"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1115 E., 2023/176 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/864 E., 2022/137 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasının yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin, erkeğin müvekkiline psikolojik şiddet uyguladığını, aşağıladığını, darp ettiğini, birden fazla kadınla aldattığını, otellerde kaldığını, ... isimli bir kadından gelen aşk mesajına karşılık seni seviyorum mesajının görülmesine rağmen ilişkisini sonlandırmadığını, günü birlik kadınlarla ilişki kurduğunu, bu durumu ablaları ve ailesi ile müvekkiline anlattığını, kazancını eşinden sakladığını, hasta personeli ile yaşadığı ilişki nedeniyle iş ilişiğinin kesildiğini belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, çocuklar yararına aylık 5.000,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 500.000,00 TL maddi, 750.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı-davalı kadın birleşen Bakırköy 8. Aile Mahkemesinin 2019/733 Esas sayılı davasındaki dava dilekçesinde erkeğin zina yaptığının otel kayıtları ile sabit olduğunu belirterek 4721 sayılı Kanun'un 161 maddesi uyarınca boşanmalarına, kadın yararına 750.000,00 TL maddî, 1.000.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili, cevap ve birleşen davaya karşı dava dilekçesinde özetle; kadının müvekkilini karalamaya çalıştığını, yalan yanlış ithamlarla müvekkilinin çalıştığı kurumdan ayrılmasına neden olduğunu, müvekkilinin hastahanede yattığı süreçte hakaret ve şiddete maruz kaldığını, çocukların nafakasını tahsil etmesine rağmen giderlerine katılmadığını, ödevleri ile ilgilenmediğini, aile kavramına önem vermediğini, özel hayatlarını yayıp dedikodu çıkartarak sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, intihara meyilli olduğunu, müvekkiline maddî ve manevî zarar verdiğini, evdeki tüm eşyaları alarak evi terk ettiğini belirterek kadının davalarının reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak velâyete, müvekkili yararına yasal faizi ile 250.000,00'er TL maddî ve manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, kadının intihar etmeye çalıştığı, erkeğin eşini hastaları muayene şekli, çalışma biçimi, çocuklarına yaptığı annelik ve sosyal ilişkileri yönünden eleştirdiği, ben olmasam buralara gelmezdi dediği, yaptığı yemekleri beğenmeyip memleketinin yemeklerini yapamıyor diyerek küçük gördüğü, telefondaki fotoğrafları görünce darp ettiği, vücudunda morluk görüldüğü, birden fazla kadın ile otelde kaldığı, hali hazırda Berna isimli kadın ile ilişkisinin olduğu, kasten yaralama suçundan dolayı ceza aldığı, boşanmaya neden olan olaylarda erkek ağır, kadın hafif kusurlu olduğu gerekçesi ile kadının asıl dava ve birleşen davasının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve zina nedeniyle tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, babayla kişisel ilişki tesisine, çocuklar yararına ÜFE oranında artırım kaydıyla aylık 5.000,00'er TL iştirak nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın lehine 450.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin birleşen davaya karşı açtığı davasının ispatlanamadığından reddine, kadının mal rejimi tasfiyesi talebinin tefrikine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kadının asıl ve birleşen davasının kabulü, karşı davanın reddi, maddî ve manevî tazminatın esası ve miktarları, iştirak nafakası miktarı, nafaka miktarı, reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat miktarları, yoksulluk nafakası isteminin reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, taraflarca süresinde sunulan dilekçelerde usulüne uygun olarak dayanılan ve çekişmeli olarak belirlenen vakıalara göre; Mahkemece tespiti yapılan ve hükme esas alınarak erkeğe yüklenen kusurların somut, görgüye dayalı, tutarlı tanık anlatımları ve sunulan tüm delillerle kanıtlandığı, erkek tarafından usulüne uygun dayanılan intihara meyilli olduğu hususunun kadına kusur olarak yüklenilmesi yerinde görülmediği, İlk Derece Mahkemesinde boşanmaya neden olan olaylarda erkek ağır, kadın hafif kusurlu kabul edilmiş ise de, kadının davranışlarının tepkisel mahiyette olduğu değerlendirilerek kararın kusur gerekçesi ve derecesi boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu, kadının kusursuz olduğu şeklinde düzeltildiği, yapılan kusur tespitine göre İlk Derece Mahkemesince kadının esas ve birleşen davalarının kabulü ile erkeğin karşı davasının reddinin sonucu itibariyle yerinde olduğu neticesine varıldığı, davacı-davalı kadının kusur belirlemesine yönelik istinaf isteminin kabulü ile kararın kusur gerekçesi ve derecesi boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu, kadının kusursuz olduğu şeklinde düzeltilmesine, davacı-davalı kadının diğer, davalı-davacı erkeğin tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kadının asıl ve birleşen davasının kabulü, kusur belirlemesi, karşı davanın reddi, maddî ve manevî tazminatın esası ve miktarları, iştirak nafakası miktarı, nafaka miktarı, reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadının boşanma davalarının kabulü ile erkeğin davasının reddinin yerinde olup olmadığı, kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar ve nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 ncü maddesi, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,22.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.