Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4241 E. 2023/6258 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, Yargıtay'ın daha önce manevî tazminat miktarının azlığı nedeniyle bozma kararı vermesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince verilen bozmaya uygun kararda miktarın yeterli olup olmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin bozma kararına uygun olarak verdiği nihai kararda, hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozma kararına uygun hüküm kurulduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/88 E., 2023/329 K.

...

...

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının manevî tazminat yönünden bozulmasına, sair yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadın lehine manevî tazminata karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının davacıyı ve arkadaşlarını hor gördüğünü, aşağıladığını, sosyal çevresini kısıtladığını 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili, cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; davacının müvekkilinin kilosunu ve görünüşünü gerekçe yaparak hırpaladığını, cinsel istek dahi duymadığını, bilakis kusurlu olanın davacı olduğunu, evlilik birliği içerisinde yapıcı davranmadığını, taraflar arasında 2012 yılından bu yana karı koca hayatı olmadığını, bu nedenle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyeti, ortak çocuk yararına 2,500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminata, ziynet bedeli olan 29.755,00 TL'nin erkekten alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 17.11.2017 tarih ve 2016/322 Esas, 2017/1013 Karar sayılı kararı ile; tarafların boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadının ziynet alacağı davasının kabulüne, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk için aylık 600,00 TL tedbir, aylık 1.000,00 TL iştirak nafakası belirlenmesine, kadın lehine 10.000,00 TL maddî 10.000,00 TL manevî tazminat belirlenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 29.755,00 TL ziynet eşyası bedelinin erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili kusur belirlemesi ve hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Bölge Adiye Mahkemesinin 10.07.2019 tarih ve 2019/818 Esas, 2019/1226 Karar sayılı kararı ile; ... erkek vekilinin istinaf talebinin kabulüne, tanıklıktan çekinme hakkı bulunan tanıkların yeminsiz dinlendiği, dava konusu ziynet eşyalarının cins, ayar, miktar ve gramlarının belirtilmediği, bu durumun yasal denetime de imkan vermediği, bu bakımdan ... erkeğin istinaf başvurusunun usulden kabulü ile diğer istinaf nedenleri bu aşamada incelenmeksizin İlk Derece Mahkemesinin kararının yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması sebebine göre erkeğin diğer istinaf itirazlarının ise şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacının davalıyı şişman olmasından dolayı üçüncü kişiler önünde küçük düşürerek hor ve hakir gördüğü, gerekli ilgi, sevgi ve alakayı göstermediği, son yıllarda ayrı odalarda uyudukları, cinsel hayatlarının dahi bittiği, davacının eşiyle vakit geçirmek yerine gece geç vakitlere kadar televizyon izlediği, maçlara gittiği dolayısıyla ziyade ( ağır ) kusurlu bulunduğu, davalının ise üçüncü kişiler önünde davacıya hitaben benim istediğim böyle bir koca değil türünden hakaret vari davranışlarda bulunarak dominant ve baskın bir karakter sergilediği, dolayısıyla az kusurlu bulunduğu, davanın ve karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk lehine takdir edilen 600,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren 800,00 TL'ye artırılmasına, tedbir nafakasının karar kesinleştiğinde 1,000,00 TL iştirak nafakası olarak devamına, 10.000,00 TL maddî tazminatın 5.000,00 TL manevî tazminatın kararın kesinleşmesi ile birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine, kadının ziynet eşyasına ilişkin davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 22.03.2022 tarihli ve 2022/321Esas, 2022/499 Karar sayılı kararında;taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmadığından her iki dava yönünden kararın boşanmaya ilişkin bölümünün kesinleştiği,nafaka ve tazminat miktarları yönünden erkek açısından usuli kazanılmış hakkın doğduğu,ayrıca kusur tespiti yönünden istinafa da müracaat edilmediğinden erkeğin ağır kadının az kusurlu olduğunun kabulünün gerektiği, davalı-davacı kadının çocuk için takdir edilen tedbir ve iştirak nafakası ile tazminatlara yönelik istinaf talebinin erkek lehine usuli kazanılmış hak nedeniyle reddine, kadının ziynet alacağına ilişkin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, kadının ziynet alacağı davasının kabulüne kesin olmak üzere karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 27.12.2022 tarihli ve 2022/8542 Esas, 2022/10875 Karar sayılı kararı ile; manevî tazminatın miktarının az olduğu gerekçesiyle ... erkek yararına miktar yönünden oluşan usuli kazanılmış hakkın varlığı da gözetilerek daha uygun miktarda manevî tazminat takdiri gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, diğer yönlerden onanmıştır.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla;tüm dosya kapsamı, kesinleşen hususlar, Yargıtay bozma ilamı, dosya kapsamında usulüne uygun dayanılan vakıa ve deliller dikkate alındığında davalı-davacı kadının manevî tazminata ilişkin istinaf talebinin kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin tazminata ilişkin 5. bendinin infazda tereddüt yaratmamak üzere bütünü ile kaldırılmasına karar verilerek kesinleşen konularda karar verilmesine yer olmadığına, davalı-davacı kadının manevî tazminata ilişkin istinaf talebinin kısmen kabulü ile, 10.000.00 TL maddî tazminat ile takdiren 10.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; manevî tazminatın miktarı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, bozmaya uygun karar verilip verilmediği, manevî tazminatın miktarı, usuli kazanılmış hak noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı-davacı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...