"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/164 E., 2023/342 K.
DAVA TARİHİ : 28.11.2016
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çankırı 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/571 E., 2022/768 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasının usulüne uygun olarak tamamlanmadığı, kabule göre de kadına maddî tazminat talebinin açıklattırılması ve belirsizliğin giderilmesi gerektiği gerekçesiyle başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulüne ve tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin, ailesinin tarafların özel hayatına karıştığını, düğün takılarına el koyarak geçim düzenine müdahil olduklarını ve erkek eşin ailesinin müvekkiline müdahalesine sessiz kaldığını, ailesi ile birlikte olduğunda tarafına küçük düşürücü imalarda bulunduğunu, bu olaylar karşısında boşanmak istediğini söylediğini, ailelerin araya girmesiyle müvekkilinin boşanma kararını askıya aldığını, erkek eşin bir süre düzeldiğini, ancak daha sonra sorumluluklarını yerine getirmeyi aksatmaya başladığını, cinsel problemlerden dolayı müvekkiline bağırdığını sesini yükselttiğini, en son olarak kombinin bozulmasından kaynaklı tartışma sonrasında erkek eşin sinirlenerek yemek masasındaki bardakları kapıya doğru fırlattığını, müvekkilinin üzerine yürüdüğünü ve iki eliyle boynunu tutup kendisini sarsarak şiddet uyguladığını, elini sinirle sıkıp sürükleyerek evden kovduğunu, hakaret ederek evden kaçtığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı kadının iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, evliliklerinin sıradan evlilik gibi tesis edilemediğini eşinin cinsel münasebetten kaçındığını, kendi erkekliğine laf ederek onurunu kırdığını, hakaret ettiğini, eşinin ailesinin olaylara müdahil olduğunu, ortaya sürülen iddialar nedeniyle haysiyet ve onuru ile oynandığını, boşanmak istemediğini eşini sevdiğini, aile birliğini kurtarmak istediğini belirterek, boşanma davasının reddini talep etmiştir
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 10.04.2018 tarih, 2016/593 Esas ve 2018/192 Karar sayılı kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşe kusur olarak izafe edilen maddî vakıların ispatlanamadığı aksine kadının erkeği, cinsel yetersizlik ile suçladığı, cinsel münasebetin tesisine yanaşmadığı ve engellediği böylelikle eylemlerinin cinsel şiddet oluşturacak biçimde evliliğin devamına izin vermediği, mevcut olaylara göre evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığı, bu sonuca ulaşılmasının tamamen davacı kadının tutum ve davranışlarından kaynaklandığı, davalı erkeğe atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili davanın reddine ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 18.11.2020 tarih ve 2018/1783 Esas, 2020/1360 Karar sayılı kararı ile, dava dilekçesinin erkek eşe tebliğinin usulsüz olduğu, böylelikle dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasının usulüne uygun olarak tamamlanmadan ön inceleme duruşması yapılıp tahkikata geçilmesinin doğru olmadığı, davacı kadının maddî tazminat talebindeki belirsizliğin giderilmesi gerekçesi ile; başvurunun kabulü ile kararın kaldırılarak eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine ve kaldırma sebebine göre sair istinaf itirazlarının incelenmemesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşin, kadına hakaret ettiği, en son tartışmalarında "yallah" deyip kolundan tutup dışarı attığı, bu şekilde fiziksel şiddet uyguladığı, kadın eşin ise evlendikten sonra dahi müşterek evin eşyalarının yerleştirilmesi dahil bir çok konuda abisinin ve yengesinin etkisinde hareket ettiği, kendisini hazır hissetmediğini söyleyip cinsel ilişkiden kaçındığı, aralarında cinsel ilişki kurulamadığı, bu şekilde davalı erkek eşe cinsel şiddet uyguladığı, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde tarafların eşit kusurlu olduğu ve haklarında maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi şartlarının oluşmadığı, kadın eşin yoksulluk nafakası talebi bulunmadığı gerekçesiyle;tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadın eşin yoksulluk nafakası talebi olmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin boşanmak istemediğini, mahkemenin tarafları eşit kusurlu saymasının hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek, Mahkeme kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesi yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacının dava dilekçesinde ceza dosyasına delil olarak dayandığı, davalının cevap dilekçesi ve ıslaha cevap dilekçesi içeriğinde maddî vakıaya ilişkin ikrarının bulunduğu, davacının tazminat talebi bulunsa da İlk Derece Mahkemesince tazminat talebi hakkında verilen karara karşı kanun yoluna başvurmadığı, İlk Derece Mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, boşanmaya karar verilmesinde ve davalının kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, her hangi bir isabetsizlik bulunmadığı, usul ve kanuna uygun olan hükme karşı davalı erkek vekilinin istinaf taleplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu evlilik birliğinin temelinden sarsılması hususunun gerçekleştiğini beyanla; boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkan vermeyecek bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulünün doğru olup olmadığı, kusur belirlemesi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.