Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4242 E. 2023/3303 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Baba ile çocuk arasında boşanma ilamı ile kurulmuş olan kişisel ilişkinin sınırlandırılması talebinin koşullarının oluşup oluşmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun üstün yararı, sosyal inceleme raporu içeriği ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, yerel mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/119 E., 2023/397 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/938 E., 2022/1420 K.

Taraflar arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması olmadığı takdirde azaltılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile kararının kaldırılarak, gerekçeli karar yazılmak üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile ortak çocuk 2017 doğumlu ... ... ile davalı baba arasında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile 2020 yılında boşandıklarını, tarafların ortak çocuğu ... ...'in velâyetinin davacı anneye verildiğini ve davalı baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verildiğini, davalı erkeğin, taraflar boşandıktan sonra tekrardan bir evlilik yaptığını ve davalının yeni eşi ve annesiyle birlikte ortak çocuğu annesini kötülediklerini, çocuğun eve geldiği zaman annesini istemediğini, babasını istediğini beyan ettiğini, ayrıca çocuğun kendisine yönelik olarak cinsel içerikli eylemleri olmaya başladığını, bu olayların da davalı erkek ile kişisel kurulan kişisel ilişki günlerinden sonra öğrendiğini, buna tanıklık ettiğini bu nedenle önceliklikle davalı baba ile ortak çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasını, bunun mümkün olmadığı takdirde azaltılmasını talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, soyut iddialar olduğunu, yeni evlilik yapmasının davacı kadını ilgilendirmediğini, baba olarak üzerine düşen vazifeleri eksiksiz bir şekilde yerine getirdiğini, davacı kadının, ortak çocukla ilgilenmediğini, yeni eşinin, ortak çocuğu kendi kızlarından ayırmadığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 30.12.2021 tarihli, 2021/576 Esas, 2021/1454 Karar sayılı kararı ile davanın konusunun kişisel ilişkisinin kaldırılması, kabul görmediği takdirde yeniden düzenlenmesi olduğu, taraf ve tanık beyanları ve ... Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüğü'nün 01.11.2021 tarihli raporu dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile ortak çocuk 18.12.2017 doğumlu ... ... Yum ile davalı baba ... arasında her ayın 1 inci ve 3 üncü Cumartesi günleri saat 10:00'dan Pazar günleri saat 17:00'ye kadar, Dini Bayramların 2 inci günü saat 10:00'dan 3 üncü günü Saat 17:00'ye kadar okul döneminde güz ara tatilinin ilk Cumartesi günü saat 10:00'dan izleyen Cumartesi saat 12:00'ye kadar, sömestr ilk Pazartesi günü saat 09:00'dan izleyen Pazar günü saat 17:00'ye kadar Temmuz ayının 1 inci günü saat 10:00'dan 31 inci günü saat 17:00'ye kadar, babalar günü saat 09:00'dan aynı gün akşam saat 20:00'ye kadar kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 14.06.2022 tarih ve 2022/557 Esas, 2022/1046 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi karar gerekçesinde, sosyal inceleme raporu içeriğine atıf yapmakla yetinildiği, toplanan delillerin tartışılarak değerlendirilmediği, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi akabinde oluşan mahkeme kabulüne yönelik bir gerekçe yazılmadığı, bu hali ile kararın gerekçeden yoksun olup 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 294 üncü maddesinde düzenlenen unsurları içermediği, bu itibarla; davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince usul kurallarına uygun olarak gerekçeli karar yazılmak üzere İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın, boşanma sonrasında velâyeti davacı anneye verilen ortak çocukla baba arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması olmadığı takdirde azaltılması istemine ilişkin olduğu, kurulan kişisel ilişkinin, koşulların ve durumun değişmiş olması ve gerektirmesine bağlı olarak değiştirilebilir olduğu, gerektiğinde kişisel ilişkinin azaltılıp artırılabileceği gibi çocuğun yüksek yararının gerektirmesi durumunda kaldırılabilir de olduğu, çocukla kişisel ilişki kurulmasında gözetilecek en önemli ölçütün çocuğun yüksek yararı olduğu, kural olarak tanıkların doğruyu söylediklerinin kabulünün gerektiği, dosya arasına giren tanık beyanlarından olumsuz davranış belirten beyanların genel olarak aktarıma dayalı olduğu, en önemli ve bilimsel olan delilin ise 01.11.2021 tarihli sosyal inceleme raporu olduğu, taraflarla görüşülerek uzman kişi tarafından düzenlenen bu raporda değerlendirmede sonuç olarak "Davacı ve davalının görüşme süreçlerinde iletişime açık davranışlar sergilenikleri, kendine yöneltilen soruları içeriğe uygun yanıtladıkları, yaşamlarını bağımsız olarak idame ettiremeyecek sağlık sorunlarının olmadığı, sosyal, duygusal ve bilişsel açılardan kendilerini ifade edebildikleri, birbirlerinden zıt söylemlerde bulundukları, Davacının çocuğunun gereksinimlerini karşılamaya çabaladığı, çocukla belirli bir yaşam düzeninin oluşturulduğu, bu düzene ve birlikte yaşamaya uyum sağladıkları, kök aile ile birlikte yaşadığı, maddi/manevi açıdan desteklendiği, çocuğun gelişimsel özelliklerinin ve ihtiyaçlarının farkında olduğu, çocuğa karşı ebeveynlik tutumları, birlikte yaşama ilişkin düzenlemeleri, gelecek planları konusundaki yaklaşımlarının olumlu olduğu, çocuğu için kaygılandığı, davalının yeni bir aile kurduğu, yeni eşin çocuklarıyla birlikte yaşadığı, eski eşle ilgili olarak adli süreçlerin devam ettiği, çocuğuyla iletişiminin iyi olduğunu, yeni aile bireyleri ve çocuk arasında sıkıntı yaşanmadığını beyan ettiği, çocuğu ile kişisel ilişkisinin devam etmesini istediği kanaati oluşmuştur.

Sonuç Olarak; Çocuğun yüksek yararı açısından; baba ile kişisel ilişkisi devamlılığının önemli olduğu, kişisel ilişki günlerinin 2 hafta da bir olacak şekilde yeniden düzenlenmesinin fayda sağlayacağı, yatılı ilişki kurulmamasını gerektirecek herhangi bir bulgu gözlenmediğinden, dosyaya sunulan iddiaların adli bir başvurusu bulunmadığından, çocuk açısından klinik bir gözlem/görüşme yapılmadığından kaldırılmasına şu aşamada gerek olmadığı kanaatine ulaşılmıştır." şeklinde belirtildiği, hükme esas alınan bu rapor ve tüm dosya kapsamı birlikte gözetildiğinde, çocuğun menfaatinin zedelenmesinin söz konusu olmadığı, çocuğun gelişiminin engellenmediği, çocuğun huzurunun bozulması gibi bir durumun sabit olmadığı gerekçesiyle ortak çocukla baba arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin reddine, ancak kişisel ilişkinin her hafta olacak şekilde devamının da anne, baba ve çocuk ilişkisi yönünden doğru görülmediği ve çocuğun yüksek yararı gereği kişisel ilişkinin bir miktar kısıtlanmasına karar verilmesi gerektiği belirtilerek; ortak çocuk ile baba arasında her ayın 1 inci ve 3 üncü Cumartesi günleri saat 10:00'dan Pazar günleri saat 17:00'ye, Dini Bayramların 2 inci günü saat 10.00'dan 3 üncü günü saat 17:00'ye, okul döneminde güz ara tatilinin ilk Cumartesi saat 10:00'dan izleyen Cumartesi saat 12:00'ye, sömestr ilk Pazartesi günü saat 09:00'dan izleyen Pazar saat 17:00'e kadar, her yıl Temmuz ayının 1 inci günü saat 10:00 dan 31 inci günü saat 17:00'e kadar, her yıl babalar günü saat 09:00'dan akşam 20:00'e kadar görüşmeleri yolu ile kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından davanın kısmen kabulü ile ortak çocuk ve baba arasında kurulan kişisel ilişkinin tekrardan düzenlenmesinin hatalı olduğu, kişisel ilişkinin tekrardan düzenlenmesini gerektirir dosya kapsamında somut delil olmadığı, davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; tarafların ... 3. Aile Mahkemesinin 2020/699 E., 2020/733 K. sayılı 08.10.2020 kesinleşme tarihli kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, 18.12.2017 doğumlu ortak çocuk ... ... Yum'un velâyetinin annesine verildiği, ortak çocuk ile baba arasında her hafta sonu cumartesi günü saat 14:00'ten pazar günü saat 18.00'e kadar, dini bayramların 2 inci günü saat 09:00'dan saat 17:00'ye kadar, yarı yıl tatilinde ilk Pazartesi günü saat 09:00'dan Pazar günü saat 17:00'ye kadar, 1 Temmuz günü saat 09:00'dan 30 Temmuz günü saat 17:00'ye kadar kişisel ilişki kurulmasına karar verildiği, davalı babanın 26.02.2021 tarihinde ikinci evliliğini yaptığı, düzenlenen sosyal inceleme raporunda "çocuğun yüksek yararı açısından baba ile kişisel ilişkinin devamlılığının önemli olduğu, kişisel ilişki günlerinin iki haftada bir olacak şekilde düzenlenmesinin fayda sağlayacağı" yönünde kanaat bildirildiği, kişisel ilişki düzenlemesinde esas olanın çocuğun üstün yararı olduğu, çocukla ana, baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi ana ve baba için de bir hak olduğu, kişisel ilişki tesisinden beklenen amacın çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamak olduğu, bu sebeple, kişisel ilişkinin analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olması gerektiği, kişisel ilişkiye dair ilamların maddî anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp, koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesinin her zaman istenebileceği, ortak çocuğun üstün yararı, sosyal inceleme raporu içeriği ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, İlk Derece Mahkemesi kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirtilerek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, baba ile ortak çocuk arasında boşanma ilamı ile kurulmuş olan kişisel ilişkinin sınırlandırılması şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 182 nci, 323 üncü, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası, 3 üncü ve 12 nci maddeleri; Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin 4 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.