Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4235 E. 2024/908 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, davalı-davacı erkeğin sadakatsizlik iddiasına dayanak olarak sunduğu GSM kayıtlarının değerlendirilmeden hüküm kurulup kurulmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davalı-davacı erkek tarafından sadakatsizlik iddiasına sunulan GSM kayıtlarının hiç değerlendirilmeksizin hüküm kurulması, eksik inceleme olarak değerlendirilerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/991 E., 2023/188 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Malkara 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/142 E., 2022/62 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle, istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesi kararına davalı-davacı erkek vekilinin hükmün tamamı yönünden istinaf kanun yoluna başvurduğu, davalı-davacı erkğin, 30.05.2022 tarihinde sunduğu dilekçe ile "boşanma hükmü" yönünden istinaf başvuru hakkından feragat ettiği görülmüştür. İlk Derece Mahkemesi kararına karşı boşanma hükmü yönünden istinaf yolundan feragat eden erkeğin Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, erkeğin, kadının boşanma davasının kabulü kararına dair temyiz isteminin reddine karar vermek gerekir.

Davalı-davacı erkeğin reddedilen yön dışındaki yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava ve karşı dava cevap dilekçesinde özetle; erkeğin sadakatsiz olduğunu, kadının maaş kartını alıp kendisinin kullandığını ve başka kadınlara harcadığını, at yarışı oynadığını, alkol kullandığını, kadına hakaret ettiğini iddia ederek asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin kadına verilmesine, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, çocuk yararına aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 70.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının iddialarının doğru olmadığını, kadının çocukla ilgilenmediğini, yemek yapmadığını, erkeğe hakaret ettiğini, alkol aldığını, erkeği aldattığını, Onur isimli kişi ile yazışmalarını çıkartınca kadının evi terk ettiğini iddia ederek karşı davanın kabulüne asıl davanın reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, 5.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 18.01.2018 tarih ve 2016/1 E 2018/34 K sayılı kararı ile; tarafların evliliğin davacı ve davalı yönünden yürütülmesinin bir anlamı kalmadığı fiziken ayrılık durumda olduğu, böyle bir evliliği sürdürmesinin taraflardan beklenemeyeceği anlaşıldığından asıl davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, karşı davanın reddine, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, çocuk yararına aylık 300,00 TL takdir edilen tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, taraflar eşit kusurlu sayıldığından kadının maddî ve manevî tazminat ile erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... kadın vekili; reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri, karşı davanın reddedilmesine rağmen lehe yargılama gideri ve vekâlet ücreti takdir edilmemes yönlerinden; davalı-davacı erkek vekili ise; kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü ve fer'îleri, karşı davanın reddi, nafakalar, velâyet, erkeğin manevî tazminat talebinin reddi, aleyhine hükmedilen yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 02.11.2020 tarih ve 2019/1572 E 2020/1167 K sayılı kararı ile; kadının davasının kabulü gerekçesi olarak evliliğin taraflar yönünden yürütülmesinin bir anlamı kalmadığı fiziken ayrıldıkları,erkeğin de davayı kabul ettiği belirtildiğinden asıl davanın kabulü ve karşı davanın reddi konusunda gerekçe bulunmadığı; tanık beyanları ve ortak çocukların ifadeleri dikkate alınarak manevî tazminat talebi reddedilmiş olup çocuğun dava tarihi itibarı ile yaşı ve beyanının olmadığı gözönüne alındığında UYAP üzerinden başka bir dosyadan kes-yapıştır ile bu ibarenin eklendiği, istinaf denetimine elverişli bir karar bulunmadığı; kabule göre de; davalı-davacı erkeğin evlilik birliğinin kurulması için çok büyük masraflar yapıp, borca girdiği ve kadının bu nedenle sebepsiz zenginleştiği iddiası ile fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydıyla 50.000,00 TL maddî tazminat talebinde bulunduğundan bu isteğin boşanmanın fer'î niteliğinde olmadığından eksik harcın tamamlanarak görev hususunun düşünülmesi gerektiği, yine kadın ve çocuk yararına tedbir nafakasının dava tarihi yerine karar tarihinden itibaren hükmedilmesi gerektiği anlaşıldığından esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın belirtilen hususlar doğrultusunda usulüne uygun yeniden bir karar verilmek ve eksikliklerin giderilmesi için İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının maddî tazminat talebinin tefriki ile taraflarca ileri sürülen vakıaların ispatlanamadığına kanaat edilmiş olup, her ne kadar taraflarca ileri sürülen hususlar ispatlanamamış ise de; tarafların uzun süredir ayrı yaşadığı, evlilik birliğinin devamında taraflar ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar bulunmadığı anlaşıldığından asıl ve karşı davanın kabulüne tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, velâyeti anneye verilen tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, tarafların sosyo ekonomik durumları göz önüne alınarak kusur durumu ispatlanamayan kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadının manevî tazminat talebinin reddine, maddî tazminat talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına; erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı-davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kadının kabul edilen davası, kusur değerlendirmesi, nafakalar, velâyet düzenlemesi, tazminat taleplerinin reddi, aleyhine hükmedilen yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönlerinden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili 30.05.2022 tarihli dilekçesinde özetle; boşanma yönünden istinaf isteminden feragat dilekçesi sunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ... kadının, dilekçeler aşamasında tanık deliline dayanmadığı, erkek tanıklarının da evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına yönelik bilgi ve görgülerinin olmadığı anlaşılmakla ispatlanmayan kadın ve erkeğin boşanma davalarının ayrı ayrı reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru değil ise de; erkek tarafından sunulan dilekçe ile boşanma hükmü yönünden istinaf edilmediğini belirtmesi karşısında boşanma hükmünün kesinleştiğinden bu yanılgıya işaret edinilmekle yetinilmediği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusur ispat edilemediği için erkeğin manevî tazminat talebinin reddinin doğru olduğu, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak kaydıyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebileceği, kadına atfı kabil kusur ispat edilemediği ve daha ağır kusurlu olup olmadığı anlaşılamadığından yoksulluk nafakasına karar verilmesi ile miktarının makul olduğu, kadın ve çocuk yararına tedbir nafakasına ve çocuk yararına iştirak nafakasına karar verilmesi ve miktarlarının hakkaniyete uygun olduğu, çocuk Yiğit'in annesi ile birlikte yaşamak istediğine yönelik beyanı ve uzman raporları doğrultusunda velâyet hakkının anneye bırakılması, kadının davasının kabulü nedeniyle erkek aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücreti takdir edilmesi usul ve yasaya uygun olduğundan davalı-davacı erkeğin tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kadının kabul edilen davası, kusur değerlendirmesi, nafakalar, velâyet düzenlemesi, tazminat taleplerinin reddi, aleyhine hükmedilen yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönlerinden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tarafların açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı karşılıklı açılan boşanma davasında; taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkân vermeyecek derecede geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik varsa kusurun kimden kaynaklandığı, maddî ve manevî tazminat ile tedbir, yoksulluk, iştirak nafakaları talep edebilme şartlarının mevcut olup olmadığı, nafaka miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, erkek aleyhine hükmedilen yargılama gideri ve vekâlet ücretinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Huku

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 336 ıncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un 369 uncu maddesi, 370 inci maddesi, 371 inci maddesi, 6098 sayılı Kanun 50 ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

Davalı-davacı erkek vekili tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca açtığı davada ileri sürdüğü sadakatsizlik vakıasının ispatına esas olmak üzere kadının Onur isimli kişi ile olağanın dışında telefon görüşmeleri yaptığı iddiası ile kadının GSM kayıtlarına delil olarak dayanılmıştır. Mahkemece; GSM kayıtları celp edilmişse de; bu delile ilişkin hiç bir değerlendirme yapılmaksızın hüküm kurulmuştur. Mahkemece yapılacak iş davalı-davacı erkek tarafından sadakatsizlik iddialarına esas GSM kayıtlarının tartışılması, gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yapıldıktan ve tüm deliller, tarafların iddia ve savunmaları hep birlikte değerlendirildikten sonra hasıl olacak sonuca göre karar vermekten ibaret iken, davalı-davacı erkek tarafından sunulan deliller değerlendirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı-davacı erkek vekilinin kadının boşanma davasının kabulüne yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma nedenine göre, yeniden hüküm kurulması gerekli hale geldiğinden sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.