Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4237 E. 2023/5642 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının yerinde olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma kararında belirtilen hususlar ve dosya kapsamına göre, davalı kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının hakkaniyete ve bozmanın amacına uygun olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1984 E., 2023/193 K.

KARAR : Bozmaya uyularak hüküm tesisi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesinin kararının kısmen onanmasına, kısmen bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davalı kadının tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, erkek lehine 1.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; asıl davanın reddine, 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, 2,000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile müvekkili lehine aylık 2,500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, nafakaya ilişkin gelecek yıllara yönelik yıllık artış oranlarının da belirlenmesine, müvekkili lehine 200.000,00 TL maddî 300.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince; boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda kadının erkeğe "senden adam mı olur" gibi sözler söyleyerek aşağıladığı, erkeğin annesine "oğlun erkek değil, kadın gibi" şeklinde rencide edici sözler söylediği, "ezik" diyerek hakaret ettiği, erkeğin ise kadına fiziksel şiddet uyguladığı, silahla tehditte bulunduğu, duygusal şiddet uyguladığı boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuk için hükmedilen tedbir nafakasının hükmün kesinleşmesine kadar devamına, çocuk yararına aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 28.4.2022 tarihli ve 2019/1206 Esas, 2022/598 Karar sayılı kararında; kusurların nitelendirilmesinde bir isabetsizlik olmadığı,velâyet düzenlemesi çocuğun gözetilmesi gereken üstün yararlarına uygun olmakla yerinde olduğu, çocuğun aradan geçen sürede büyüyen yaşı, kişisel ilişkiden beklenen amaç, çocuğun gelişimine sağlayacağı katkı, ana-babalık duygusunun tatmini açısından kişisel ilişki süreleri ve şekli yeterli görülmediği, velâyeti anneye verilen çocuk yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası miktarları yeterli olduğu, nafakanın gelecek yıllar için artırım oranı hakkında ise olumlu olumsuz hüküm tesis edilmemiş olduğu gerekçesiyle; davacı erkeğin kişisel ilişki tesisine yönelik istinaf talebinin kısmen esastan kabulüne, kişisel ilişki tesisine ilişkin hükmün kaldırılmasına, bu yönden hüküm tesisine, velâyeti anneye bırakılan ortak çocuk ile baba arasında her ayın 1.ve 3. Cumartesi günleri saat 10.00'dan Pazar günleri saat 17.00'a kadar, dini bayramların 2. günleri saat 10.00'dan 3. günleri saat 17.00'a kadar, sömestr tatillerinin başladığı hafta Pazartesi günü saat 10.00'dan Pazar günü saat 17.00'a kadar, her yıl Temmuz ayının 1. günü saat 10.00'dan 31. günü saat 17.00'a kadar kişisel ilişki kurulmasına, davalı kadının iştirak nafakasının gelecek yıllar için artış oranına ilişkin hüküm tesis edilmemesine dair istinaf talebinin kabulü ile çocuk yararına hükmolunan aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasının gelecek yıllar için kesinleşme tarihi esas alınarak her yıl TÜİK tarafından açıklanacak ÜFE oranında artış uygulanmasına, tarafların diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 02.11.2022 tarihli ve 2022/6742 Esas, 2022/8806 Karar sayılı kararı ile; davacı erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, silahla tehdit ettiği ve kadının ailesi ile ilgilenmediği, davalı kadının da erkeğe ve erkeğin annesine aşağılayıcı ve hakaret içeren sözler söylediği, mevcut delil durumuna göre gerçekleşen iş bu kusurlar nazara alındığında boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, gerçekleşen kusurlu davranışlar aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder nitelikte olduğu, davalı kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdir edilmesi gerekirken, isteklerinin reddi doğru olmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve bozmanın kapsamı dışındaki temyize konu diğer hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kesinleşen konularda karar verilmesine yer olmadığına, davalı kadın yararına, boşanmanın fer'î niteliğinde 70.000,00 TL maddî, 70.000,00 TL manevî tazminatın davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadın lehine hükmedilen tazminatlar yönünden temyize başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarının dosya kapsamı, hakkaniyete ve bozmanın amacına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 174 üncü, 175 inci ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Boçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.