/2759 Karar sayılı kararı ile; erkeğin cevap dilekçesinde eşinin psikolojik rahatsızlığı bulunduğunu, beyninin sol kısmında nodül bulunduğunu ve sinir krizi geçirdiğini, tedavi olduğunu beyan ettiği, kadının bu rahatsızlığının dava ehliyetini etkileyip etkilemediği konusunda herhangi bir araştırma yapılmadan karar verildiği, kadının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılarak oluşacak sonucuna göre hareket edilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bütünüyle kaldırılmasına, kaldırılmasına karar verilen tüm yönlerle ilgili gerekçede belirtilen eksiklikler giderilmek suretiyle yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, istinaf başvurusunun kabul sebebine göre diğer istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "...davalının davacı üzerinde baskı kurarak ailesiyle görüşmesine izin vermediği, sosyal hayatına kısıtlamalar getirdiği, davalının davacıya fiziki şiddet uyguladığı, davalının aşırı derecede kıskanç olduğu, evin güneşliklerini bile dışardan görürler diyerek açtırmadığı, davalının davacıya orospu kadının çocuklarısınız, senin baban ölecek, ben de cenazede seni ve kardeşlerini öldüreceğim diyerek tehdit ve hakaret içeren sözler söylediği, taraflar arasında geçimsizlik bulunduğu ve evlilik birliğini yürütme iradesinden uzak oldukları,evli kalmalarının kendilerine,ortak çocuklarına, topluma, ailesine fayda sağlamayacağı, mevcut olaylara göre evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığının kuşkusuz olduğu, mahkememizce boşanmaya neden olan olaylarda davalının tam kusurlu olduğu kanaatine varılarak..." gerekçesiyle davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 100,00 TL tedbir ve aylık 200,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 150,00 TL tedbir ve 200,00 TL yoksulluk nafakasına, yasal koşulları oluştuğundan kadın lehine 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle erkeğin tüm istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar, velâyet yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, nafakalar , tazminatlar, velâyet noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci, 327, 328, 329, 330, 331, 336 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL. vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.