Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4230 E. 2024/3708 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında yoksulluk ve iştirak nafakası miktarı ile maddi ve manevi tazminat miktarının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek, davalı erkeğin nafakalar ve tazminata ilişkin temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/191 E., 2023/408 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çankırı 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/22 E., 2021/720 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen kusur belirlemesine yönelik karara karşı davalı erkek vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı erkek vekilinin istinaf başvurusu da esastan reddedilmiştir. Hâl böyle iken İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurmayan davalının, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; erkeğin kusur belirlemesine yönelik temyiz isteminin reddine karar vermek gerekir.

Davacı kadın vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2007 yılında evlendiklerini, 4 ortak çocukları olduğunu, evliliklerinde iç huzursuzluklarının sürekli olarak devam ettiğini, davalının kendi işini kurduğunu, işleri büyütüp ekonomik olarak güçlendikten sonra eve ilgisinin azaldığını, sık sık geç geldiğini, Bodrum'da bir iş aldığını, burada müvekkilini başka bir kadın ile aldattığını öğrendiğini, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuklar için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili için aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde iddia edilen hususların asılsız olduğunu, tarafların görücü usulü evlendiklerini, davacının çok kıskanç olduğunu, iş yerinde çalıştırdığı elemanları dahi problem haline getirdiğini, boşanma yönünden karar verilmesine bir itirazlarının olmadığını belirterek 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalının sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, hakaret ettiği, eve geç geldiği, davacı ve çocuklarla ilgilenmediği ve en sonunda boşanmak istediği, davalının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, davacının velâyet talebinin kabulü ile ortak çocukların velâyetinin annesine verilmesine, baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki tesisine, 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ortak çocukları ..., ..., ... için hükmedilen aylık 500,00'er TL tedbir nafakasının karar tarihinden geçerli olmak üzere 250,00'şer TL artırılarak aylık 750,00'şer TL olmak üzere toplam 3.000,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar davalıdan alınarak velâyeten davacıya verilmesine, karar kesinleştiğinde tedbir nafakasının iştirak nafakasına dönüştürülmesine, davacı için hükmedilen aylık 500,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren 500,00 TL artırılarak aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar kesinleştiğinde tedbir nafakasının yoksulluk nafakasına dönüştürülmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tedbir ve iştirak nafakası, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, Mahkemece verilen boşanma hükmünün istinaf incelemesi dışında bırakılarak kesinleştiği, davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat ile velâyetleri annelerine verilen ortak çocuklar yararına takdir edilen iştirak nafakalarının düşük olduğu gerekçesi ile kadının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yerine yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davacı kadın yararına aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına, 75.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminat ile ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tazminatlar ve nafakaların miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı erkek vekilinin kusur belirlemesine yönelik temyiz dilekçesinin istinaf edilmeyen yön temyiz edilemeyeceğinden REDDİNE,

2.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,22.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.